Terör dediğimiz hadise aslında bir ülkedeki mevcut siyasal sistemlerin ve temsilcisi durumundaki siyasi yönetimlerin silah kullanılarak değiştirilmesini, yerine farklı veya yeni bir siyasal sistemin getirilmesini amaçlayan örgütlü şiddet hareketleridir. Şiddet-Örgüt ve İdeoloji terörizmin değişmez üç unsurudur. Türkiye'nin bugün terörizmle mücadelede elde ettiği başarı aslında terör örgütlerini derinlemesine analiz edebilmeyi sağlayan istihbarat kapasitesine dayanmaktadır. Günümüz tehditlerine karşı modern yöntemler geliştirebilen ülkemizin güvenlik ve istihbarat bürokrasisi, başta MİT, Polis ve Jandarma istihbarat birimleri olmak üzere özellikle 2010'lu yılların başından itibaren başlatılan yeniden yapılanma çalışmaları sürecinde stratejik bir dönüşümü başarıyla gerçekleştirmişlerdir. Bu kapsamda terörle mücadeleye yönelik olarak insan istihbaratı (Humint) ve teknik istihbaratın (Sigint) sağladığı tüm yeteneklerin birbirleriyle sürekli iletişim ve etkileşim halinde olduğu son derece etkili bir çalışma metodu geliştirilmiştir. Bu metot kullanılarak sadece yurt içinde değil aynı zamanda yurt dışında da terör örgütlerinin stratejisini çözmeye ve terör örgütlerini yönlendiren ana omurganın etkisiz hale getirilmesine odaklanılmıştır. Böylece yalnızca hedefe dair istihbarat toplamanın ötesine geçilerek gerektiğinde hedefi yok etmek de mümkün hale gelmiştir.
İstihbari bakış açısıyla Türk istihbarat sistemi tehdit unsurlarının olduğu her alanda hedef bulma, geliştirme ve yok etme yöntemlerinin tümünü bir arada kullanabilmektedir. Günümüzde milli ve yerli teknolojiyle elde edilen yüksek kapasite sayesinde ve terörü kaynağında yok etme prensibi doğrultusunda planlı, sistematik ve hedef odaklı çalışmalara yoğunlaşılmaktadır. Elde edilen istihbaratın değerlendirilmesi, mevcut bilgilerle karşılaştırılması, analiz edilmesi, hedefin takip edilmesi şeklinde uzun soluklu ve planlı bir süreç işletilmektedir. Bu süreçte insan istihbaratı, sinyal, uydu ve görüntü analizi gibi farklı teknolojik kapasite ve yetenekler birleştirilerek kullanılmaktadır.
Ulaşılan istihbarat kapasitesi sayesinde PKK/PYD terör örgütünün yönetici kadrosunun ağırlıklı olarak Irak'ın kuzeyinde ve kısmen de Suriye'de bulunduğu yerle noktasal ve eş zamanlı olarak bilinmekte ve adım adım takip edilebilmektedir. PKK/PYD terör örgütü, eylem planlamaları sınır ötesinde organize edilen ve farklı aktörlerce kullanılan jeopolitik bir araç olarak ülkemiz için halen sınırı aşan tehdit olma özelliğini sürdürmektedir. Bu örgütü harekete geçiren yönetici kademeler sınır ötesinde çoğunlukla kırsal alanda değil yerleşim yerlerinde veya korunaklı mağaralarda varlıklarını sürdürmektedir. Günümüzde uygulanan yeni istihbarat metotları sayesinde başta PKK/PYD, DAES ve FETÖ olmak üzere terör örgütlerinin siyasi alan, istihbarat, özel güç ve ekonomi gibi kritik öneme haiz yapılarının işlevsiz hale getirilmesi ve örgütte psikolojik baskı oluşturulması sağlanmaktadır.
Üst düzey yönetici kadroların hedef alınması özellikle PKK/PYD ve FETÖ terör örgütünde görünür kopmalara ve yöntem değişikliklerine neden olmuştur. Bu kapsamda örgüt üst yönetimlerinin hareket kabiliyeti sınırlandırılmış ve iletişimleri kopma noktasına gelmiştir. Operasyonlar sonucunda oluşan yönetici kayıpları teröristleri örgütten ayrılmaya veya güvenlik güçlerine teslim olmaya yönelmiştir. Uzun süre sığınaklarda veya örgütün hücre evlerinde saklanmak zorunda kalan teröristlerde oluşan psikolojik baskı aynı zamanda katılımların azalmasını ve işbirlikçi ağının zayıflamasını sağlamıştır. Örgüt daha önceleri yaptığı olağan toplantı ve faaliyetlerini uzun zamandır yapamamaktadır.
Bugün terörle mücadelede ulaşılan başarılı sonuçlar aynı zamanda mücadele tarihinde terör örgütleri açısında geri dönülmesi mümkün olmaya bir kırılma noktası da oluşturmuştur. Özellikle Milli İstihbarat teşkilatına sınır ötesi dâhil operasyon yetkisi tanınması, FETÖ sonrası içimizden hainlerin temizlenmesi, milli olarak üretilen yerli teknoloji ile siyasi kararlılık terörizmi minimize ederken ülkemizin stratejik güvenliğini de arttırmış, geleceğe daha güvenli bakabilmemizi sağlamıştır. Teröristler ne olacak diye soran olursa söyleyeyim, "sadece zaman meselesi".