Paris’te kurulu ve gelişmiş ülkelerin ekonomilerini yakından izleyen bir kurum olan OECD, daha önceleri gelişmiş ülkelerin yapmaları gereken ekonomi programı revizyonlarını yapmadıklarını düşünen IMF ile, aylar sonra da olsa ayni çizgiye geldi. OECD bu hafta yaptığı açıklamalarda 2014 ve 2015 yılı için daha önce yapmış olduğu global büyüme tahminlerini önemli ölçüde aşağıya düşürdü ve değiştirdi. OECD gelişmiş ülkeler için oldukça kötümser. Bu kötümserlik gerçekçi ise ihracat açısından Türkiye için de iyi haber değil.
Endişeye kapılan OECD Mayıs 2014 tarihinde yapmış olduğu 2014 ve 2015 gelişmiş ve büyük ülkeler ekonomi tahminlerinin, Hindistan için olanı hariç, tümünü değiştirdi.
OECD şimdi ABD 2014 büyümesinin ancak yüzde 2.1 olabileceğini, daha önceki yüzde 2.6 civarındaki tahminin tutmayacağını vurguladı. Ancak ABD’nin 2015 yılında daha güçlü bir büyüme temposu yakalayabileceğini ve bu nedenle de 2015 yılında yüzde 3.1 düzeyinde bir büyüme yaşayabileceğini de araştırmada belirtti.
OECD 18 ülkeli Euro Bölgesi için tahminini de daha önceki tahmini olan yüzde 1.2 büyümeden yüzde 0.8 değerine düşürdü. 2015 yılı için ise de Euro Bölgesi büyümesinin yüzde 1.1 düzeyini aşmasının oldukça zor olduğunu gündeme getirdi. OECD Avrupa Merkez Bankası’nı da çok eleştiriyor.
OECD ülkesinin Merkez Bankası’ndan önemli boyutta bir büyüme desteği enjeksiyonu sağlayan Japonya’nın, Başbakan Shinzo Abe’nin ekonomi programı sayesinde 2014 yılında yüzde 0.9 ve 2015 yılında ise yüzde 1.1 büyüyeceğini de tahmin ediyor.
Türkiye raporda yer almıyor
OECD, kendi üyesi olmamasına rağmen Çin için de büyüme tahminleri veriyor. OECD analizlerine ve tahminlerine göre Çin bu yıl yüzde 7.4 büyüdükten sonra, 2015 yılında yüzde 7.3 büyüyebilecek. İngiltere gelişmiş ülkeler arasında 2014 yılında yüzde 3.1 büyüme tahmini ile en hızlı büyüyen ülke olacak denmekte.
İlginç olan mayıs ayında yapılan ilk OECD tahminlerinde yüzde 1.8 büyüyeceği tahmin edilen Brezilya en büyük düşüş sergileyen ülke. Şimdi ise Brezilya’nın yüzde 1.8 yerine sadece yüzde 0.3 büyüyeceği tahmini yapılıyor. Brezilya’nın yakındaki seçimler bittikten sonra çok kemer sıkması gerektiği de gündeme getiriliyor. Yani Brezilya politika değiştirmeli denmiş oluyor.
OECD yakın dönemde birçok riskin ortada olduğunun da altını çizmekte, ama 2015 yılı için de gene de oldukça iyimser. OECD özellikle finansal piyasaları sarmış olan aşırı iyimserlik havasının önemli boyuttaki bazı risklere dikkat etmediğini söylüyor. Örnek vermek gerekirse de gelişmiş ekonomilerde tahvil ve bono getirilerinin nerede ise gelmiş geçmiş en düşük düzeyde olmasının altını çizen OECD , eşanlı olarak da hisse senedi piyasalarının nerede ise rekor düzeyde, ancak 2008 krizi öncesinde görülmüş düzeye yükselmiş olmasını riskli buluyor. OECD’ye göre bu durum piyasadaki fiyatlamaların yanlış olabileceğini ve ani bir çöküşe dönüşebileceğini gündeme getiriyor.
Türkiye henüz detayı açıklanmamış olan raporun medyaya sızan özetlerinde yer almıyor.