Son düdük çalmadan maç bitmez. Kazandım derken kaybedersin.
Kaybettim derken kazanırsın.
Futbolun şakası yok...
Onun için son düdüğe kadar dikkatli olacaksın.
Kayserispor golü attığı ilk dakikadan 70. Dakikaya kadar gerçekten çok iyi mücadele etti.
Trabzonspor tam tersi... Neredeyse ortalarda görünmedi... Akıllarda kalan bir Mustafa Yumlu, kafası dışında ortada yoktu.
Son 20 dakika roller değişti...
Amrabat, Troisi işi kişisel şova çevirdi.
Orta alan al gülüm ver gülüm yapmaya başladı.
Karşındaki takım Trabzonspor...
Böyle rehaveti geri çevirir mi?
Kabul edelim ki, Trabzon'da son yirmi dakikada gerçek kimliğine büründü.
O zaman sormak lazım;
Madem maçın sonları olsa bile böyle bir gücün, böyle bir hırsın var, koca bir saat bunu göstermek için ne bekliyorsun?
Nitekim 3-3'ü yakaladı.
Hatta maçı bile çevirebilirdi...
DERS NİTELİĞİNDE MAÇ
Aynı şeyleri oyun 3-1 iken Kayserispor için de söylemek mümkün.
Maçta iyi şeyler de vardı, kötü işler de.
Ama en önemlisi tam altı gol izledik.
Dakika bir, gol bir Kujoviç'in kafası süperdi.
Burak'ın frikik golü de; müthiş vurdu...
Ama Navarro'nun kapadığı köşe, Kayserispor'daki anlaşılmaz baraj hatası, Burak'ın bu müthiş vuruşuna yardımcı oldu...
Aslında yazıp söyleyecek çok şey var.
Ama altı gollü bir maçta, ne olursa olsun iyileri öne çıkarmak gerekiyor.
Biliyorum ki, taraflar sonuçtan mutlu değil.
Ama ben mutluyum...
Üstelik ders niteliğinde bir maç izledik...