Bugünü saymazsak sadece bir gün kaldı. Pazar günü hep birlikte sandık başlarına gidecek, oylarımızı kullanacağız. Pek çok seçim bölgesinde karşımıza ittifak listeleri çıkacak. Tercihimizi onlar arasından yapacağız.
Ortada çok ciddi iddialar var…
Bu ülkenin bizzat İçişleri Bakanı, Millet İttifakı listelerinin PKK ile irtibatlı isimlerle dolu olduğunu söylüyor. Bunu da elindeki bilgilere dayandırarak dillendiriyor. Ayrıca açık kimlikleri de veriliyor. Giriştikleri eylemler ortaya konuluyor.
Üstelik, itiraz eden de yok. Kimse çıkıp da “Hayır, ortaya atılan şu ismin kesinlikle PKK ile irtibatı yoktur” demiyor. Bir iftira kampanyası ile karşı karşıya olunduğunu ortaya koyan olmuyor.
Ya ne yapılıyor?..
Kelime oyunları ile içine girilen bu işbirliği meşrulaştırılmak isteniyor. Basının sesi kısılıp, milletin gerçekleri öğrenmesinin önüne geçilmeye çalışılıyor. CHP’nin ABD Temsilcisi Yurter Özcan, yayın kuruluşu CNN’e başvurup, CNN Türk hakkında soruşturma açılmasını dahi isteyebiliyor. Kirli işbirliğinin üzerini örtmek için çırpınıyor. Çünkü, CNN Türk de seçmeni bilgilendirmek için CHP, İyi Parti ve SP listelerinde PKK bağlantılı adaylar bulunduğunu verenler arasında.
Maalesef önümüzdeki tablo bu!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Onların hepsi CHP’li” sözleriyle bu tartışmalı adaylara sahip çıkıyor. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de sözde daha “akılcı” davranıp “Bu adaylar, YSK’dan, Adalet Bakanlığı’ndan, devletin tüm kurumlarından geçerek listelere girdi” ifadesini kullanıyor.
Yetmiyor, kendisini aklamak için bir de devleti suçluyor. “Bu kurumlar PKK’ya mı teslim edilmiş yani?” sorusunu sorarak, aradan sıyrılmaya çalışıyor.
Oysa her şey apaçık ortada:
Bu isimlerin hiçbiri devletin kurumları tarafından aklanmış değil. İstihbarat bilgileri ayrıntılarıyla veriyor. İçişleri Bakanı da kamuoyuna açıklıyor. Bir kısmının yargılanması sürüyor. İçlerinde cezaevine girip çıkanlar var. Bazıları ceza almış; dosyaları kesinleşmesi için Yargıtay’a gönderilmiş. Seçilmeleri durumunda onanırsa eğer, hepsinin görevleri sonlanacak.
En önemlisi de…
Ellerinde PKK bayraklarıyla görüntüleri yayınlanıyor bunların. Bazılarının elinde bebek katili Apo’nın portreleri var. O eylem benim, bu eylem senin koşuşturup duruyorlar.
Ey Kemal Bey, ey Meral Hanım, Ey Sayın Karamollaoğlu yetmez mi? Herkesin gördüğünü sizler de görmüyor musunuz? Görüyorsanız eğer, bu adaylara neden sahip çıkıyorsunuz?
Terörle mücadele sadece devletin görevi mi? Siyasi parti genel başkanları olarak sizin hiçbir sorumluluğunuz yok mu? Bütün suçu başkalarına yükleyerek aradan sıyrılacağınızı mı düşünüyorsunuz?
Ve en önemli soru:
Üç beş oy uğrana listelerinize bu isimleri koymaya değer mi?
Maalesef çok kirli bir görüntü bu!
PKK terörüne on binlerce kurban veren, yüz milyarlarca dolar kayba uğrayan, şehitlerinin acısını halen yüreğinde taşıyan bu millet, böyle bir görüntüyü içine sindiremez. Kolay değildir bu kirli tabloyu hazmetmek!
Çok az kaldı. Bekleyelim, pazar akşamı göreceğiz sonucu zaten…