Türkiye makas değiştiriyor, yeni bir döneme giriyor. Bugün, Ak Parti’nin Olağanüstü Büyük Kongresi’nde bu yeni döneme ait önemli sinyaller verilecek…
Hem, Erdoğan son defa “Ak Parti Genel Başkanı” sıfatı ile bir konuşma yapacak…
Hem de müstakbel Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Ak Parti Genel Başkan Adayı” olarak kürsüye çıkıp, Yeni Türkiye’ye ilişkin değerlendirmelerde bulunacak.
Her iki konuşma da önemli…
Her ikisinde de Yeni Türkiye’ye yönelik önemli ipuçları ve kodlar yer alacak.
Peki ya muhalefet?
Onların “Yeni Dönem” ya da “Yeni Türkiye” gibi bir dertleri ve sıkıntıları yok. Onlar kendi iç meseleleri ile meşgul!
CHP’de “Sen yapamadın, ben daha iyi yaparım” kavgası var. Önümüzdeki ayın başında toplanacak Olağanüstü Kurultay’da bir yönetim kavgası yaşanacak.
Kılıçdaroğlu güçlü görünüyor, ama…
Muharrem İnce’nin gücünü de yabana atmamak lazım. Kurultay öncesi 78 il başkanı Kılıçdaroğlu’na destek açıklaması yaptı. Ancak, bu il başkanlarının 38’i delege değil. Geriye kalan 40 il başkanının da delegelerine hâkim olup olmadıkları tartışmalı.
Ayrıca, CHP’de saflar da iyice netleşmiş durumda. Ulusalcıların ardından Önder Sav ekibi de Muharrem İnce’ye destek verdi, Ayrıca Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun “şimdilik” aday olmayacağını açıklaması İnce’nin elini güçlendirdi.
Kılıçdaroğlu’nun karşısındaki blok birleşti. Kemal Bey, Kurultay’ı kazansa da sıkıntılarla çıkacak. Bu sıkıntılar, hep ayağında pranga olacak.
Üstüne üstlük, CHP’nin 2015 seçimlerine yönelik bir misyon ve vizyon çalışması yok. Yine sağcı, solcu, muhafazakâr gibi çeşitli eğilimlerden isimler listelere konularak, sonuç alınmaya çalışılacak. CHP, Özal’ın “dört eğilimli” ANAP’ına dönecek.
İyi, ama Türkiye 1980’lerin Türkiye’si değil. Amaç ve hedef belli olmadan çeşitli eğilimlerden insanların bir araya getirilmesi ile sonuca ulaşmak mümkün değil.
MHP’ye gelince…
Devlet Bahçeli ve ekibi, hem Türkiye gerçeklerine, hem de eleştirilere kendini kapatmış durumda. Sanırsınız, Cumhurbaşkanlığı seçiminden büyük bir zaferle çıkmışlar! Adeta, yüzde 52 oyu MHP almış!
Durum bu olunca, oradaki sıkıntı CHP’den de büyük. MHP, gerçeklerden alabildiğine kaçıyor, ne yeni kadro, ne de yeni bir proje üretiyor.
H H H
İktidar, şimdiden ve bütün gücüyle 2015 seçimlerine hazırlanıyor. 2023’e yönelik bir vizyon ortaya koyuyor…
Muhalefet, günlük ve parti içi meselelerle uğraşıyor!
İktidar, tavandaki değişiklikle yetinmiyor. İl ve ilçe kongrelerini, tabanda da bir değişime göre organize ediyor…
Muhalefet, mevcudu muhafaza ederek, değişime ve yeniliğe kapılarını kapatmak için çırpınıyor! İktidar, çılgın projeler, büyük savunma yatırımları, dış politika vizyonu gibi konulara kafa yoruyor…
Muhalefet, elde itiraz dilekçeleri mahkeme mahkeme koşuyor!
İktidar, “Hep birlikte yeni Türkiye” diyor…
Muhalefet, eski Türkiye’nin alışkanlıklarına sıkı sıkıya sarılıyor. Mevcut durumu muhafaza ve müdafaa etmeye çalışıyor!
Vesaire, vesaire…
H H H
Önümüzdeki dönemde olacaklar da belli…
Muhalefetin, Tayyip Erdoğan muhalifliği devam edecek. Üstüne bir de Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun hatalarından pay kapma anlayışı eklenecek.
İyi de Davutoğlu’nun hata yapacağını kim söyledi? Var mı bunun garantisi?
Demek ki, hamam da değişmeyecek tas da. İktidar, yeni projeler üretecek, yeni politikalar belirleyecek. Muhalefet de bunlara “tu-kaka” demeye devam edecek…
Ama bunun sonuçları görüldü. Olmuyor, tutmuyor. CHP, Genel Başkan değişikliğine rağmen yerinde sayıyor. MHP ise Türkeş’in rüzgârı ile yakaladığı 1999 seçim başarısının ardından sürekli olarak geriliyor.
Vatandaşın, alışılmış ve eskimiş politikalar ve politikacıların pabucunu dama attığı bir türlü görülmüyor!