Başbakan Yardımcısı Babacan ile Rotterdam'a telaşlı bir günün, bir o kadar telaşlı gecesinde uçtuk.
2013 bütçe tasarısının Genel Kurul'a sunulduğu günün akşamı, Başbakan Erdoğan'ın konuşması biter bitmez, Babacan Meclis'ten havaalanına hareket etti. Saat 22'yi geçiyordu. Beraberinde de bir grup gazeteciyle birlikte biz.
Son büyüme rakamları, 2013 bütçesi, Avrupa ekonomisi, SPK yönetiminin görevden alınması derken, saat 01.00 sularında Rotterdam'a indiğimizde ortaya upuzun ve önemli bir sohbet çıkmıştı. Dolayısıyla haber sayfasından kalanları, burada aktarıyorum.
RAHAT UYUYORUM
Babacan, Avrupa'da yaşanan krizi anlatırken 'Olağanüstü şartlardan geçiyoruz' diyor ve Hristofyas'ın elinde mendille verdiği görüntüleri anımsatıyor. 'Çok dikkat etmeliyiz' diyen Babacan, dış koşulların kontrol edilemezliği dolayısıyla, her türlü senaryoya hazırlıklı olduklarını söyledi.
Sonra da şöyle bir diyalog geçti aramızda:
- En kötü mü?
-En kötü demeyeyim. Her türlü senaryoya. Aynen milli güvenlik belgeleri gibi, her türlü koşulun belgelerini hazırladık. Kim ne yapacak, hangi kurum, hangi adımı atacak hepsi belli. Hepsi Finansal İstikrar Komitesi'nde belirlendi.
- Kaç versiyon var?
-Çok. Yazılı hale getirdik. Kişiler geçici olsa da. Her senaryoda şu şunu yapar, şu da yapılabilir. Hangi noktada kimin ne yetkisi var. Bazı konularda BDDK, bazı konularda maliye, bazılarında Bakanlar Kurulu.
- Sadece Başbakan'ın yetkili olduğu durumlar?
-Belki vardır. Ama çok ağır şartlar için zamanında Bakanlar Kurulu'nun aldığı olağanüstü yetkiler var. Bunları yazılı hale getirelim ki, belki çok hızlı gelişir olaylar, karar alınana kadar vakit geçmesin diye, her türlü kurumun eylem planı hazır. Çekmecelerimize koyduk. Rahatız.
- Rahat uyuyorsunuz yani?
-Bana en çok sorulan soru bu. Yatırımcılar, analistler. Gece en çok uykunuzu ne kaçırıyor. Hiçbir şey kaçırmıyor, ben çok rahatım. Bir iki üç beş demeye kalmadan uyuyorum çok şükür. Biraz tedbir almış olmanın rahatlığı, biraz da dünyada olup biteni iyi anladığımızı düşünüyorum. Şahısları da iyi tanıyoruz.
GAZ ALMAZSAK BİZE YAPTIRIM OLUR
'İran konusunda altınla ilgili bir sorun yok' diyen Babacan, 'Yaptırım için çalışıyorlar ama uygulaması zor olur. Bu coğrafyada altını kontrol etmek zor' diyor. Gaz, petrol aldıktan sonra İran'ın Türkiye'deki banka hesabına paranın yatırıldığını, sonrasına karışılmadığını anlatan Babacan, 'İran o parayı ne yapıyor. Özel sektör devreye giriyor. Altını ihraç ediyor. Şu ana kadar bir sorun yok. Petrolde alternatif var ama gazın alternatifi yok. Almazsak İran'a değil bize yaptırım olur. Hep beraber ne yapılacağını söylesinler. Gazın ikamesi o kadar kolay değil...' diye konuştu.
YERLİ REYTİNG TBB'DEN
Babacan, yerli kredi derecelendirme kuruluşu için Türkiye Bankalar Birliği'ne söylendiğini anımsattı ve 'Bankalara bir an önce yapın, kendi çıkarınıza diyoruz. Bankalar Birliği bir tane kursun diyoruz' dedi.