• $32,3314
  • 35,0908
  • 2279.59
  • 8995.34
8 Ağustos 2014 Cuma 02:04 | Son Güncelleme:

İstanbul’un tekno türküsü

İstanbul’un tekno türküsü

Masturi Kabare
Ahmet Sami
Artemis Yayınları, 2014 380 sayfa

Zeynep Korkmaz
kitap.eki@aksam.com.tr

İstanbul’un görkemi, güzelliği, acımasızlığı, çarpıcı bir romana daha ev sahipliği yapıyor. Artemis Yayınları tarafından yayımlanan Masturi Kabare, şehrin arka sokaklarında doğan renkli ve hüzünlü bir masal. 

Roman, ileride adını çok duyacağımız, birçok başarıya imza atmış, genç neslin en başarılı yazarlarından Ahmet Sami Özbudak tarafından kaleme alındı. Bu ilk romanı olmasına rağmen, Özbudak başarısını birçok alanda kanıtlamış bir yazar. Geçtiğimiz sezon GalataPerform tarafından sahnelenen ve önümüzdeki sezon da izleyiciyle buluşmaya devam edecek olan İz’in yazarı olan Ahmet Sami Özbudak, bu oyunla 18’inci Afife Tiyatro Ödülleri’nde Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü’ne layık görüldü. Yazar aynı oyunla 2011’de Almanya’nın Heidelberg Stückemarkt Festivali’nde de Avrupa’nın En İyi Genç Yazarı ödülünü almıştı. Bir  yandan da dergicilik sektöründe çalışmalarına devam eden Özbudak, ilk romanıyla da adından söz ettirecek gibi duruyor. 
Masturi Kabare, birbirinden farklı üç karakterin kesişen ve birbirlerinin kaderini değiştiren öyküsünü anlatıyor. Romanın adının neden Masturi Kabare olduğunu girişte anlatıcının ağzından dinliyor okur. Masturi, gemilerin en geniş yeri ve Aziz, Ceylan ve Eren’in hikâyesi de küçük ama aslında bütün dünyayı içine alacak kadar geniş, diyor yazar. Kabare denince aklımıza gelen o renkli, zengin, kalabalık dünya romanın dokusunda ustaca çizilmiş. Romanı okurken çok katmanlı, renkli, romantik, hüzünlü bir film izliyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. 
Yedikule’nin arka sokaklarının, İstanbul’un gösterişli gece hayatının, gencecik üç insanın, güzel olduğu kadar acımasız bu şehirde kendileri olmak için verdikleri çabanın zengin bir dille anlatılmış, ustalıklı hikâyesi Masturi Kabare. Romanın başkarakteri Aziz, en büyük tutkusu dans olan, cinsel kimliğini ailesinden gizlemek zorunda kalan umut dolu, naif bir ruh. Tek isteği basit bir hayat ve büyük bir sevda. Ailesinden gizlice gece kulüplerinde “Zambak Sude” kimliğiyle dans ederken bir gün yolu Ceylan’la kesişiyor. Deli dolu, cüretkâr, kendini arayan Ceylan ise Aziz kadar kırılgan ve hayata tutunmaya çalışan bir karakter. Aslında İstanbul’un ekonomik düzeyi daha yüksek bir semtinde yaşayan Ceylan, kendini gizlemek için sürekli kılık değiştirip şehrin karanlık sokaklarında korkusuzca dolaşıyor. Günün birinde romanın üçüncü kahramanı olan Eren de Aziz ve Ceylan’ın hayatına dahil oluyor. Ve Masturi Kabare perdelerini açıyor.

Sinematografik yolculuk

Romanın hikâyesinin gücü ve dilin zenginliği bir yana, okuru en çok atmosferin zenginliği sürüklüyor. Ahmet Sami’nin tiyatro yazarlığındaki deneyimi ve başarısı, romanında da izlerini gösterdiğinden, okur o rengârenk dünyanın, o zengin dokunun içinde buluyor kendini. Atmosferin gücü, İstanbul’un hem zengin, hem yoksul sokaklarını, hem insanın başını döndürecek güzelliğini, hem de gencecik hayatları harcayışını, güzelliği ve çirkinliği bir arada görebilmemizi sağlıyor. Bu sinematografik yolculuk, başarılı ana karakterlerin ve ustaca çizilmiş, hiç hafife alınamayacak yan karakterlerin özelliklerinde de mevcut. Mekânlar, kişiler, olaylar bu zengin atmosfer sayesinde okurun gözünde gerçekliklerinden sual ettirmiyor.
Umut dolu, sadece basit bir mutluluk için yaşayan ve birbirine bağlanan bu üç büyümeyen çocuğun kaderi aslında birbirlerine bağlı. Ve istemeden de olsa, tek hayalleri mutlulukken birbirlerinin mutsuzluklarını yaratıyorlar.
Romanın spot cümlesi olan ‘İstanbul için ağıt, tekno bir türkü’ de yazarın esas derdini ortaya koyuyor bir anlamda. Hayal ve hayal kırıklığının buluştuğu bir yerde üç genç için, İstanbul yüzünden ve İstanbul’a bir ağıt yakıyor hikâye ve dildeki o nostaljik ve lirik melodi, okuru hem bir türkü gibi eskilere götürüyor, hem de tekno bir şarkı gibi bugünün gerçekliğini yüzümüze çarpıyor. İstanbul gibi müthiş bir metropolün arka sokaklarında yaşanan hayat mücadelesini, varoluş kavgasını, şehri besleyen o kaçınılmaz arabesk kültürü görmezden gelmeden, hatta ondan beslenerek yazılmış bir roman Masturi Kabare. Ajite ve yüzeysel olmadan, samimi ve ustaca yazılmış bu şehir hikâyesi, bize her dönem hoşlanacağımız bir nostalji yaşatıyor. Ve bu nostalji boyunca o kalabalık, çok sesli düzenin içinde hep yalnız kalan kahramanların yolculuğuna eşlik ediyoruz.
Masturi Kabare, cinsel kimliği yüzünden yargılanmadan yaşayabilmeye çalışan insanların, sevgisizliğin, yoksulluk ve zenginlik arasındaki büyük uçurumun ve basit bir huzurun aslında bazı hayatlar için ne kadar büyük bir lüks ve hayal olduğunun hikâyesi.

Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar
Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar

Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar

Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'
Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'

Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'

Türkiye'den Gazze'ye yardım eli: Bugün yola çıkacak
Türkiye'den Gazze'ye yardım eli: Bugün yola çıkacak

Türkiye'den Gazze'ye yardım eli: Bugün yola çıkacak