Bahamalar, keşfedilmiş, keşfedilmemiş birçok özelliği ve doğal güzellikleriyle dünyanın en önemli tatil merkezlerinden biri, hızla da sıralamadaki yerini yükseltiyor.
Biz her ne kadar atletizm yarışmalarında ilk üçü zorlayan atletleriyle anımsıyor olsak da dünyanın gözü orada, özellikle de turizmcilerin.
Şu sırada Bahama’da işte bu nedenle çok ciddi tartışmalar yaşanıyor. Fitili ateşleyen olay, 15 Ocak 2013’te dünya basınında geniş yer bulan bir haber oldu. Haberde dünyanın en gizemli ve merak edilen çukurlarından biri olan Dean’s Blue Hole’ün satılacağı duyuruldu.
Batı medyası 24 milyon dolarlık bir fiyattan söz ederken, Bahama gazetelerinde bu rakam 10 milyon dolar olarak yer aldı. Bu haber Türkiye’de de birçok gazete ve internet sitesinde yer buldu.
İlk kez 1992’de Jim King tarafından keşfedilen ve 2010 Nisanı’nda Yeni Zelandalı dalgıç William Trubridge’in 92 metreye dalarak Serbest Dalış Dünya Rekoru kırmasıyla dünyanın öğrendiği bu çukur, son yıllarda özellikle dalgıçların gözde mekânları arasına girdi.
BAKAN AÇIKLAMASINI YALANLADI
Haberin yayılmasının ardından Bahama’da da ortalık karıştı. Zira Bahama medyasında haberin dayanağı olarak Turizm Bakanı Obie Wilchcombe’nin gayri resmi açıklamaları gösterildi. Ancak hükümet yetkilileri, halkın tepkisi üzerine “Dean’s Blue Hole bu halkın mirasıdır ve satılık değildir” açıklaması yaptı.
Çukurun bulunduğu Long Island bölgesinin milletvekili Loretta Butler-Turner bir açıklama yaparak Başbakan Perry Christie’nin de bu bölgeyle ilgilendiğini ve satılmaması gerektiğini düşündüğünü söyledi.
Ancak Bahama’daki doğal turizm alanları üzerinde özellikle ABD’li büyük şirketlerin ilgisi var. Zaten Turizm Bakanını da bu yönde açıklamalar yapmaya iten nedenin ABD’li yatırımcıların lobi ve ilgisi olduğu konuşuluyor. Hatta yerel bir emlak şirketi olan Durrant Harding’in merkezi Miami’de olan gayrimenkul şirketi Colliers’le satış için daha önce görüştüğü de ülkede konuşulanlar arasında. Zira Blue Hole sadece ilginç bir çukur değil, etrafındaki araziler ve turkuaz rengi kumsallarıyla çok cezbedici.
Bahama gazetelerine konuşan Colliers’in başkanı Michael Fay, bu bölgeyi uluslararası alıcılara tanıtmak için komisyonculuk yaptığını da söylemiş. Long Island bölgesindeki birçok araziyi yabancılar almış durumda. Bölgeye hızla çok lüks oteller yapılıyor, hükümetin tek dayanağı “Blue Hole bir arazi değil, denizde ve satılamaz” argümanı.
UNESCO’DAN YARDIM BEKLİYORLAR
Dean’s Blue Hole’ü Bahamalılar da korumaya çalışıyor ancak dünyanın tüm güzelliklerini ‘meta’ya dönüştürme konusunda çok gayretli olan ABD’li ve diğer yatırımcılarla nasıl baş edecekler bilinmez. Bunun için tek umutları UNESCO.
Örgütten bu bölgeyi koruma altına almasını istiyorlar. Ancak şimdiden insanların gözlerini boyamayı başarmışlar, zira bölgeye herhangi bir hava aracıyla ulaşmak mümkün değil.
Bölgeyi ulaşılabilir kılacakları, dünyanın en zengin insanlarının bu bölgeye gelip tatil yapacakları ve Bahamalılar’ın bu işten kazançlı çıkacakları propagandası sürüyor.
DENİZDE JAKUZİYE BUYURUN
Geçenlerde sektörden biriyle sohbet ederken bir Rus işadamının sadece parti vermek için bir tekne sipariş ettiğini öğrendim. Artık şaşırmıyoruz çünkü insanoğlu yeni bir şey istemekten vazgeçmiyor, sektör de bu isteklere yanıt vermekten…
İşte bunlardan biri daha: Jakuzi teknesi…
Hammacher Schlemmer tarafından tasarlanan ‘Hot Tub Boats’ adlı teknenin üretilme amacı yalnızca sefa sürmek…
Tik ağacı güvertesinin ortasında 6 kişilik bir sıcak su havuzu barındıran teknenin gövdesi vinylester malzemeden üretilmiş. İçinde sudan etkilenmeyen bir mp3 çalar, 50 watt hoparlör sistemi, seyir için bir joystick bulunan bu tekneyi satın alabilir ya da kiralayabilirsiniz.
Güvertedeki kapakların altına içecekler için buz kasaları ve müzik için de hoparlörler saklanmış. Tam şarjla 10 saat su üzerinde hareket edebilen tekne, dalgasız sularda saatte 5 deniz mili hıza ulaşabiliyor. Denizde jakuzi isteyenler 42 bin dolar verip keyif çatabilir.