İlkbaharın son ayı mayıs başladı ama bir türlü bahar havası gelemedi. Her sabah güneşli bir gün hevesiyle uyansam da kısa bir süre sonra hevesim kursağımda kalıyor. Yine puslu, yine yağmurlu bir gün ama vücudum sanki bahar gelmiş gibi davranmaya devam ediyor... Hepimiz gibi!
Siz de bugünlerde biraz yorgun, biraz halsiz, biraz depresif misiniz?
Uzmanlara göre, havaların yavaş yavaş ısınmasıyla birçok kişide halsizlik, yorgunluk, eklem ağrıları, uyku isteği gibi ortak şikayetler görülüyor. Bu yakınmaların çoğu, bahar yorgunluğuna bağlanıyor. Bu yorgunluğa bağlı olarak kalp ve romatizma hastalarında yakınmaların arttığı da belirtiliyor.
Uzmanlar, bahar mevsiminde havadaki elektrik yükünün arttığını; bu yükün iyonlar aracılığıyla taşındığını belirterek, pozitif ve negatif değerde iki tür iyondan pozitif olanlar arttıkça vücuda zindelik geldiğini, negatif yüklü iyonların artmasının ise yorgunluk, halsizlik ve gerginliklere neden olduğunu söylüyorlar.
Havadaki elektrik yükü şehirlerde daha fazla görülüyor. Taşıtların havayı kirletmesi, sanayi atıkları ve trafik, elektrik yükünü artırıyor.
Elektrik yükünün yoğunluğu, bahar mevsiminde sinir gerginliğini ve stresi tırmandırıyor. Bu durum, damarlardaki büzülmeyi artırıyor. Damarlardaki büzülme, midede olursa ülsere bile neden olabiliyor.
UZUN SÜRELİ OLURSA DİKKAT!
Uzmanlar, geçici bahar yorgunluğu ile bir hastalık olan kronik yorgunluk belirtilerinin birbirine çok benzediğini belirtiyorlar. Ne var ki bahar yorgunluğu kısa sürelidir. En fazla 1 ayda atlatılması gerekir. Eğer daha fazla uzayacak olursa, mevsimsel bir sorun olmaktan çıkar. Bu nedenle bahar yorgunluğunu küçümsememeli ve önlem almalıyız.
Baharla birlikte ortaya çıkan yorgunlukların arkasında gizli bir depresyon, kansızlık, tiroid hormonunda bir sorun ya da vücudunuzun herhangi bir yerine odaklanmış bir enfeksiyon hastalığı olabilir.
NASIL ATLATABİLİRİZ?
Bağışıklık sistemi güçlü olanlar değişimi daha kolay atlatıyorlar!
Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için antioksidan vitaminler olan C, E ve A vitaminleriyle Omega-3'ün önemi büyük. Özellikle aktif ve güçlü bir savunma mekanizmasının temelinde yeterli ve dengeli beslenme yatıyor.
1 Daha sık ve az miktarda gıda tüketmeye çalışın. Sık sık ve az az yemeniz kendinizi daha enerjik hissetmenizi sağladığı gibi şişkinlik ve yorgunluğunuzu da azaltacaktır.
2 Mevsiminde taze meyve ve sebzelerin tüketimine özen gösterin. Antioksidan içeriği yüksek meyve ve sebzeleri tercih edin. İlkbahar sebzelerinden bezelye, bakla tüketmeye çalışın. Meyvelerden elma, muz, erik ve kuru meyveleri tüketin.
3 Sıvı tüketimini artırın. Yorgunluk, çoğu kez susuzluğun ve sıvı eksikliğinin belirtisidir. Günde en az 8-10 bardak su içerek enerji düzeyinizi koruyabilirsiniz. Ekinezya, adaçayı ve kuşburnu gibi bitki çaylarını artırmaya özen gösterin.
4 Cips ve şekerlemeleri hayatınızdan uzaklaştırın. Küçük miktarda yüksek kalori içeren gıdalar ani kan şekerinizi yükseltip hızla düşürecekleri için yorgunluğunuzu artırabilirler.
5 Kahvaltıyı atlamayın. Sabah kahvaltısının düzenli yapılması güne zinde başlamamıza, metabolizmamızın hızlanmasına, beyin ve sinir fonksiyonlarının daha iyi çalışmasına ve konsantrasyonumuzun artmasını sağlar. Yapılan en büyük yanlış kahvaltı yerine, poğaça, börek, açma tarzı yağlı ve ağır besinlerin yenilmesidir. Kahvaltı hafif besinlerden oluşmalı ve dengeli olmalıdır. Kahvaltılık yulaf veya buğday gevrekleri; peynir, tam buğday ekmeği, zeytin, domates ve salatalıkla yapılan bir kahvaltı veya bir tost, sabah için en güzel kahvaltı alternatifleridir.
6 Daha iyi uyumaya, alkol kullanmamaya çalışın. Rahat bir uyku için yatağa girmeden önce günlük bütün stres nedenlerinizi aklınızdan uzaklaştırın. Hoşunuza giden konuları düşünün, hoşlandığınız bir film seyredin veya ılık bir duş alın.
7 Sabah kalkmakta zorlanıyorsanız, uyanmak için iyi bir amaç edinin. Sevdiğiniz bir şeyi düşünerek hevesle yataktan kalkın!
8 Yoğun stres altında olduğunuzu düşünüyorsanız, size stres yüklediğini düşündüğüz sorunlardan biraz uzaklaşın.
9 Açık havada yapılan 30-45 dakikalık yürüyüşler de size iyi gelebilir. Dışarıya çıkın, hareket edin, yürüyüş yapın, gezin ki, vücudunuzda mutluluk hormonu yükselsin ve direnciniz artsın!
www.simgecitak.com