Mevzuyu Pavlopoulos açtı. Sonra koltuğun köşesine çekildi...
Erdoğan da ayar üstüne ayar verdi...
Lozan’ın güncellenmesinden, Müslüman azınlığın hukukundan, “Biz engel olsaydık siz NATO’ya giremezdiniz”den girdi, siyasetten, hukuktan çıktı. (Konuşma biraz daha devam etseydi Pavlopoulos koltuğun köşesinden kayıp yere düşebilirdi!..)
Sonra Çipras’la görüştü… Erdoğan aynen devam etti..,, “Yine azınlıkların hukuku’ndan girdi.., 43-63 yaşla devam etti, “Kıbrıs” dedi.., minderden kaçanlar ve kaçan FETÖ’cülerle mevzuyu bitirdi!..
Yunan basını acayip rahatsız oldu. Pavlopoulos’un karikatürünü yaptı. Erdoğan’ın verdiği ayarlar Yunan manşetlerine yansıdı;
Elefteros Tipos: “Tarihi fiyasko”
To Vima: “Başkanlık Sarayı’nda yenilgi”
The Guardian da; “Pavlopoulos’a şok” diye verdi haberi. Bizim Babıali Yorgo’ları durur mu? Onlar da rahatsız oldu!
“Erdoğan kriz çıkarttı!.. Restleşme!.., Ayıp etti.., Sirtaki..vs,” dediler…
Ha, vekil “Yarkadasis” de rahatsız oldu Erdoğan’ın söylediklerinden!.. “Lozan, tapu, senet” falan dedi…
Vay be, bir de şiir okuyorsunuz; “Olmasaydı, adın Yorgo olurdu” diye...
Ulan zaten yeteri kadar Yorgo varmış ya?!..
…
O savaşı hep biz kazandık…
Erdoğan dünyanın gözü önünde İsrail’e ‘one minute’ çektiğinde Cidde’deydim...
Ortadoğu’nun göbeğinde, Arapların içerisinde o hareketin nasıl bir tesiri olduğuna bizzat şahit oldum…
Birçok Arap arkadaşla mevzuyu konuşmuştuk. Ama Yemen asıllı Suudlu bir dostumun söyledikleri hâlâ kulağımdadır…
Onca nüfus, güç, kaynak..vs, varken, başta Arap dünyası olmak üzere Müslüman liderler, Erdoğan’ın duruşunun ve cesaretinin küçük bir parçasına sahip olsalardı, Mescid-i Aksa Siyonist zulmünden kurtulurdu…
Evet, haklıydı…
“Dünya 5’ten büyüktür” diyen, “Hiçbir güç karşısında eğilmem” diyen, emperyalistlere kafa tutan, dünyadaki tüm mazlumlara yardım elini uzatmaya çalışan, Dünya Enerji Kongresi’nde; “Enerji paylaşımında hakkaniyet şart. Dünyanın kuzeyi zenginlik ve ferah içerisinde yaşarken güneyi açlık ve temel ihtiyaçlarından yana mahrumiyet içinde yaşıyor…” deyip dünyanın ve insanlığın vicdanı olan Erdoğan’ı biraz anlasalar..,
Ahmet’in Mehmet’e, Hasan’ın Hüseyin’e sıktığı Ortadoğu’ya; “3 bela ile karşı karşıyayız… Mezhepçilik, ırkçılık, terör...” diye seslenen Erdoğan’ı biraz dinleseler, bunlar yaşanmaz…
“Ben yaptım oldu” diyerek de Kudüs İsrail’in başkenti olmaz…
Tam bin yıl süren bir savaştır bu…
N’aparsanız yapın İsrailoğulları kıyamete kadar huzur bulamayacak o topraklarda… Unutmayalım ki, Selahaddin-i Eyyubi, Selçuklu, Osmanlı ve dahi Anadolu bu savaşı kazanmıştır her defasında…
Yeter ki Erdoğan doktrinlerini takip etsin Alem-i İslam…
7 Haziran seçim sonuçlarını; “Yeni bin yılın Selahaddin-i Eyyübi’si son metroda durduruldu” şeklinde değerlendiren Batı’nın ‘ne demek istediğini’ anlasalar bile yeter!..