Kendi memleketini mütemadiyen başka ülkelere şikayet etmek; “hainâne teşebbüsat”tandır…
Maalesef siyasette “Menfi ruhlu kimseler”in mevcudiyeti bir hakikattir…
Memleket menfaati için çalışmak yerine elin gâvuru ile teşrik-i mesaide bulunup bin bir türlü desise ile Türkiye’ye hücum etmek “hıyanet”tir!..
Keza bu ülkede siyaseten rant elde edebilmek için ABD’deki bir mahkemeden medet ummak; “Hayasız, hadd’naşinas, küstah, pest ve erzil tıynet”tir!..
17/25 Aralık kumpasının başarılı olması için canhıraş bir şekilde mücadele etmek, FETÖ’nün üretilmiş belgeleriyle propaganda yapmak, FETÖ’nün hazırladığı kirli tezgahın siyasi ayağı olmakla; “Maksadı mahsusu hainane ile teşkil edildikleri mevsuk”tur…
Her defasında ‘delil, belge’ diye ellere tutuşturulmuş sahte evraklarla yapılan siyaset, süfli siyasettir, acziyettir, meskenettir…
İlmi siyaset asla; ‘Aciz ve korkak insanların”, “Müfsid mikropların”, “Sefiller”in işi değildir!..
Siyaset adına “Şuur’u milliyi felce uğratma”nın mazereti asla “Akıl ve ferasetteki mahdudiyet” ve dahi “akl-ı eblehfiribane” olamaz!..
Neticede böyle “Teşebbüsatı melânetkârane”, “Gaflet ve dalalet ve hatta hıyanettir”!..
“Mülevves bir koltuğun, çürümüş, çökmüş ayakları” ile “Sebükmağz” sahibinin hali perişanı ortadadır…
Siyasetin böyle; “Eşhası muzırra”dan arındırılması elzemdir…
Belki “Pespayelik” baki kalır amma, istifa etmesi ülke siyaseti için kazançtır!..
***
Şimdi bütün bunlardan ne anladınız bilemiyorum… (Ben de fazla bir şey anlamadım haddizatında!..)
Şöyle izah edeyim…
En basit dille defalarca anlatmaya çalıştım…
Ama anlamıyorlar… Pek de anlayacak gibi görünmüyorlar zaten…
Yukarıdaki yazıda tırnak içindeki ‘her kelime ya da cümle’, ‘Nutuk’tan alıntıdır… (Orijinal basım 1970- “Nutuk”)
Hadi bizi anlamıyorlar, belki Gazi Mustafa Kemal’in dilinden anlarlar diye düşündüm!..
Yani ben bi’şey denedim o kadar… Abartacak bir şey yok!..
NOT: 1. Başlıkla yazının hiç alâkası yoktur.
2. Bu, sadece Honolululu bir arkadaşın iddiası...