Cari denge açığı güçlü olanın bütçe yapısının bozulmaması gerek. Bunu milletçe geçmişte yaşadıklarımızdan biliyoruz. Bu nedenle bütçe konusu en az cari açık kadar önemli!
Mayıs ayında Merkezi Yönetim Bütçesi 1.5 milyar TL fazla verdi ve böylece ilk beş aylık bütçe açığı 2.8 milyar TL’ye indi. Geçen yılın mayıs ayında 4.6 milyar TL fazla verilmiş, ilk beş ayda da bütçe 4.3 milyar TL fazla vermişti. Yani hem mayıs ayı itibarıyla, hem de ilk beş ay itibarıyla bütçe performansı geçen yıla göre bir miktar kötüleşmiş durumda.
Verilerin detaylarına baktığımızda, geçen yılın ilk beş ayında 131.7 milyar TL olan vergi gelirlerinin 143.3 milyar TL’ye yükseldiğini görüyoruz. Bu da nominal olarak yüzde 8.9 oranında artış anlamına geliyor. Ancak enflasyonu da dikkate aldığımızda, vergi gelirlerinde reel artış oranı sadece yüzde 0.3 (binde 3). Yani, vergi gelirlerinin kabaca yerinde saydığını söyleyebiliriz. Buna karşılık vergi dışı gelirler 27.9 milyar TL’den 32.6 milyara yükselerek nominal yüzde 16.9, reel yüzde 7.4 oranında artmış. Toplam gelirler de vergi dışı gelirler sayesinde reel yüzde 1.5 oranında artarak 175.9 milyar TL’ye ulaşmış.
Giderler tarafında ise faiz harcamalarının ilk beş ayda 21.8 milyardan 24.9 milyar TL’ye yükseldiğini görüyoruz. Bu da nominal yüzde 14.4, reel olarak da yüzde 5 oranında artışa karşılık geliyor. Faiz harcamalarındaki bu artış sonrasında, faiz dışı fazla da geçen yıla göre daha zayıf bir performans göstererek ilk beş ayda 22.1 milyar TL’ye ulaşmış. Geçen yılın aynı döneminde bu rakam 26 milyar TL olmuştu. Aşağıdaki tabloda Merkezi Yönetim Bütçesi’nin ilk beş aylık performansı karşılaştırmalı olarak özetleniyor.
Faiz dışı harcamaların detayına bakıldığında en dikkat çekici artış personel giderlerinde görülüyor. Sosyal güvenlik primleri dahil personel giderleri ilk beş ayda 47.8 milyardan 55.9 milyar TL’ye yükselmiş. Bu da nominal yüzde 16.9, reel yüzde 7.7 oranında artış anlamına geliyor. Mal ve hizmet alımlarında reel artış oranı yüzde 4.6, cari transferlerde de yüzde 3.2 olmuş.
Toplamda, faiz dışı harcamalar 133.5 milyar TL’den 153.8 milyara yükselmiş. Tabloda da görüldüğü üzere, faiz dışı harcamalardaki reel artış oranı yüzde 6.1. Henüz bu gelişmelerin alarm seviyesine geldiğini düşünmesek de, uzun vadede harcama kalemlerinin gelirlere göre daha hızlı artması bütçe disiplininin zayıfladığı anlamına gelecektir. Vergi gelirlerindeki zayıf görünüm kuşkusuz ekonomik büyüme temposunun zayıflığı, iç talepte görülen durağanlık ve ithalattaki azalmayla yakından ilişkili. Ancak gelirler azalırken, harcamaların hızlı bir şekilde artması kısa vadede olmasa bile uzun vadede, toparlanma gerçekleşmezse, kamu finansmanındaki dengeleri bozacak ve riskleri artıracak bir unsur haline gelir.