MİT hayli irice bir teröristi Kırgızistan'da paketleyip Türkiye'ye getirdi.
Alkışlanacak bir operasyon; nokta!
Gelin görün ki FETÖ'cüler bu operasyon sonrasında çılgına döndüler. Ne Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin haydutluğu kaldı ne de Erdoğan'ın diktatörlüğü!
Belli ki zorlarına gitmiş! Belli ki rahatları kaçmış!
Ama tüm bunlara rağmen 'tuhaf' bir cesaretle etrafa tehditler savurdular dün gün boyu.
Neye, kime güveniyorlar birazdan izah edeceğim...
Ama önce FETÖ'cülerin bu kadar tantana çıkarmasına sebep olan paketi inceleyelim.
Getirilen kişi Orhan İnandı isimli FETÖ'cü!
'Eğitimci' kisvesi altında onlarca yıl Orta Asya'da FETÖ adına karanlık işler çevirmiş. Daha doğrusu Orta Asya sorumlusuymuş. Bilmem ne imamıymış!
Her ne haltsa.
Oturağı kurtarmak için Kırgız vatandaşı olmuş. Böylece 'dokunulmazlık' elde ettiğini sanmış! Ama nafile! Teşkilat gidip dokunmuş. Elleri dert görmesin.
Paket Türkiye'ye ulaşıp bilgisi kamuoyuyla paylaşılınca FETÖ'cüler zırlamaya başladı. Alayı inlerinden kafa çıkartıp saldırıya geçti!
Oturup tek tek inceledim; Adem Yavuz Arslan tosuncuğundan Fetullah Gülen'in avukatı Nurullah Albayrak'a kadar örgütün önde gelen isimleri çılgına dönmüş.
Ne güzel!
Amma!
Türkiye içinde de çıldıranlar gördüm. Yürek yemişler adeta. Özellikle KHK mağduru rumuzlular!
Hani siz FETÖ'cü değildiniz? Hani siz mağdurdunuz? Hani size haksızlık yapılmıştı? Hani sizin FETÖ'yle işiniz olmazdı? Orhan İnandı'nın tutuklanması sizi niçin bu kadar rahatsız etti acaba? Siz niçin topa girip sağı solu tehdit etmeye başladınız?
Kırgızistan'a kadar gidip büyükbaş bir FETÖ'cüyü paketleyip Türkiye'ye getirme başarısını gösteren devletimiz, içerideki işbirlikçilerini de görüyordur umarım.
Zira böylesine rahatça teröristlik yapmaları FETÖ ile mücadelede zafiyet görüntüsüne sebep oluyor!
Başka?
Yakınları FETÖ'den içeride olanlar da hoplayıp zıplıyor. Hâlâ FETÖ diye bir şey olmadığını savunuyorlar. Ayetler, hadisler paylaşıp 'zulmün' bitmesi için dua ediyorlar!
Vah ki vah!
PKK terörünü övmek suç da FETÖ terörünü övmek değil mi? Bunlara acırsan acınacak hale gelirsin.
Tehdit edenlerin paylaşımlarına baktım uzun uzadıya. İnanmayan girip baksın. Alayı 'Millet İttifakı' safında. Alayı Kılıçdaroğlu'nu, Akşener'i destekliyor.
Alayı Millet İttifakı'nın başarısı için çabalıyor.
Zira tek ve son umutları.
PKK'nın farklı mı sanki?
Onlarca tehdit içinden biri dikkatimi çekti. Sevgili İbrahim Karagül'ü konuyla ilgili yaptığı bir paylaşım nedeniyle tehdit ediyorlar. Özetle 'kork, yakında devran dönecek, hesap vereceksin' diyorlar.
Niye hesap verecek Karagül? FETÖ düşmanlığından!
Bak sen!
Peki devran nasıl dönecek?
Erdoğan gidecek, yerine gelen sizi serbest bırakacak öyle mi?
Maalesef böyle olduğuna inanıyorlar! İnanmayan ABD'de kurulan Demokrasi Konferansı'nın bileşenlerine ve bildirisine baksın.
CHP, HDP, LGBT, KHK Platformları ve dahası.
Hepsi aynı çatı altında FETÖ ve PKK'nın taleplerini dillendiriyor. 'Savaş derhal bitsin' diyerek PKK'yı, 'siyasi mahkumlar serbest bırakılsın' diye FETÖ'yü savunuyorlar.
O bildiriyi Kemal Bey ve Meral Hanım önümüzdeki günlerde Türkiye içinde seslendirmeye başlar.
Yazın bir köşeye Turgay Güler demişti dersiniz.