CHP, yerel seçim için son derece önemli iki ilde de adaylarını belirledi. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, Ankara’da da Mansur Yavaş’la seçmenin karşısına çıkacak.
Peki bu iki isim nasıl belirlendi?
Örgüte sorulmadı. Herhangi bir eğilim yoklaması yapılmadı. Başlangıçta Kemal Kılıçdaroğlu’nun kafasında ne varsa sonuçta da o oldu…
Kemal Bey, baştan beri Ankara için Mansur Yavaş’ı düşünüyordu. Diğer alternatiflerin tamamını bir köşeye attı. Örgütten gelen bütün tepkilere göğüs gerdi; Mansur Yavaş için çalıştı. O’nun CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olması için mücadele etti. Sonunda da başardı, istediğini yaptırdı.
İstanbul’da Ekrem İmamoğlu da Kemal Bey’in bir tercihi. Muharrem İnce, Gürsel Tekin ve diğer önemli isimleri oyun dışına çıkardı. Onlardan gelecek tepkileri göğüslemeyi göze aldı. İstanbul’da da dilediğini yaptırdı.
Böylece;
1) Bütün tartışmalara ve tersi yorumlara rağmen, CHP’de “tek belirleyici isim” olduğunu tescil ettirdi. Partiye hâkim olduğunu herkese gösterdi.
2) Büyük bir risk aldı. Ankara ve İstanbul’da yaşanacak bir yenilginin sorumluluğunu da şimdiden üzerine aldı.
Kemal Bey’in diğer illerde aday belirlemedeki ağırlığı da göz önüne alınırsa eğer…
CHP içinde Mart seçimlerinde yaşanacak bir başarının da hezimetin de Kılıçdaroğlu hanesine yazılacağını şimdiden söylemek zor değil. Bir başka ifadeyle Kemal Bey’in büyük bir risk aldığını ve son şansını kullandığı ifade edilebilir.
***
İstanbul’da değil, ama Ankara’da çok ciddi sıkıntı var…
CHP teşkilatları, Mansur Yavaş ismini başından beri benimsemedi. Hatta, kendisine ciddi tepkilerin olduğu da söylenebilir. Dikkat edilirse Yavaş adının açıklanmasıyla birlikte CHP Ankara il ve ilçe örgütleri sessizliğe büründü. Herhangi bir tebrik ve destek mesajı yayımlanmadı.
Bunun sebepleri de bir önceki seçimi kaybeder etmez CHP’den istifa etmesi, CHP rozeti takmayı reddetmesi ve hemen her fırsatta CHP ile aynı dünya görüşünü paylaşmadığını ortaya koyması. İlaveten İyi Parti’ye daha yakın görünse de “Oradan aday olursam seçimi kazanamam” düşüncesiyle adaylık için CHP’yi tercih etmesi ve bunun için mücadele etmesi.
Bunları gören CHP’liler, doğal olarak “kullanıldıklarını” düşünüyorlar! “Bizden olmayan ve bizim gibi düşünmeyen, hatta bize uzak olduğunu gizlemeyen bir isim için neden çalışalım” diye tepki gösteriyorlar.
Seçim havasına gidildiğinde bu sıkıntı giderilebilir mi?
Büyük ölçüde giderilir. Önlerinde bir başka alternatif bulunmayan CHP’liler, mecburen Mansur Yavaş’ı desteklemek zorunda kalır. Daha önce CHP seçmeni için “tıpış tıpış sandığa gidecekler” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu da muhtemelen böyle düşünüyor.
Fakat bu seçimde bir başka sıkıntı daha var…
Mansur Yavaş, daha önce Melih Gökçek’le mücadele etmişti. Gökçek karşıtlarıyla birlikte MHP’ye yakın seçmen kitlesinin de desteğini sağlamıştı. Bu defa durum biraz farklı: Artık karşısında bir başka yapı var. Aday olduğu HDP ve İyi Parti destekli CHP, milli politikalar uygulayan Ak Parti-MHP ittifakına karşı mücadele edecek.
Peki, bir önceki seçimde kendisine destek veren “ülkücü” denilen seçmen kitlesi bu durumu içine sindirebilecek mi? Gönül rahatlığıyla sandığa gidip Mansur Yavaş’a destek verebilecek mi? Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarını başarıyla tamamlayan, ABD’ye rağmen Suriye’deki menfaatlerimizi sonuna kadar koruma mücadelesi veren bir yapıya karşı tavır alabilecek mi?
Bence asıl sıkıntı burada! Çünkü, önceki seçimden bu yana köprünün altından çok sular aktı!
***
Yavaş’ın karşısında iki handikap var bence…
Birincisi, karşısındaki aday: Ankara’da belediyeciliğin ordinaryüs profesörü denilebilecek Mehmet Özhaseki ile yarışacak. Özhaseki’nin arkasında büyük bir başarı hikâyesi var.
İkincisi de geçen seçimden bu yana öyle yalpalamalar yaptı ki, hem CHP’li, hem de daha önce destek aldığı sağ seçmeni “irite edecek” davranışlar içine girdi. Bu davranışları, seçim kampanyası boyunca sürekli olarak karşısına çıkacak.
Kılıçdaroğlu, “İlle de Mansur Yavaş” diye bastırırken, bunları hesap etti mi acaba?
Yine başa dönersek; Kemal Bey “Yeniden Yavaş” diyerek büyük kumar oynadı. Ankara’da yaşanacak bir seçim yenilgisi, kendisi açısından ciddi bir depreme yol açacak!