Maç öncesi sahaya çıkan onbire, kimsenin itirazı yoktu. Birtek Fabiano ile Volkan Demirel tercihi tartışma konusuydu. Onu da dokunuzmazlığı olan takımın patronu öyle istiyordu.
İlk yarıda saha da sırıtan çok vardı..
Caner’in önünde çizgi de oynaması gerekirken, Nanidevamlı içeri giriyor. Ajax’ın 6 ve 21 numarası o bölgede maden bulmuş gibi oynayıp, Caner’ı devamlı ikiye bir bırakıyorlardı.. 6 numaraları orta sahada bomboş kalıyor, istediği gibi takımın oyununu yönetiyordu..Kontrol altına alması gereken Diego başka yerlerde boş geziler yapıyordu. Kim vardı! Soza ile Topal..
Fenerbahçe’nin ise parladığı, taraftarları heyecanlandırdığı “ İşte Fenerbahçe böyle oynamalı” dedirttiği onbir ve yirmi sekizinci dakikalardı..İkisinde de orta sahada baskı ile top kazanıldı..Kale önünde pozisyonlar arka arkaya üç pozisyon üretildi...Altı pastan topu boş kaleye atamadılar.. İkincisinde Kjaer ile Van Persie aynı hava topuna çıkıp çarpıştılar..Bunun tek nedeni olabilir. Baskı ve stresten bir an önce gol atma içgüdüsü ile sakin olamamak..
İkinci yarıda da görüntü olarak etkili olan taraf Fenerbahçe idi..Ama o biran önce gol atma arzusunu dengelemiyordu..Kaleciyi gecen içerden çıkarılan toplarda şansta yoktu. Kafama Klaassen’in kolu ilei topu taşımasına takıldı..Hemde hakemin gözü önünde olan bir olaydı..
Yetmişinci dakika da Fernandao ile Ozan oyuna girince girince çok şeyin değişeceğinin ilk işareti oldu..Ozan bekleneni veremedi ama, Fernandao yine kalitesini konuşturdu.
Bu bir gol Fenerbahçe’de çok şeyi değiştirdi,.Şampiyonlar liginde bir anda ikinciliğe yükseldi..Futbolcusunun,hocasının açmak istedeği “temiz, beyaz sayfanın” ilk sözünü olumlu yazdılar.. Ajax bu sene ilk deplasman yenilgisi F.Bahçe'den aldı. Ve Galatasaray maçı öncesi de büyük moral kazandılar.
Futbol böyle bir oyun.. Demek ki isteyince oluyormuş.. Bir gol bir anda neleri değiştiriyor.