• $32,373
  • 34,9701
  • 2325.52
  • 9079.97
19 Mayıs 2013 Pazar 02:00 | Son Güncelleme:

Alkışlamaya gitti, şimdi dekor örüyor

Alkışlamaya gitti, şimdi dekor örüyor

Barbaros Şansal, Artı 1 adlı yeni televizyon kanalında yayınlanan ‘Barbaros Şansal’la Kadın Erkek’ programında kast oyuncusu, örgü ören kadın, Nezahat Gökduman’la kulis sohbeti yapıyor. Bakın o kuliste neler konuşuluyor...

BARBAROS ŞANSAL - barbarossansal57@hotmail.com

Fotoğraf : Uygar TAYLAN

O gün kanala gelmiş makyaj odasına geçmiş tam yayına girmek üzereydim. Misafirler yavaş yavaş stüdyoya geçerken, ben hâlâ onun şişe ilmek atışını izlemekteydim. Onu belki tanıyorsunuz ama her gün ekranlarda çeşit çeşit programlarda görüyorsunuz. 
Nezahat Gökduman. Biri kız, biri erkek, iki yetişkin evlat sahibi. Canlı yayın öncesi bir yandan makyaj süngeri yüzümü boyarken, o çoktan örgüsünde yeni renge geçmiş kuliste yan koltuğuma yerleşivermiş anlatıyordu…
n Nereden geldin, nereye gidiyorsun? 
En güzel yerden geliyorum. Balığın ve zeytinyağının bol olduğu yerden, Çanakkale’den.

- Nereden aklına geldi kast oyuncusu olmak? 
Oğlum hem okul kazanmıştı hem de iş bulmuştu İstanbul’da. Bir de evli kızım var ama oğlum yalnız ve bekâr olduğu için bana ihtiyacı olduğunu düşündüm, bu şehre yerleştim. 

- Koca adam, güvenmiyor musun oğluna? 
Yok öyle değil. Babası öldüğünde daha 3,5 yaşındaydı. Biraz bağlıdır da bana. Bir yabancıdan yardım almaktansa “Gider, bakarım oğluma” dedim. Sonra her gün televizyon karşısında canım sıkılmaya başladı. Balkanlar Derneği adında bir dernek vardı oturduğumuz semtte, oraya gitmeye başladım. Ama zaman içinde kadınların faaliyeti azalıp, erkek ağırlıklı kalınca yine eve döndüm. Bir gün televizyon seyrederken, “Buradan izleyeceğime ben de orada oturur izleyebilir miyim?” diye düşündüm. Ardından bir şirket ilanı gördüm bu işleri yapan. O gün bugündür hem hayatımı programlara konuk olarak katılarak kazanıyorum, hem renkli bir dünyanın içinde yaşıyorum. 

- Birçok programa gittin. Buraya da tesadüfen geldin. Ne düşündün ilk geldiğinde? “Bu deli adam da ne iş” demedin mi kendi kendine?  
Valla ilk gün dikkatle izledim sizi ama baktım ki samimi ve özgürsünüz. Hele de siz “Al şişi, örgüyü” deyince 3 haftadır her gün yayındayız işte... Aslında bizler konuşmacı değil, izleyici kastıyız. “Alkışla” derler, alkışlarız. Siz söz hakkı verdiniz ben de kaptırdım kendimi gidiyorum. Üstelik çok da eğleniyorum.  

- Benden çok, örgünüz konuşuluyor şu an. Memleketin başına çorap mı örüyorsunuz her gün canlı yayında? 
Yok canım örenler örüyor zaten, bize kalmaz o iş. Ben her işi severim de evde oturmayı sevmem. Ama bu örgü başka örgü. 

- Evet örgün yere değdikçe gözlerin hemen oraya takılıyor. Kirlenmesin, kötü görünmesin diye… 
Normal değil mi? Neticede emek var. İlk başladığımda bir karış kadardı. Örgü büyüdükçe dertler büyüdü, sıkıntılar büyüdü. Her söz bir ilmeğine büründü. Uzadıkça kimi zaman erkek tarafına gidiyor, kimi zaman sizin elinizde pervane oluyor. Uzadıkça stüdyo dekoruna dönüşeceği söyleniyor.         2 şişle kadrolu olup, koca kanalın dekorunu yapmak da ayrı bir heyecan tabii. Sıkıntılarım da kayboluyor gidiyor. 

