Vizyondayken fırsatım olmamıştı geçen hafta ‘Unutma Beni’ filmini izliyorum. Muhteşem bir film de konumuz bu değil. Kadın başrol oyuncusu markette, sağı, solu, arkası mozaiklenmiş çünkü rafların arasında. Elinde şokella-nutella kavanozu mozaikli, doğru düzgün bir tek yüzünü görüyoruz. Ürdün’de Amman Grand Hyatt Oteli’ndeki odama girdiğimde büfenin üstündeki televizyon dergisi ilk gözüme çarpıyor. Muhteşem Yüzyıl’ın Süleyman’ı ve Hürrem’i kapakta, Kurtlar Vadisi’nden Polat bir başka sayfada, Beren Saat ile Kıvanç Tatlıtuğ başka başka sayfalarda. Ünlü Amerikan dizileri ise küçük haber olmuş. Otelin Türk Genel Müdürü Harun Dursun’a soruyorum: “Burada da diziler mozaikleniyor mu?” Türk markalarının tanıtımı, Türkiye’de yasakmış anlaşılan.
O akşam büyükelçiliğimizdeki davette Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile sohbet ederken dizilerdeki mozaiklere savaş açmasının önemini konuşuyoruz. Dünyada markalaşmaya çalışan Türkiye’nin tanıtımda geri kalmış uygulamasına yönelik politikasını takdir ettiğimi söylüyorum.
Bakan Nihat Zeybekçi, “En vahşi Amerikan korku filmlerinde bile aile markete gider, markaları göstere göstere alışveriş arabasına atar” diyor. Ve devam ediyor:
“Bizde bakıyorsun, karakter Leyla havayollarının uçağına biniyor. Sonra buradaki Araplar Türkiye’ye gitmek için Leyla havayolundan bilet almaya çalışıyor. Öyle bir havayolu şirketi yok, diziler mozaiklenmesin diye uyduruk isimler koyuyor.”
Bakan Zeybekçi işi inada bindirdi ki iyi yaptı, bu ay dizilerde mozaiklemenin muhtemelen kaldırılacağını söylüyor.
Ürdün sosyetesi Bodrum’a gidecek
Amman Grand Hyatt Oteli’nin Genel Müdürü Harun Dursun, “Kıvanç Tatlıtuğ buraya geldiğinde millet kapıları kıracaktı. Dışarıdaki kalabalık da sıradan insanlar değil, hali vakti yerinde, toplumda nüfuzu olanlardı” diye başlıyor anlatmaya ve ekliyor:
“Kasım ayında da Halit Ergenç gelecek.”
Büyükelçiliğimizdeki davette masayı paylaştığım, Ürdün’de yaşayan bir Türk işadamı anlatıyor: “İki çocuğum eşimle birlikte İstanbul turuna katıldık. Çocuklar biraz da turist gözüyle İstanbul’u tanısınlar diye. Grupta bizim dışımızda hepsi Ürdünlü. Birinci gün, ikinci gün derken baktık ki hepsi dört gözle Boğaz’daki tekne turunu bekliyor. Meğerse televizyonda oynayan dizilerin çekildiği yalılar anlatılıyormuş. Bir yalı gösteriliyor, hepsi hurra o tarafa yöneliyor.” Yine Ürdün’de yaşayan bir başka işadamı anlatıyor: “Bu yaz Amman’dan Bodrum’a direkt seferler başlayacakmış. Dizilerin etkisiyle İstanbul’u gören Ürdünlü Türkiye’de farklı yerlere de gitmek istiyor. Ürdün sosyetesi bu yaz Bodrum’da artık.”
Hamdi Topçu: Hafif bir dokunduk
Ürdün’e gitmek için THY seferini beklerken sohbet ediyoruz. Sohbete kendimizi fazla kaptırmış olmalıyız ki, kapı numarası değişmiş, biz başka kapıda beklerken uçağı kaçırıverdik. Bakan Nihat Zeybekçi’yi de taşıyacak, Türkiye İhracatçıları Meclisi’nin organizasyonundaki uçak kalkmak üzereydi, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin sayesinde özel uçağa neyse ki biniverdik. Uçak organizasyonu sırasında THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ile de telefonda konuşuyorum. THY’nin yeni reklam filmine sözü getirdim: “Kevin Costner’lı Messi’li, Kobe’li reklamlar dünyaya tanıtımda çok önemliydi de bir süredir salt Türk kamuoyuna yönelik reklam yapmıyordunuz” dedim.
Iğdır’a uçak indirmeye çalışan dört çocuğun oynadığı yeni reklam kampanyası için Hamdi Topçu, “Duygulara hafif bir dokunduk” dedi. Bizler duyguları coşturan reklamları seviyoruz ne de olsa!