• $32,3215
  • 35,1114
  • 2300.95
  • 9075.66
15 Mayıs 2015 Cuma 02:00 | Son Güncelleme:

Yüzleşmenin fildişi kulesi: Yeraltından Notlar

Yüzleşmenin fildişi kulesi: Yeraltından Notlar

Yeraltından Notlar’ın zamanın ötesinde bir yapıt olmasının en önemli sebebi bu sınavı başarıyla vermiş bir ruh halini anlatmasıdır. Bu bağlamda, “Oysa ben yazdıklarımı yalnız kendim içim yazıyorum” der Yeraltından Notlar’da Dostoyevski.

ÇİĞDEM ALDATMAZ
cevzacigdem@gmail.com

“Kendini anlatma” çağındayız. Sistem böyle ayakta duruyor desek yanılmış olmayız. Kendimizi çoğu zaman olmadığımız biri gibi, hatta başkalarının olmamızı istediği gibi anlatmakla geçen hayatımızda, içten içe bizi rahatsız eden, huzurlu uykularımızı bölen tek gerçek var: ne kendimizi ne de dünya sakinlerini bu yapaylıkla sonsuza kadar kandırmamız mümkün değil. Sırça saraylarımız, samur kürklerimiz, değerli taşlarla bezer gibi suni mükemmelliğimizle bezediğimiz bu kişisel naylon saltanat yıkıldığında geriye sadece gerçekten kim olduğumuz ve yalnızlığımız kalacak. Yeraltından Notlar’ın zamanın ötesinde bir yapıt olmasının en önemli sebebi bu sınavı başarıyla vermiş bir ruh halini anlatmasıdır. Bu bağlamda, “Oysa ben yazdıklarımı yalnız kendim içim yazıyorum” der Yeraltından Notlar’da Dostoyevski.
Onunki hakiki, saf istence dönüşmüş bir varoluş halidir. El yordamıyla yaşadığımız hayatı gerçek kılmak için buradaki anti-karakteri kerteriz alsak kendimizle ve dünyayla sulh etmemiz daha kolay olacak. 
Dostoyevski kırklı yaşlarında yazdığı romanda kendini mi anlatmıştır bilinmez ama kendine karşı son derece samimi bir kahraman yarattığı aşikârdır. 
Romandaki kahramanın kendisine iki yıl önce çarpan subaydan intikam alabilmek için mektupla onu düelloya çağırıp mektubu göndermemesi, yolda ona çarparak onurunu, gururunu kurtarmak için planlar yapması, hangi mesafeden ne miktarda çarpacağını düşünerek geceleri uykusuz kalması ya da Simonov’un evinde karşılaştığı eski okul arkadaşlarına kendisini zorla yemeğe davet ettirmesi ve orada kavga çıkarmaya çalışması ya da randevuevinde tanıştığı ve -kırılan gururunun acısını çıkarttığı- Lisa. Bunlar gerçek olmasa bile yarattığı dünya, gerçeği en yakın haliyle temsil eder. 

