Sorumlularını ortaya çıkarıp, kamuoyunun önüne koymak bizim görevimiz. Bazı CHP’liler “Enis Berberoğlu’nu feda ettik işte, yetmez mi?” türünden bir düşünce içinde olabilirler. Bu onların sorunu... Bizim işimiz sorgulamaya devam etmek, araştırmak ve ortaya çıkacak bütün gerçekleri kamuoyuyla paylaşmak. Birincisi, dünyanın her yerinde basın bunun için vardır. İkincisi de emperyal oyunlara karşı ülkesinin yanında yer almak, biz gazeteciler dahil her Türk vatandaşının görevidir.
Sayın Erdoğan’ın bir Avrupa ülkesindeki seçimden sonra, seçimi kaybedenlere dönük böyle bir mesaj vermesi nasıl karşılanırdı? Bu ikili ilişkilerdeki en temel kuralı çiğnemek ve o ülkenin egemenliğine saygısızlık anlamına gelirdi. Almanya’nın 2019 seçimlerinden de ümitli olduğu ortaya çıkıyor. Kılıçdaroğlu’nun Focus dergisine verdiği mülakatın içeriği de kampanyanın dış destekli olacağını teyit ediyor. İttifaklar kurulmuş, sadece arada böyle dile vuruyor. Gözünüzü kapatsanız Merkel mi, Kılıçdaroğlu mu konuşuyor ayırt edemezsiniz...
İdris’leri de unutmamak lazım. İdris Naim Şahin, İdris Bal.. Üstelik İdris Bal’ın parti kurma tecrübesi de var. Demokratik Gelişim Partisi'ni (DGP) kurmuştu, Erdoğan’ı devirecekti... Latif abiyi de düşünün derim. Bayağı dinlendi, hazırdır şimdi!.. Bir de Emrehan Halıcı’nın kurduğu ‘Elektronik Demokrasi Partisi’ (e-parti) vardı. Onu da alın, havalı olur... Tuzluk mu arıyorsun, onu da bulursunuz... Hadi yine iyisiniz, kaptınız Meclis’in çoğunluğunu?!..
AK Parti de bu oluşumdan/gelişimden azade değildir kuşkusuz. Hele Türkiye şartları ve Türkiye’nin siyasi geçmişi söz konusu olduğunda. Şimdi olması ve yapılması gereken; Liderinin ikazları doğrultusunda tepeden tırnağa parti teşkilatında yer alan aktörlerle beraber bürokrasideki unsurların kendilerini gözden geçirip, yenilemeleridir. Burada bir husussa özellikle dikkat etmek gerekir. Salt insan sirkülasyonunu sağlamak yani doldur-boşalt yapmak silkelenme ve yenilenme değildir. Bu vesileyle, AK Parti’ye nice 16 yıllar daha hayırlı ömürler dilerim.
Bu yapı dış konjonktürle bağımlılık ilişkilerini birincisi, Batılı politik ve ekonomik kurumlara (NATO, IMF, Dünya Bankası, AB) tam bağlılık ifade ederek; ikincisi ise ideolojik olarak Batılılaşma üzerinden üretmektedir. “Bu yapı, iktidar tekeline sahip ‘tarihsel iktidar blokunu’ oluşturan aydın/bürokratlar, militer unsurlar, devletçi kapitalistler kadrosunun, toplumun ekonomik toplumsal gelişme taleplerine, siyasi bakımdan demokratikleşme arayışlarına cevap veremediği için ‘siyasi kriz’ içindedir. AK Parti’nin arkasındaki 16 yılda bu soruna verilen cevap vardır.”
Yeni füze biraz daha değiştirildi ve de sonunda Hwasong -14 adı ile Alaskaya kadar gidebilecek duruma bile getirildi. Ukrayna’daki fabrika şimdi otobüs ve traktör de yapmaya başlamıştı. Tabii bu arada yeni füzeler yapma fırsatı aramaya da devam ediyordu. Kuzey Kore’nin perde arkasındaki dümenleri, Ukrayna’da füze ve füze motoru yaptırması de yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Detaylar ortalığa döküldükçe, Kuzey Kore’nin işi zor ve daha da zorlabilir!
Lösemi hastalarının 24 ay malullük aylığı hakkı var
Okan Güray BÜLBÜL ogbulbul@aksam.com.tr
Kanser hastaları 10 yıl sigortalılık ve toplam 1.800 gün prim şartını sağlıyorlarsa maluliyet oranı aranmaksızın malullük aylığı alabilir. Lösemi hastaları için tanı tarihinden itibaren 24 ay süreyle maluliyet hakkı söz konusudur.