Soy araştırmaları son günlerde hayli revaçta bir konu. Büyükanne ve büyükbabalarımızdan dinlediğimiz hikayeleri belgelemek, tescillemek istiyoruz. E-devlet üzerinden soyağacı sorgulaması aşırı yoğunluktan dolayı kilitlendi. Aslında bunun çok ötesinde imkanlar da var. Yeter ki geçmiş hazinemiz arşivleri kullanmayı bilelim. Elbette arşivin anahtarı Osmanlıca. Osmanlıca bilmiyorsak da, bir ‘çilingir’e danışıp, bir bilenin rehberliğinde geçmişin sandığını açabiliriz. Büyük ailemizin yaşadığı dünyayı, sosyo-ekonomik, kültürel evreni öğrenebiliriz.
Temettüat defterleri, büyük dedelerimizin eşkallerinin, oturduğu mahallenin, sahip olduğu malların bilgisini veren, özetle aile büyüklerinin sosyal ve iktisadi hayatına dair hayli detaylar içeren bir kaynak. 19.yy. tarihçiliğinin en önemli başvuru kaynaklarından. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunuyor.
Tanzimat öncesinde değişik adlarla alınan vergiler, 1840 itibarıyla tek bir vergiye dönüştürülerek, hane reislerinin gelirlerini tespit maksadıyla temettü sayımları yapıldı. Her mahalle için bir defter düzenlendi. Elimizdeki defterlerin çoğu 1845 sayımlarına ait olmakla beraber 1840’ta yapılan ilk tahrirlere ait defterler de var. Bir defterde bir mahalle/köyde yaşayan tüm hane reislerinin bilgilerine ulaşabiliyorsunuz.
Mahalle ve köy adlarının yanı sıra, ‘Uzun boylu, ak sakallı imam-ı Cami-i Çarşu, odabaşı damadı Mehmed veled-i Ali’nin emlaki’ şeklinde bir eşkal tanımlamasıyla başlıyor. Fotoğrafın yaygın şekilde kullanılmadığı bir çağ için bu tanımlamalar, büyük dedelerimizin tahayyülü için ipucu niteliğinde. Bir mahalledeki tüm şahısların adlarını okuduğunuzda, mahalle ve köydeki akrabalık ilişkileri hakkında da az-çok bilgi ediniyorsunuz. Keza lakaplar ve sıfatlar, şahıs adları başlı başına bir konu. Sözgelimi Denizli’nin Tavas kazasında hane reisi durumundaki erkeklerin %16’sı Mehmed, gerisi Abdullah, Ahmed, Ali, Hasan, Hüseyin, Halil, İbrahim, İsmail, Mustafa, Osman, Süleyman adlarını taşıyor. Yalnızca %14’lük oran, değişik adlara sahip.
Defterler, hane reislerinin tarla, bağ, bahçe, bostan gibi gayri menkullerinin teferruatlı dökümü ile devam ediyor. Her şahsın ne ektiği, her birinden ne kadar mahsül aldığı, ödeyeceği vergi kaydedilmiş durumda.
Temettüat defterleri ayrıca, meslekleri de ihtiva ediyor. Mahalle veya köyde hangi zanaatın ne ölçüde geliştiğini de tespit etmek mümkün. Deve, beygir, katır gibi hayvanlarla nakliyecilik yapanların sayısı, köy veya kasabanın dış dünya ile olan ticaretinin göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Hiç malı mülkü, geliri olmayanlar için ise, ‘şunun bunun ianesiyle geçinir’, ‘komşu ianesiyle geçinir’ gibi notlar yer alıyor.
Temettüat defterleri, 15.-16.yy’da tutulmuş tahrir defterlerine göre çok daha fazla teferruat içeren, önemli bir sosyo-ekonomik tarih kaynağı. Ama daha önemlisi hepimizin aile tarihini aydınlatacak bir fener niteliğinde.
(Defterler hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Mübahat Kütükoğlu, Osmanlı Sosyal ve İktisadi Tarihi Kaynaklarından Temettü Defterleri, Belleten, LIX, 1995)