• $32,3835
  • 34,9979
  • 2326.15
  • 9091.63
22 Haziran 2014 Pazar 01:45 | Son Güncelleme:

IŞİD, Suriye‘deki sivil devrimi çaldı

IŞİD, Suriye‘deki sivil devrimi çaldı

Suriye'de Esad muhaliflerinin önemli isimlerinden Muaz Hatib, Irak’ta terör estiren IŞİD’i anlattı: Sivil bir devrimi çalarak, Irak’ta kendi amaçları için kullanıyorlar. Bölgedeki ateş herkesi yakacak boyutta.

FEYZA GÜMÜŞLÜOĞLU - DOHA

Muaz Hatib, Suriye’de muhalefetin şüphesiz en önemli figürlerinden. Suriye Devrimi Muhalefet Güçleri Koalisyonu başkanlığından istifa ettikten sonra da gözler hep onun üzerindeydi. Katar’a yerleşen ve artık geri planda olmayı tercih eden Hatib'le Doha'daki ofisinde Irak’ta terör estiren Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ve Suriye’deki son durumu konuştuk. 

IŞİD, Suriye’den sonra Irak’ta da sahneye çıktı. Suriye’de rejimin, İslami kisve altındaki aşırı grupların içine nasıl sızdığını ve stratejik planları için nasıl kullandığını biliyoruz. IŞİD, Suriye’deki devrim şartlarını kullandı. İslami gruplar hakkında öyle karanlık bir resim çizdi ki, ’’Terörle savaşıyorum’’ diyen Beşar Esad’a kullanışlı bir bahane sunmuş oldu. Şimdi Irak’ta da aynısını yapıyor. Sivil bir devrimi ‘çalarak’ kendi amaçları için kullanıyor. Maliki’ye,  “Terörizmle savaşıyorum” bahanesini güçlendirecek bir neden verdiler ve böylece onu suçlayacak herkesin de bir nevi çenesini kapamış oldular. 

TÜRK HÜKÜMETİ AKILLI BİR ADIM ATTI

IŞİD’i kimin desteklediği çok konuşuluyor. Sizin bu muammaya dair görüşleriniz neler? 
Kesinlikle İran’ın eli var. Tabi şu an birçok ülke bu gruptan kendi menfaatleri noktasında yararlanmak için işin içine girmiş durumda. Şimdi tüm bu uluslararası aktörler IŞİD’i, kendi projelerine hizmet ettirmek için kullanıyorlar. Başlangıçta Iraklı askerlerin ağırlıkta olduğu, El Kaide düşüncesini benimseyen bir gruptu. Bazı ülkeler sessiz kaldı, bazıları maddi destekte bulundu. Tüm bunlar IŞİD’i güçlendirdi. 

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Ankara’ya ziyarette bulundu. Türkiye’nin, Esad’ın bir numaralı destekçisi olan İran'la yakınlığı sizi rahatsız ediyor mu? 
Türkiye’de hükümetin yaptığını akıllı bir adım olarak görüyorum. Uluslararası güçler Türkiye ile İran’ı karşı karşıya getirmek istedi. Şu an hem Suriye’de hem Irak’ta yaşananlar her iki taraf için de büyük tehlike arz ediyor. Türkiye ve İran’ın birbirine yakın olması her zamankinden daha önemli. Bölgedeki ateş hepsini yakacak boyutta, bunun için karşı fikirler de olsa koordinasyon halinde olmaları gerek. 

SEÇİMLER UYDURUK BİR TİYATROYDU

Beşar Esad ezici bir çoğunlukla sandıktan birinci çıktı. Bu bir şey ifade ediyor mu? 
Esad’ın daha fazla iktidarda kalması için uydurulmuş bir tiyatroydu seçimler. Seçim yaparak halk tarafından kabul edildiklerine dair sahte bir kanıt üretme çabasıydı. Suriye’nin yarısı oy kullanma hakkına sahip değil. Bir kısmı hapiste, milyonlarcası kamplarda ya da ülke dışında. Hayatını kaybedenleri zaten saymıyorum. Suriye gibi diktatör rejimlerde insanların nasıl bir korku ile yaşadığını, rejim aleyhine konuşmaktan nasıl çekindiğini biliyoruz. Dolayısıyla bu seçimler, Esad rejiminin hem kendine hem dünyaya “Bakın halk bizi destekliyor” masalını anlatmak için oynadığı oyunlarından sadece bir tanesi. Suriye’de 50 yıldır seçimler böyle… 

'Halkın seçimi' diyenlerde var? 
Esad’ı başından beri destekleyenler, gitmesini istemeyenler seçimleri de doğal olarak meşru gördü. Desteklemeyenler ise illegal kabul etti. Seçimin olup olmaması herhangi bir şeyi değiştirmedi. 

