2011 yılı Ekonomi Nobel Ödülü Thomas Sargent ve Christopher Sims'e verildi. Sargent 1943 doğumlu bir ABD vatandaşı, 1968 yılında Harvard Üniversitesi'nden doktora derecesi aldı, şu anda ise New York Üniversitesi'nde profesör. Sims ise 1942 doğumlu ve o da 1968 yılında Harvard Üniversitesi'nde doktora yaptı ve şimdi Princeton Üniversitesi'nde profesör.
Katkıları çok teknik ve eserleri normal vatandaşlar tarafından kolay okunabilecek ve anlaşılabilecek düzeyde değil. Ülkemizde medyadaki ekonomi yorumcularının birçoğu daha Robert Mundell'in 1961 yılında ortaya koyduğu ve Nobel Ödülü ile taçlanan sermaye hareketi serbest iken, faiz ve döviz kurundan sadece birinin kontrol edilebileceği tezini anlamadıklarına göre Sargent ve Sims'in katkılarını analiz etmeleri mümkün değildir. İki araştırmacının Royal Swedish Academy of Scinces tarafından hazırlanan, Nobel ödülünü neden hak ettikleri konusundaki teknik gerekçe yazısı tam 39 sayfa. Ödüllülerin eserlerini okumak ve anlamak için üst düzey matematik ve ekonometri bilmek gerekir.
Gene de bir küçük özet verebiliriz. Araştırmacıların katkıları basit bir genellemeye tabi tutulursa 'cause' (neden) ile 'effect' (etki) denen olguları ayrıştırmamıza katkı yapacak teknikler oluşturmalarıdır denebilir. Her iki iktisatçının katkıları da 'uygulamalı makroekonomi' dalına dahil yaklaşımlar olarak da adlandırılabilir. Çalışmalarının ilhamı 1970'li yıllarda ünlü M. Friedman, R. Lucas, E. Phelps (hepsi Nobel ödüllü) ve diğer başka iktisatçılar tarafından ortaya atılan ve beklentilerin makroekonomik analizlere açık şekilde dahil edilmesi gerektiğini, aksi takdirde varılan sonuçların geçerliliği olmadığını öne süren çalışmalardan oluşmuş.
Sargent ve Sims ise beklentilerin dinamik makro modellere dahil edilmesi ve beklentilere makroekonomik analizde en önemli rolün verilmesi ve beklentilerin 'model içinde oluşmasını' modellemeye dair katkılar yaptılar. Sargent ve Sims öncesi ekonomide hakim makroekonomik analiz ve tahmin aracı geçmiş verilerden tahmin edilen, Keynesyen yapıya sahip ve ebadı gittikçe büyüyen modellerdi. Ama bu modellerle yapılan gelecek tahminleri ve politika analizleri pek başarılı olamıyordu.
Sargent 1970'li yıllarda beklentileri açıkça sistemin içinde belirlenir hale getiren ve yapısal (structural) adı verilen mikroekonomik temelli dinamik modeller teknolojisini üretti. Bu modeller çerçevesinde kamuoyunun ve hatta Merkez Bankalarının yavaş bir öğrenme sürecinden geçerek beklentilerini oluşturduğunu ve bu nedenle de örneğin enflasyon olgusunun anlaşılmasının ve enflasyonun azaltılmasının neden çok uzun zaman aldığını gösterdi.
Sims de aynen Sargent gibi büyük Keynesyen makroekonomik modellerin başarılı olamamasını eleştirmekle işe başladı ve 1980 yılında 'Makroekonomi ve Realite' adlı bir makale ile makroekonomik verilerin analizi için yeni bir metodoloji üretti. O da beklentilerin önemini ön plana çıkarmıştı. Sims tarihi verilerin içinde çeşitli, bir defalık veya yapısal şokların nasıl analiz edilmesi gerektiğini gösteren yaklaşımlar ortaya attı. Önce 'VAR' denen zaman dizisi metodolojisini gündeme getirdi. Sonra bir defalık şoklarla temel (fundamental) şokların ayrıştırılması üzerinde çalıştı. Sonra da 'impulse-response analizi' adlı verilen ve temel (fundamental) şokların makroekonomik değişkenlere etkilerini analiz metodolojisine katkılar yaptı.
Sargent ve Sims'in katkıları sonrası makroekonomik gelişmelerin dinamik yapısı, nedenselliğin gerçek yönü gibi sorulara cevap verebilmek mümkün oldu. Özellikle makroekonomik analizde atılan politika adımlarının etkilerinin ayrıştırılması Sargent ve Sims'in katkıları olmadan pek mümkün değildi.
Bugün global kriz ortamında para politikasında yaygın parasal genişlemenin etkilerinin ne olabileceği veya maliye politikasında arttırılan bütçe açıklarının etki edip etmemesi gibi konuların analizi ve tartışılması Sargent ve Sims teknolojileri olmadan pek mümkün olamazdı.