KAYBETMEK VE KAZANMAK

Yeraltı, insanın dünyayla yüzleştiği bir özel alan, asla yıkılmayacağını düşüneceğiniz ruhsal kale ve yıkılmanın yeniden yapılanmak için elzem olduğunu, kaybetmenin kazanmanın bir başka bir biçimi olduğunu anlatan yegâne mabettir. Kahramanımız insanları küçümser, asla hak ettiği yerde olmadığını düşünür, hastalansa da doktora gitmez çünkü onlara da itimadı yoktur. Öte yandan tam bir kayıtsızlıkla köşesine çekilip yeraltını yerin yedi kat dibine gömülmüş bir mağlubiyet alanına çevirmeyi de kabullenmez. Dünyaya olan öfkesini enerjiye dönüştürerek yeraltını yerüstüne taşır. Bütün bunlar totalde bize kanlı canlı, yüzyıllarca yaşasa da ölmeyecek, hesaplaşmaktan ve yüzleşmekten korkmayan bir adamın profilini çizer ki ortalama çoğunluğun yaşadığı müddetçe yanına bile yaklaşamayacağı sahiciliği insanüstü bir erdemle -erdemlere karşı durarak- yakalar. 
Henri Troyat’a göre Dostoyevski yer ile gök arasında yaşayan bir adamdır. Hem gök hem de yer tarafından etkilenmiştir. Yeraltından Notlar da tıpkı yazarı gibi yer ile gök arasında yıllara meydan okuyor. 
Varoluşçu edebiyatın uzun yolunu ören en önemli ve sarsılmaz taşlardan biri olan Yeraltından Notlar, Dostoyevski’nin edebiyatında bir dönüm noktası oldu. Dostoyevski bu yapıtında yepyeni bir anlatım denediğini, “Müzikteki geçişleri bilirsin. Bu da tıpkı öyle olacak. Birinci bölümdeki gevezelikler, ikinci bölümde yerlerini ani bir katastrofa bırakacak” şeklinde ifade eder. Burada biçem, aynı zamanda Dostoyevski’nin bölünmüş iç dünyasından da beslendi. Karakterin ilk bölümdeki dağınık fikirlerinin ete kemiğe büründüğü, onun için olduğu kadar bizim için de anlamlandığı bir hikâyeye dönüştü. 
Yeraltından Notlar üçe bölünmüş bir hikâyedir: İlkinde anti-kahramanın subayla yaşadığı sorunlu ilişkiyi, ikincisinde, eski arkadaşlarıyla takıştığı veda yemeğini ve son olarak genç bir fahişeyle yaşadıklarını anlatır.
Sonuçta iyilikle kötülüğün, hayata tutunmakla suyun akışına kapılmanın, yalnız olmakla var olmanın kimi zaman çok ayrıksı gözükse de çoğunlukla aynı kökten beslendiğini varsayarsak, yıllara direnen bu roman bizi ayakta tutan yaralarımızı sevmeye çalışırken daima başucumuzda bulunmayı başarmış bir başyapıt. Everest Yayınları’nın Klasikler dizisine dâhil edip Koray Karasulu’nun gözden geçirilmiş özenli çevirisiyle kitaplığınızdaki değişmeyecek yerini koruyacak. Gerek Dostoyevski’nin edebiyat tarihindeki yerine gerek Yeraltından Notlar’ın tabiatına duyduğum saygıyla ahkâm kesmeyi bırakıp Rene Girard’ın, kitabın arka kapağındaki yorumuyla bitirelim: “Tuhaftır, yeraltı gururu bayağı bir gururdur. En büyük sıkıntı kahramanın kendini somut anlamda çevresindekilerden ayırt edememesinden kaynaklanır. Bununla birlikte, yavaş yavaş bu başarısızlığın bilincine varmaya başlar. Kendisiyle aynı arzuları duyan ve aynı başarısızlıkları yaşayan küçük memurlarla çevrili olduğunu görür. Tüm yeraltı bireyleri gerçekte birbirlerine ne kadar benziyorlarsa, kendilerini o kadar “biricik” sanırlar. Kinci öykünme genele yayılır ve kısır çatışmalar çığırından çıkar. Her biri yeraltı insanıyla birlikte haykırır: “Onlar birlik, ben tek başımayım.” RENE GIRARD

Vatandaş, 'Bize neyin sözünü verebilirsiniz?' diye sordu... İstanbul'a yeni metro müjdesi!
Vatandaş, 'Bize neyin sözünü verebilirsiniz?' diye sordu... İstanbul'a yeni metro müjdesi!

Vatandaş, 'Bize neyin sözünü verebilirsiniz?' diye sordu... İstanbul'a yeni metro müjdesi!

Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar
Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar

Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar

Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'
Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'

Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'