Evet vurdu, hem de çok sert ve acıtarak vurdu. Etkileri de açıkça görünüyor zaten. Dün efelenip, boyundan büyük işlere gidişerek meydan okuyanların tamamı sırra kadem basmış. Ortada ne terörist kalmış, ne de terörden bahsedebilen var.
Devletin “kudret eli” gereğini yapmış. Şimdi diğer el devrede. Devletin “şefkat eli” de “mucize” denilecek işler yapıyor.
Bundan iki sene önce hendekler kazılarak, devlete meydan okunan şehirlerden bahsediyorum. Bugün gidip görmek lazım oraları. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile birlikte gittim ve o inanılmaz değişimi yerinde gördüm…
Ortada bir güvenlik problemi kalmamış. O şehirlerde yaşayan herhangi birinin çoluk-çocuğunu yanına alarak, istediği zaman dilediği yere gitmesi mümkün. İnsanların gözlerindeki eski endişeli bakışlar yok olmuş. Şehirlerin çehresi değişmiş. Her biri şantiye yerine dönmüş. Üst yapı ile birlikte yıllardır ihmal edilen alt yapı da ikmal ediliyor. Çünkü, artık devletin ayırdığı kaynak, Kandil yerine vatandaşın hizmetine gidiyor.
Sokaklar cıvıl-cıvıl. Çocuklar koşup oynuyorlar. Üstelik, artık ellerinde terör örgütünün paçavraları yerine Türk Bayrakları var.
Mesela bir Şırnak ili Yozgat’tan, Konya’dan ya da Kayseri’den farklı değil!
***
Elbette devletin “kudret eli” oralarda bir köşede duruyor. Ancak, son birkaç yıldır devleti temsilen bir de “Şefkat Abisi” var oraların. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, sokaklara çıkıyor, dolaşıyor. Kahvehanelerde oturuyor, evlere gidiyor, esnafa ziyaretler yapıyor. Peşine çocukların oluşturduğu bir ordu takılıyor. Pek çok kişiyi de isim isim tanıyor. Yalnız değil elbette. Vali, kaymakam, emniyet müdürü, jandarma komutanı ve ilin bütün bürokrasisi de yanında.
Özhaseki Kayseri Milletvekili. Ancak, Kayseri’ye bir gidiyorsa, belki oralara iki defa gidiyor. O bölge halkının temsilcisi olduğunu iddia eden HDP’li milletvekillerinin toplamından çok daha fazla hizmetleri var.
10 milyarlık bir kaynağı yönetiyor. Dile kolay, eski para ile tam 10 katrilyon lira! Takip ettiği projeler tamamlandığında, bu paranın tamamı o bölgelerde yaşayan insanların mutluluğu ve refahı için harcanmış olacak. On yıllardır halkı istismar ederek kullanan proje terör örgütü ve onun siyasi destekçilerin kanattığı yaralar, büyük ölçüde tedavi edilecek.
Kim ne derse desin, bazıları istismar politikasını sürdürmek için ne kadar çabalarsa çabalasın…
Vatandaş görüyor olup biteni. Herkes durumun farkında!
***
İki yıl öncesine gidelim…
Diyarbakır Sur, Şırnak Merkez, Cizre, İdil, Silopi, Nusaybin ve Yüksekova gibi şehirlerin görüntüsü Suriye’den farksızdı. Üstelik, terör örgütünün daha başka bölgeleri de yangın yerine çevirme hayalleri vardı.
Hendek kalkışmasının sonucunda tam 70 bin konut hasar gördü. Bazıları yerle yeksan oldu, bazıları da içine girilemeyecek hale geldi. Bunların 44 bininin hasar bedelleri sahiplerine ödendi. Vatandaşın zarar gören eşyalarının paraları tek tek karşılandı. O günden bu yana evsiz kalanlara kira yardımları yapılıyor. Sergilenen barbarlık sonucu hasar gören tarihi eserlere el atıldı. Restorasyon çalışmaları hızla başlatıldı. Terörün hedef aldığı camiler ibadete açıldı.
Zarar gören ve sözde belediyelerin vatandaşa hizmet yerine Kandil’e aktardıkları paralar yüzünden hiç el atılmayan alt yapıya yönelik çalışmalar başlatıldı. O eleştirilen kayyumlar döneminde 616 kilometre su ve 200 kilometre kanal tesisatı döşendi.
26 bin yeni konutun inşaatı başladı. Bunların yarısı hak sahiplerine teslim edildi. Yılsonuna kadar tamamı bitecek. 2019 Yılı başında, hendek terörü sırasında yıkılan evini alamayan bir Allah’ın kulu kalmayacak.
Bu rakamlara bakınca, daha iyi anlaşılıyordur sanırım “mucize” kelimesini neden kullandığım! Gerçekten de Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki koordinasyonunda gerçekleşen bir mucize bu!
Devletin “kudret eli” sadece terörle mücadelede değil, ayağa kaldırma çalışmaları sırasında da görülüyor. “Öz yönetim” çığlıkları arasında hendek terörü ile bu ülke üzerinde hesaplar yapanlar, uzarım gerekli dersleri alırlar.
***
Tehdit ederek, döverek, sindirerek, vatandaşın oğlunu ve kızını dağa kaçırarak sonuç alma dönemi bitti artık. Devlet her alanda gücünü gösterdi ve bir daha geriye dönüş olmaması için de kararlığını sürdürüyor. Elbette bitmedi. Daha yapılacak çok iş ve yıllar sürecek bir mücadele var önümüzde. Ancak, artık süreç tersine döndü. Gittim ve bizzat yerinde gördüm. İddia ediyorum: 24 Haziran seçimlerinde sandıklardan çıkacak sonuçlar da gösterecek bunu!