STRASBOURG
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Strasbourg yolundaki çarpıcı sözleri haberimizde.
Burada biraz da hangi mesajı nasıl verdiğine bakalım.
'Örtülü mesajlarda' neler var; satır aralarında...
Ne zaman sustu, nasıl sessiz kaldı, hangi sorularda ne gibi tepkiler verdi, kızdığı anlar...
Detayları da vurgulayarak, Cumhurbaşkanı'nın 'duruşu ve pozisyonu' bakımından gözlemlerimizi aktaralım.
Neredeyse aynı saatlerde Başbakan Erdoğan, ANA uçağıyla Kiev'e uçtuğundan Gül ve heyeti THY'den kiralanan başka bir yolcu uçağıyla seyahat etti.
Gazetecilerin ağırlıklı olarak 'liberal isimler' olması ilgimi çekti. Cengiz Çandar, Hasan Cemal, Ali Bayramoğlu, Ergun Babahan, Hasan Bülent Kahraman gibi liberal kanattan yazarların dışında Sedat Ergin, Ekrem Dumanlı, Muharrem Sarıkaya ve Nuh Albayrak da Strasbourg'daydı.
YENİ ANAYASA MESAJINA HAZIRLANMIŞ
Gül sorularımızı yanıtlarken özellikle yeni anayasa tartışmalarıyla ilgili mesajlar vermek istiyordu. Hazırlanmış.
Seçim sonrası baştan sona yenilenmiş, 2011 model anayasayı 'garanti' altına almak konusunda misyon üstleniyor.
Çok dikkatli konuşuyordu. Başbakan Erdoğan, Katar'da yaptığı açıklamalarla anayasa gündemi oluşturmuştu. 'Bu kez halk yapacak' sözü kayıtlara geçmişti.
Gül, hayal ettiği anayasa için, 'tadilat değil, sıfırdan inşaat'; yani tepeden tırnağa yeniden yazılmış anayasa beklentisini dile getirdi.
Sonra 'yapım aşamasına herkesin katıldığı' bir süreç isteği. 'Tek başına değil, hep beraber' ifadesi.
'Bu kez yarım kalmasın, bu fırsat kaçmasın' tedbirliliği.
Anayasa hukukçularını özellikle vurgularken Ergun Özbudun'un adını övgüyle zikretti. 'Anayasayı kim yapacak' tartışmasına böyle bir değerlendirmeyle katıldı.
BAŞKANLIK SİSTEMİNE MESAFELİ
Cumhurbaşkanı, başkanlık sistemine mesafeli. Çekinceleri olduğunu açıkça ifade etti. Soruları yanıtlarken çok dikkatliydi.
Asıl çarpıcı olan kendisinin görev süresiyle ilgili sözleriydi. Üç kez soruldu, 'Ben söyleyeceğimi söyledim' dedi, 'O konulara girmem' diye ekledi. Tam başka bir konuya geçildiğinde durdu ve 'İlelebet burada kalacak değiliz, merak etmeyin' dedi. Belirsizliğin sürmesinden ve spekülasyonlardan rahatsız olduğu her halinden belliydi.
13 HAZİRAN 2011 STRATEJİSİ
Cumhurbaşkanı, seçim sonrasında oluşacak tabloyu önemsiyor. Rekabetin kalitesinden şikayet ediyor.
Seçimden bir gün sonra 13 Haziran'da işbirliğine uygun bir siyasi iklim gerekliliğine işaret ediyor.
Yani diyor ki, 'İkaz edip duran adam olmak istemem ama seçim sonrasını da düşünün'.
Cumhurbaşkanı Gül, Strasbourg'da mutlu ve gururluydu. Her fırsatta, 'Yıllarca Türkiye'ye kök saldırdılar, haksızlık da yaptılar. Şimdi işler çok değişti' diyerek eski ve yeni Türkiye fotoğraflarının farklılığına vurgu yapıyordu. 'Gelecek yüzyılın anayasasını' da bu sürecin devamının sigortası olarak görüyor.
Dünkü fotoğrafta; Avrupa Konseyi'ndeyiz, Parlamenterler Meclisi'nde Türk Başkan Çavuşoğlu bir Türk Cumhurbaşkanı'nı anons etti.
Avrupa'nın dört yanından siyasetçiler dikkatle o konuşmaları izlediler.
Güzel fotoğraf, siyaset bir yana; insan ülkesi adına gurur duyuyor.