Ömrümüz merkez bankalarının yayınlarını, aylık toplantılarını ve politika değişikliklerini takip etmekle geçiyor gibi. Geçtiğimiz çarşamba günü ABD Merkez Bankası'nın rapor özetini izledik, şimdi ise Avrupa Birliği Merkez Bankası'nın temmuz toplantısı açıklamasını tahmin etmeye çalışıyoruz. 8 Eylül tarihinde de AB Merkez Bankası'nın bir sonraki toplantısı var zaten.
Avrupa Merkez Bankası bir sonraki toplantısında ekonomik şartlar iyileşmezse ve de 21 Temmuz tarihinde faizleri olduğu gibi tutmaya karar verdiği gibi, çok gevşek para politikasına devama karar verirse, yani 8 Eylül'de de ayni politikaları devam ettirirse, ekonomik gelişmeleri çok yakından takip etmek gerekir.
Aslında Avrupa ekonomisinin toparlanması devam etmekte ama, Birleşik Krallığın Avrupa’yı terk kararı ve de Avrupa bankalarının çok sorunlu durumu risk yaratmakta. Brexit sadece UK ekonomisini etkiler denmişti ama şimdi gözüküyor ki, Brexit kararının dış ticarete etkisi de önemli olmakta ve de Avrupa Birliği'nden boşanma geniş çapta ekonomik etki yapacak.
Avrupa Merkez Bankası her ay 80 milyarlık parasal genişleme yaklaşımını, gelişmeler yeni riskler getirdiği taktirde, daha öncedeb belirlediği Mart 2017 tarihinden daha öteye sürdürmek zorunda kalabilir. Diğer taraftan da Avrupa Merkez Bankası hangi bonoların alınabileceğini de belirlemek zorunda kalacak.
Ortalığı karıştırmayı seven Standard and Poor’s tarafından yapılan bir araştırma, Brexit olayının sonunda Avrupa'dan ayrılma uygulaması, Avrupa Merkez Bankas'ının negatif faiz politikasının etkinliğini bozar, pound’un değerini euroya karşı düşürür, hatta dolar euro ilişkisini bile etkiler diyor.
Her ne kadar finansal piyasalar Brexit oylaması sonrası ekonomik dalgalanmaları önemli ölçüde göğüslemekte başarılı oldu iseler de, finansal şirketlerin hisse senetlerinin değerleri çok dalgalı ve değerleri Brexit öncesinin de oldukça altında.
Bu olgunun arkasında tabii ki düşük faizler ve de zayıf büyüme var. Ama çok yüksek miktardaki, zorda olan krediler de var.
Son haftalarda enflasyon da yükseldi,ama AB Merkez Bankası baş iktisatçısı Peter Praet, fiyatların yukarı gidişinde insanları ikna edebilecek bir trend yok ve de bu da kafaları sürekli meşgul etmeye devam ediyor, önemli bir problemi gündeme getiriyor diyor.
Yani merkez bankalarından kurtuluş henüz ve de kolay kolay gerçekleşmeyecek.