Bu kez LaSalle'de derste değil, jüri üyesi olarak genç yeteneklerin sunumundayım.
Yılbaşı ekleri, Future &Trends eki derken LaSalle Akademi'deki derslere son zamanlarda pek giremedim. Oysa o kadar keyif alıyorum ki o derslerden, modanın ve tasarımın perde arkasını görüyor olmak çok eğlenceli. Gelip öğrendiklerimi bu köşede paylaşıyorum zaten. Ancak bu kez LaSalle'e öğrenci olarak değil, gazeteci olarak gidiyorum. Geçtiğimiz haftalarda öğrencilerin proje sunumları vardı ve ben de jüri üyelerinden biriydim. Çok sevdiğim tasarımcı arkadaşlarım Gamze Saraçoğlu ve Mehtap Elaidi ile birlikte.
Aslında sunum yapan öğrencilerin birçoğunu tanıyorum. Bazılarının dikiş dersine girmiştim, bazılarının pazarlama dersine, bazılarının ise koleksiyon hazırlama dersine. Şimdi öğrendiklerini nasıl uyguladıklarını göreceğim ki çok heyecanlı... Bir de bakmışım içlerinden yıllar sonra bizi Avrupa'da temsil eden tasarımcılar çıkmış ki, 'Ben onun öğrenciyken sunum yaptığı halleri bilirim' diye gururlanıyorum. Ah keşke...
KORSELİ GECE ELBİSELERİ
İşin başka boyutu da, tasarımcı olduklarında, koleksiyonlarını tanıtmak ve haber yapmak üzere kapımı çalmadan önce kendileri hakkında fikir sahibi olacağım. Şimdiden onları tanıyorum ki bu her iki taraf için de geleceğe yapılmış bir yatırımdır. Zira bazılarını unutacağımı sanmıyorum çünkü aralarında pazardaki açığı görüp çok iyi marka konumlan-dırması yapan ilginç projeler vardı.
Öncelikle söylemeliyim ki, sunum işi zor. Onların yerinde olmak istemezdim. Genelde projelerini 3-4 kişilik ekiplerle hazırlanmışlar ki koleksiyonun hayalden gerçeğe dönmesi, felsefesinin netleştirilmesi tarzının belirlenmesi, hedef kitlenin saptanması, fiyatların oluşturulması, kumaşların seçimi gibi pek çok kriter üzerinde düşünüp kusursuz bir proje hazırlamak hiç de o kadar kolay değil. Zira sunum boyunca özellikle Gamze Saraçoğlu ve Mehtap Elaidi eleştiri ve beğenilerini onlara yardımcı olması açısından tek tek sıraladı. Hepsi bu eleştirileri can kulağıyla dinleyip, bu eleştirilerin ne kadar değerli olduklarının verdiği farkındalıkla eminim ki beyinlerine kazıdılar.
9 proje sunuldu o akşam. Yanımda oturan LaSalle'nin Genel Müdürü Selim Çeçen de öğrenciler ve projeleriyle ilgili sık sık ek bilgiler verdi bana.
Projeler gayet başarılıydı tebrik ediyorum ama ben haberci olarak baktığımda aklımda kalanları aktarmak istiyorum. 'Invisible Perfection' (Görünmez Mükemmellik) isimli Aygül, Ruhşen ve Sezen'in projesi vardı ki iki hafta öncesine kadar bence Türkiye'de yapılmayan bir işti. Şöyle ki bu üç tasarım öğrencisi, içinde korsesi saklı olan gece elbiseleri üretip sosyeteye satacaklar ki bence müthiş bir proje. Kadın ne ister? İnce görünmek, kusurlarını kapatmak. Tasarımcı ne ister? Elbiselerini yüksek fiyata tasarımdan anlayan bir kitleye satmak. Projede her şey iyi ancak fiyat yanlış. Mehtap Elaidi bu fiyatlara bu elbiseleri üretemeyecekleri konusunda uyarıyor. Zira işin içine teknolojik kumaşlar, korseler giriyor ki markalarının yaşayabilmesi için maliyeti yüksek bu elbiseleri daha yüksek fiyatlara satmaları gerekiyor. Olsun, tek eksikleri bu olsun düzeltirler...
Gelelim kısa bir süre öncesine kadar Türkiye'de eksik olma durumuna. İki hafta önce Zeki Triko'nun içinde gizli korse ve sutyenleriyle özel bir gece elbisesi koleksiyonu hazırladığıyla ilgili bir haber yapmıştım. Ancak bu haber, Türkiye'de bu eksiğin dolduğu anlamına gelmiyor. Kadınlar artık içinde inovasyon saklı olan fonksiyonel ürünler arıyor. Yolunuz açık olsun kızlar...
EVSİZLERDEN İLHAM ALMIŞLAR
Bir başka beni etkileyen ve önünü açık gördüğüm projeyi ise 'Shelter of Hope' (Barınak Umudu) başlığıyla Aslı, Göksu ve Zeynep sunuyor. Yaptıkları tasarımları giyip gelmişler ki nasıl hayata geçtiğini görmek beni etkiliyor. Evsizlerden ilham aldıkları koleksiyonları İstanbul'un avangarde moda merkezi Galata'daki butiklerde satmayı planlıyorlar. Projeye çok inanmışlar ve sunumlarıyla, çizimleriyle jüriyi de ikna etmeyi başardılar. İşin içinde bir sosyal sorumluluk projesi var ki, günümüz tüketicisi artık markayla arasında bir bağ olsun istiyor, bu anlamda da başarılı bir proje. Gamze Saraçoğlu çok beğendiğini ifade ediyor, Mehtap Eladi ise direkt tebrik ediyor. Öğrencilerin heyecanlanıp duraksadıklarında, yardım için baktıkları Selim Çeçen'in gözlerinde ise gururu görüyorum.
ELLER TİTRİYOR AMA...
Aldıkları eğitimin hakkını, jüri sunumunda veren öğrencilerin projeleri, sektördeki açıkları gördüklerinin de göstergesiydi. Hayli heyecanlı olsalar da ünlü tasarımcıların karşısında başarılı bir sınav verdiler.