Murat KELKİTLİOĞLU murat.kelkitlioglu@aksam.com.tr
Peşlerine düştüğümüz hatta Almanya’daki açık adreslerini verdiğimiz Öz ve Kara, sık sık Fransa ve Belçika’da tur atmaya başladı. Türk Interpolü, iki firari eski savcı hakkında kırmızı bülten başvurusunda bulundu. Interpol ise kırmızı bültene ‘gerek yok’ kararı verdi. Bu karar inanın hiç şaşırtmadı beni. Onca delil ve belgeyi yok saydılar. Bu arada, BND, korumaya aldıkları Öz ve Kara’ya bu kararı iletti. Firari savcılar da bunun üzerine, Interpol’ün bu kararını dosyalarına koyarak Alman makamlarına başvurarak ‘iltica’ talebinde bulundu.
Avrupa 1945’te artık küresel bir güç değildi. Lakin kendisinden beklenmeyen bir hamleyle prestijli “Avrupa Düzeni” fikrini gerçekleştirdi. Ama bunu şimdilerde içine kapanarak, ırkçılığa teslim olarak harcamakta. O yüzden, iki savaş arasındaki faşizm, işsizlik, Alman hegemonyası ve çatışma şartlarına savruluyor. Bir de buna 100 yıl önceki gibi uluslararası güçlerin dengeye gelememesi belirsizliği ekleniyor. Avrupa’nın durumunun kısa özeti böyle..
Avrupa Konseyi’nin anayasalar konusunda danışma nitelikli kuruluşu olan Venedik Komisyonu’nun 16 Nisan’a ilişkin Türkiye raporu da bir başka garabeti yansıtıyor. Raporda vahim çelişkilerin yanı sıra bütünüyle siyasi bir bakış açısıyla Türkiye’nin halk oylamasını etkilemenin çabası sergileniyor. Ne yaparsa yapsınlar, ne kadar çırpınırsa çırpınsınlar. Son sözü millet söyleyecek, bir kez daha demokrasi dersi verecek...
Belçika 2010 seçiminde bir hükümet kurabilmek için tam 541 gün çabalamış. Son yıllarda hem İspanya hem de Yunanistan da bir parlamentoyu kurabilmek için tam iki seçim yapmak zorunda kalmışlar. Hollandada, bu sefer bazı partiler de Bay Wilders ile katiyen hükümet kurmayacaklarını peşinen söyledikleri için beş veya altı partilik bir hükümet bile kurulabilirmiş.
Mimaride, musikide, edebiyatta ve sanatın diğer türlerinde nasıl ki, usul, ölçü ortadan kalktığında bir kakofoni, karmaşa ortaya çıkıyorsa, insan tavır ve davranışlarında da edep ve adap yok olduğunda manasızlık, usulsüzlük ve bayağılık tezahür eder. Edep ve adap, tavır ve davranışları rafineleştirir, herşeyi anlamıyla buluşturur ve herşeye layıkıyla muamele etmeyi öğretir.
İşvereni rahatlatmak ve istihdamı artırmak hedefiyle bu yıl da devam eden asgari ücret desteğiyle prim erteleme teşviki, evinde ayda 10 günden fazla gündelikçi çalıştıran kişileri de kapsıyor. Asgari ücret desteği prime esas kazancı günlük 110 TL’nin altında kalan kişileri kapsayacak şekilde otomatik olarak uygulanıyor.