İngiliz Kraliyet ailesi düğünleri, Birleşik Krallığın sınırlarını aşarak tüm dünyada ilgiyle izlenen bir halkla iletişim aracıdır. Keza yeni bir prensin doğumu, Kraliçe’nin yaş günü, dünyaya şık şekilde servis edilmeye çalışılır. Öyle ki tüm dünya, her detayda sembolik anlamlar arar ve bunları ‘pembe dizi’ keyfiyle izler. İngilizler, Amerikalılar gibi bir Hollywood piyasası kuramadıklarını, ancak içinde romantizm, ünlüler, gelenek, asalet, prestij içeren bir sektör yarattıklarını ifade ederler.
Düğünlerin kamuya açık hale gelmesi, kraliyet gelenekleri içinde aslında modern bir uygulama. Daha önce özel, kapalı bir tören olarak yapılan düğünler, ilk kez 1840’larda Kraliçe Victoria döneminde halka açık büyük bir tören şeklinde icra edildi. Fotoğrafın yaygınlaşmaya başladığı 19.yy’da basın etkin şekilde sürece dahil edildi. Diğer monarşiler dünyada etkinliğini yitirirken, bu aslında İngiliz monarşisini yaşatmaya yönelik politik bir hamle olarak da değerlendirilebilir.
O günden bu yana Prens Charles ve Lady Diana başta olmak üzere, Prens William ve Kate Middleton düğünleri tüm dünyada ilgiyle izlendi.
Prens William ve Kate Middleton’ın düğününün iki milyar kişi tarafından izlendiği ifade edildi. Elbette bu PR çalışması, aynı zamanda bir ekonomik getiri demek. Bu tarihlerde ülkeye gelen turist sayısı artar, otellerden hediyelik eşya dükkanlarına kadar pek çok sektör hareketlenir. Mağazalar düğüne has özel üretimlerini satışa çıkarır.
Nitekim geçtiğimiz hafta yapılan Prens Harry ve Meghan Markle düğünü vesilesiyle bunu bir kere daha gördük. Düğünün ülke ekonomisine katkısının 1.4 milyar dolar olduğu ifade ediliyor. Düğün yine dünya medyasında etkin şekilde yer aldı. Kraliyet ailesi bir kez daha gündeme geldi.
Elbette tüm bunlar parlamenter demokrasi içinde monarşinin varlığını topluma olumlu, sevimli biçimde sunan kitle iletişim yöntemleri. Öyle ki, düğünün ertesi günü İngiltere’deki birçok öğrenci ‘evlilik pikniği’ adıyla İngiliz bayrağının renklerini taşıyan kıyafetlerle parklarda biraraya gelerek kutlama yaptı. British Airways, düğün günü müşterilerine, özellikle de ismi Harry ve Meghan olanlara, özel jestler yaptı.
Düğün Türkiye’den de ilgi ve merakla izlendi. Müftülerin nikah kıymasına şiddetle karşı çıkan bazı kesimler kilisede kıyılan düğünü büyük bir hayranlıkla takip etti. Din söz konusu olduğunda duygu ve düşünceleri birbirine karışan, kimyaları bozulan kimi insanlar, İngiliz laikliğindeki bu dini unsurları son derece sevimli bulurlar. İngilizlerin en köklü eğitimi kurumu olan Eton College kampusunun merkezinde bir şapel olduğunu ve her gün eğitimin şapelde dua ile başladığını da bilmeksizin, dini eğitime karşı çıkarlar. Bunlar Türkiye’deki bazı kesimlerin çelişkisi…
Dünya ise, yedi yıldır üzerinde bomba enkazı tüten Suriye şehirlerini, ambargoya ve işgale maruz kalan Kudüs’ü, Akdeniz’de boğulan çocukları, yerle bir olan insanlık mirası antik kentleri hiç görmeksizin büyük bir iştahla kraliyet düğününü izler. 2 milyar insan aynı ilgiyi bu mağdur ve mazlum coğrafyalara da çevirseydi, bambaşka bir dünyada yaşıyor olurduk. Ama ne yazık ki, masalsı bir düğün tüm gerçekleri örtüyor.
Şairin dediği gibi, ‘insanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır…’