- Her gün 2 saat canlı yayında örgü örüyorsun. Genelde konuşmuyorsun ama bazen dayanamayıp mikrofonu da kapıyorsun.
Bakıyorum kadın da, erkek de konuşuyor. Aralarında haklı da oluyor haksız da… Hepsini dile getirmek de gerekiyor. Herkese temsil hakkı verilmeli… Başka emekler de sergilenmeli mesela; kanaviçe, yemek, resim… Her şeye yer var stüdyoda… Boş geçmemeli insanların zamanı. 

- Canlı yayında bazıları tutamıyor kendini. Oysa sen dinliyor, dinliyor sonra taşı gediğine koyuyorsun. Nasıl beceriyorsun bunu? 
Yaşını başını almış biri olarak da tecrübe ve söz hakkımı nezaketle kullanmak istiyorum. Biz toplam 7 kardeşiz ama en sabırlısı ve detaycısı benimdir. 

- En sabırsızı kim? 
Benim bir küçük olan kız kardeşim. Ama o canlı yayınlar için tehlikelidir. Sağı solu belli olmaz, zordur idaresi ‘dan’ diye çakar lafı adama. 

- Birçok kanalda programa gidiyorsun ve uzun zamandır bu işi yapıyorsun. İş seçer misin?  
Kalitesine göre seçerim tabii. 

- Bugüne kadar gittiğin bütün programlar içinde kimler senin için değerli, kimler önemsiz oldu? 
Geçen sene hep Seda Sayan’a gitmiştim ama bu sene elim değmedi. Ama çağırsa giderim çok iyi kadındır. Kastlara nazik davranır ve mert kadındır. Bir de Melek Baykal’a gidiyorum sizden başka, o da çok iyi kadındır ama oralarda bize kolay kolay fikir sorulmaz. Alkış tezahürat o kadar… 

- Üç misli para verseler, “Gel, hapishane şovuna gir” deseler, ne dersin? 
Yok girmem.

- “Benim sabıkam yok ki” diyorsun değil mi? 
Zaten yeterince sabıkalı var ortada… Bizler de düşmeyelim o şekilde ekranlara. Ayrıca kendi ülkemde tutuklu gibi hissediyorum yeterince… 
Pembe ipi bitince baktım yeşil renge geçiyor. İşini ciddiye almış olmalı ki az bir gelirle elde ettiği imkânları bizden tedarik yerine, gururla kendi karşılıyor. Yemyeşil gözleri umut ve yaşam sevinci dolu, eli alışmış dörtnala örüyor yolluğu…  

- Birçok insanın kamera korkusu varken sen son derece rahatsın. Ne düşünüyorsun bu konuda?
Başıma çok sıkıntılar geldi zamanında hepsini atlattık. Borcumuzu da ödüyoruz. Kendi halimizde bir aileyiz işte. Kızım ve damadım kırtasiye işi yapıyordu. Kötü gitti işler… Her yer AVM doldu, zincir mağaza oldu. Kapattılar sonunda yanıma geldiler. Oğlumu evlendirmek üzereyim. Şimdi tüm aile ona çalışıyoruz.  
“Oğlunun söz, düğün organizasyonunu programda yapalım, benden olsun” dediğimde sevgiyle gülümsüyor gözleri. Ne çay, ne su… İkram kabul etmiyor. Örgü 4-5 sıra daha boy atmış. Rejiden gelen uyarı üzerine yavaşça toparlanıyoruz. 
3-5 dakika sonra canlı yayına gireceğiz; konumuz medya ve cinsiyet… Teşekkürle ayrılıp stüdyoya geçtikten sonra özenle koltuğuna yerleşiyor, uzamış örgüsünü itinayla stüdyoya seriyor. Tanıtım melodisi girip stüdyodan alkış işareti gelince, 19 konuk alkış tutarken o bir yandan örüyor bir yandan da gönülden tezahürat veriyor...

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlamış olacağız
Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlamış olacağız

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlamış olacağız

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı