Dünya Bankası Türkiye Ofisi 4 Nisan günü 2014 yılı için Türkiye ekonomisi büyüme tahminini yayımladı. Dünya Bankası Türkiye'nin 2014 yılı bütününde yüzde 2.4 büyüyeceğini tahmin etmekte.
17 Aralık sonrasında bu köşenin yazarı da 2013 büyümesinin yüzde 4 civarında kapanacağını doğru olarak tahmin etse de, kur ve faiz zıplaması sonrası durgunluk geleceğini ve 2014 reel büyümesinin yüzde 2-3 aralığına ineceğini düşünmeye başlamış ve deklare etmişti. Ancak seçim sonrası gerçekleşmeler ve de özellikle sanayi üretiminde artış ve net ihracatta sınırlı da olsa düzelme, büyüme tahminimizi biraz yükseltme ve yüzde 3 civarına çekmemizi gerektirdi. Tabii şu anda güçlü tahmin yapmak için çok erken. Birkaç aylık veri daha yayımlandıktan sonra daha anlamlı ve güvenilir tahmin yapmak mümkün olacak. Bu yazar hâlâ özel yatırım verilerinin en kritik veri olduğunu düşünmeye devam ediyor!
İşsiz sayısı 26 milyona dayandı
Ancak hem ABD hem de Avrupa'dan gelen haberler de tam net değil. Avrupa'da istihdam ve işsizlik konusundaki veriler pek güven vermiyor. Bu hafta ilan edilen Avrupa istihdam verilerinde bütün pozitif sayılabilecek gelişmelere rağmen,18 ülkelik euro bölgesinde işsizlik oranı rakamı Ekim 2013 tarihinden bu yana pek kıpırdamadı ve yüzde 11.9 düzeyinde durmakta.
28 ülkelik Avrupa Birliği'nde ise Eurostat verilerine göre işgücündeki toplam 244 milyon kişiden 25.9 milyon insan işsiz durumda. Şubat ayında Avrupa Birliği'nde sadece 65 bin yeni iş yaratılmış ama işverenler de birçok ülkede işten eleman çıkarmak konusunda geçmişte kanuni çerçeve nedeniyle sorun yaşamış olduklarından, bu nedenle ekonomi biraz kıpırdandığı zaman gelecek hakkında güçlü beklentiler oluşmadığı takdirde kurumlara işçi almakta ayaklarını sürümekte ve beklemekteler.
IMF ve Dünya Bankası kötümser
ABD'de ise mart ayı verilerinde işsizlik oldukça sabit kaldı ve işsizlik oranı yüzde 7.6 düzeyinden kıpırdamadı. Eğer ABD'de emek piyasasında iş arayan sayısında artış olmasa idi (kabaca yarım milyon insan iş aramaya başladılar) işsizlik oranı yüzde 6.5 düzeyine düşmüş olacaktı. Genel değerlendirmelere göre ABD ekonomisi yüzde 2.5 gibi daha evvelki tahminlerden daha düşük bir oranda reel büyüme yaşamakta. Açılan yeni işlerin yüzde 31 kadarı da ücreti oldukça düşük olan işler. Örneğin geçici hizmetler veya lokanta gibi hizmet sektöründe işler. Tabii ABD vatandaşlarının iş arama temposunu arttırması temelde iyi bir durum ama bu tür gelişmeler de işsizlik oranının arzu edilen yüzde 5.5 işsizlik oranına düşmesinin zaman alacağına işaret etmekte. Halbuki işsizlik oranının Mart 2012 tarihinde bulunduğu yüzde 8.2 oranından yüzde 6.7 oranına düşüşü oldukça hızlı olmuştu. Bu FED yöneticilerini para politikasını değiştirmeye itmiş ve gelişen ülkelerin tepesine “taşlar” yağmıştı.
Gene de mart ayında 192 bin iş yaratılması, beklenti olan 200 binden az da olsa da, 2013 başından bu yana olan tempoya uygun bir veri idi. Ama ABD'deki iklim şartları ve kar fırtınaları orada da tahmincileri oldukça zorlamakta. Bu nedenle ABD'de veya Avrupa'da kötümserlik, Türkiye büyümesi için de kötümserlik yaratıyor. Bir de unutulmaması gereken IMF ve Dünya Bankası'nın her zaman kötümser tahmin ürettikleri gerçeği.