Beşiktaşlı futbolcular ilk yarıda inanılmaz kötü oynadılar. Temsilcimizin bu kadar hata yaptığı, defansta takipleriyle uğraşmayı düşünmediği ve de Ricardo Quaresma gibi bir futbolcunun sahada varlığıyla yokluğunun belli olmadığı bir maç görmemiştim. Tüm bu olumsuzluklara karşı Atletico Madrid bir rüzgar gibi oynadı.
Çok iyi oyuncuları var İspanyolların... Kontratağa öyle bir kalkıyorlar ki rakip takım müdahale bile edemiyor. Salvio'nun attığı iki gol var. Karşısındaki Veli hiçbir şey yapmadı. Arkadan Atletico'nun üçüncü golü geldi. Yine Beşiktaş orta sahası ve defansı seyretti. Herkes gibi ben de bu maçın çok daha farklı Madrid lehine biteceğini düşünmüye başladım ama ne olduysa oldu ikinci 45 dakikada gerçek Beşiktaş'ı izlemeye başladık.
Simao'nun attığı nefis gol, Mustafa Pektemek'in kaçırdığı bir pozisyon ve Beşiktaşlı futbolcuların rakibine göz açtırmadan Madrid kalesine hücum etmeleri inanılır gibi değildi. Bu maçı izlemeyen biri anlatılanlara asla inanmaz.
Atletico'nun orta sahasında oynayan Juanfran ve Filipe süratli futbolcular. Hele Arjantinli genç kanat Salvio yalnız süratli değil çok da güçlü. Allah'tan antrenörleri onu ikinci yarının ortasında çıkardı.
İSTANBUL FARKLI OLUR
Beşiktaş 3-1'lik mağlubiyete fazla üzülmesin. Nasıl ki Atletico Madrid bir 45 dakikada 3 gol attı Beşiktaş da neden İstanbul'da iki gol atmasın. İkinci yarıdaki Beşiktaş'ın oynadığı futbola göre buna Siyah-Beyazlı taraftar da futbolcu da yönetici de tüm Türkiye inanır.
Haydi Beşiktaş... 3-1 mağlup oldum diye tabii ki üzüleceksin ama bu telafi edilmeyecek bir sonuç değil. Özellikle kendi sahanda atacağı 2 gol seni bir tur yukarıya çıkaracak. Sakatlığı geçen Egemen Korkmaz toparlanmış. Beşiktaş'ın en iyisiydi. İkinci yarıdaki Beşiktaş'ta kötü olan yoktu.
Kabus gibi geçen ilk yarıdan sonra ikinci yarıdaki Beşiktaş 'Yenildim ama İstanbul'da sizi Madrid'deki gibi bir futbolla karşılamayacağız' diyecektir. Bundan kesinlikle hiçbir şüphem yok.