SİLAH YARDIMI DAHA ÇOK KAN DEMEK

Büyükelçilikten istifa eden Robert Ford,  ABD’nin Suriye politikasını sert sözlerle eleştirdi. Açıklamalarını samimi buldunuz mu? 
ABD hükümetinin içinde çok farklı görüş ve düşünceler var. Sadece Obama’dan ibaret değil. Bu farklı görüşler pek çok hata yapılmasına neden oldu. Ford’un açıklamalarında haklılık payı var, ama bir şeyi unutuyor. Daha önce Irak’ta görev yaparken çok ciddi hatalar yaptı. Suriye konusunda bütün suçu ve sorumluluğu Obama’nın üzerine atarak kendini aklamaya çalışıyor.  

ABD’nin en büyük hatası ne oldu? 
30 yıl boyunca Esad rejimini desteklediler. Beşar Esad, Hama’da 30 bin insanını katlettiğinde sessiz kaldılar. Ne zaman ki özgürlük dalgasının yayıldığını gördüler, o zaman rejime karşı tavır almaya başladılar. Esad’ın gitmesi ya da kalması gerektiğine dair net bir duruş sergilenmedi. Çok sık pozisyon değiştirmeleri en büyük zararı verdi. 

Robert Ford, “Muhaliflere silah yardımı artırılmalı” da demişti. 
Bunu çok duyduk. Sadece biz değil tüm dünya… Şu an en birincil yapılması gereken kanı durdurmak. Teröristlerden, aşırı gruplardan, Esad sonrasının ne olacağından önce hem ABD’nin hem diğer ülkelerin temel önceliği bu savaşı durdurmak olmalı. Geri kalan her şey detay ve sonra konuşulmalı. Bu doğrultuda bir vizyon geliştirilmeliydi.

ESADÇILAR DA GÖNDERİYOR

Silah yardımı artık işe yaramaz mı? 
Bu noktadan sonra muhalefete silah göndermek problemi çözmez. Durumu daha da kötüleştirir. Esad’ı destekleyen ülkeler de rejime silah göndermeye devam ediyor yıllardır,  ki onların gönderdiği silahlar, ‘’Suriye’nin dostlarının’’ gönderdiklerinden daha kaliteli, ağır silahlar. Muhalefete daha fazla silah gitmesi daha fazla kan, daha fazla ölüm demek. 

ÇÖZÜMÜN ADRESİ: HIZLI BİR MÜZAKERE

Peki çözüm ne? 
Çözüme dair net olunmaması kafa karıştırıyor. Bazen siyasi çözüm, bazen silah desteği, bazen hava saldırısı, bazen müzakere deniyor. Kimse katliamları durdurmaya yoğunlaşmıyor.  Üç yıldır devam eden trajediyi sona erdirmek dışında her şey ikinci planda olmalı oysa. 

I. ve II. Cenevre konferansları bir işe yaramadı ama ...
Şu ana kadar iki taraf da çözüm için ciddi ve samimi bir efor sarf etmedi. Muhalefet ve rejim Cenevre’ye gitti ama ikisi de uluslararası güçlerin zoru ile gitti. Samimi ve ciddi olarak değil, Rusya ve ABD’nin zoruyla. Kanı durdurmak için samimi bir çabadan ziyade bir tiyatroydu Cenevre, Herkes menfaati peşindeydi maalesef. 

Muhalefetin bir parçası değilsiniz artık ama, öneriniz nedir? 
Müzakerelerin doğrudan Katar veya Türkiye’de yapılması gerek. Esad gelmeyecek, yetkili adamlarını gönderecek. Cenevre’de iki taraf da  Suriye’de yaşanan trajediye çözüm bulmaya değil birbirine hakaret etmeye gelmişti. Önerim net, hızlı ve etkili bir müzakere ortamı sağlanması. 

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi
Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız
Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı