• $32,3374
  • 35,1256
  • 2302.37
  • 9079.97
9 Haziran 2013 Pazar 02:00 | Son Güncelleme:

Gündemdeki Halk TV ekibi: CHP’yle ilgimiz yok; yeminle yok!

Gündemdeki Halk TV ekibi: CHP’yle ilgimiz yok; yeminle yok!

Halk TV, neredeyse 10 yıldır yayında ama bazıları varlığından bile habersizken son 10 günde tüm Türkiye’nin ‘en çok izlediği’ kanal oldu. ‘Gezi Parkı’nda başlayan olayların muhasebesine daha vakit var ama şimdiden ‘kazanan’ olarak çıkan ve kendi deyimleriyle reytingleri yüzde 1500 artan Halk TV’nin ‘kapısını çaldık’. Yayın yönetmeni Hakan Aygün ve 4 çalışanıyla konuştuk.

MEHMET ÖZDOĞAN
mehmet.ozdogan@aksam.com.tr

“Akaretler’de, parkın hemen köşesinde” diye tarif edildi. Bir de elimizde apartmanın ismi var. Arıyoruz, arıyoruz, bulamıyoruz. Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Hakan Aygün’ü arıyoruz, telefonu çekmiyor o sırada. Bir polis bizi izliyor. Sonra yavaşça yanımıza geliyor ve diyor ki; “Halk TV’yi arıyorsun sen belli, bak şuradaki apartman…” 
Polisin gösterdiği apartmanın önünde bir gazi var; göğsünde madalyası… O da bize doğru yanaşıyor, “Oğlum, Halk TV’ye geldin sen de herhalde… Basıyorum zili sabahtan beri açmıyorlar. Evde yoklar herhalde” diyor. “Sen neden buradasın amcacığım?” diye soruyoruz; “Alınlarından öpmek için…” diyor. 

3 ODA, 1 SALON KANAL
Daha doğru bir tanım olamaz herhalde Halk TV’nin İstanbul’daki merkezi için: Ev! 3 oda, bir salon ev… Salonu stüdyoya çevrilmiş; kameraların arkasında kanepeler, masalar hatta bir de televizyon var. Biraz daha dikkatli bakarsak, bir yerlerde kaplan desenli battaniyeyi görürüz; eminiz…
‘Ütü odası veya kiler olarak kullanılan’ küçük bir odayı ‘reji’ yapmışlar. Tek muhabirleri Makbule Cengiz, kapıyı açıyor. Stüdyodan bozma salondayız. Hakan Aygün, odaya girer girmez ‘ekşın’ başlıyor. 
Telefonda konuşuyor Aygün: “Abi, şu uçağı havalandırsan şimdi! Evet… Evet… Ya, Başbakan’ı korumak için Swiss Otel’in orada polis seferber olmuş. Yukarıdan o polis yoğunluğunu alsak süper olur” Şaşkınım! “Nasıl yani? Bir evi stüdyoya çevirdiniz ama uçağınız mı var? Yoksa. Yoksa bu da mı Çarşı’nın işi?” diye soruyorum. Meğerse bir Suat Bey varmış. Kendisinin küçük bir uçağı var, kullanmayı da biliyor. Görüntüler çekiyor, havadan... Halk TV’ye de ‘gönüllü’ olarak her gün servis ediyormuş. 

KJ YAZAN YAYIN YÖNETMENİ
Bu kez olmadı uçak çekimi ama! Suat Bey’in yakını hastanedeymiş. Hakan Aygün, çözümü eşini devreye sokmakta buluyor. Ailesiyle oturduğu ev, tam Swissotel’in karşısında çünkü. Eşi 3G’li telefonuyla yayına bağlanıyor, sorun çözülüyor. Sıra geldi KJ’ye! Bilmeyenler için açıklayalım; KJ, çoğunlukla ekranın altında gördüğünüz 2-3 satırlık sabit yazıya deniyor. “Çok merak ediyorum KJ editörünüzü, Ankara’da mı o?” diye soruyorum. Çünkü ‘Arkadaşlar’la başlayan, içinde ‘: )’ olan, alabildiğine tweet’vari KJ’ler okuyoruz günlerdir Halk TV ekranında… “Özel bir KJ editörü yok. Benim KJ editörü” diyor. Meğerse WhatsApp’tan yazıyormuş Ankara’ya; onlar da yayına giriyormuş. Tam anlamıyla bir ‘genel’ yayın yönetmeni!

SÜRPRİZ KONUK: GÜRSEL TEKİN
Tam oturduk, konuşmaya başlayacağız; sürpriz bir konuk çıkageliyor: CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin. O da oturuyor canlı yayın masamıza… Bir an tedirgin oluyorum, “Ya, şu anda yayındaysam?” Halk TV’ye bakıyorum ekrandan göz ucuyla, Kardeş Türküler’den ‘Tencere-Tava Havası’ çalıyor, rahatlıyorum. Kamuoyunda Halk TV’nin CHP’ye ait olduğu iddia ediliyor; elbette bir gazeteci olarak, bunu kesinleştirmenin, doğrulatmanın peşindeyim hazır Gürsel Tekin de gelmişken… “Yahu, yeminle bizim değil kanal” diyor Gürsel Tekin ve ekliyor: “Türkiye İş Bankası’nın CHP’yle ilgisi neyse, buranın da o!” Elbette ikna olmuyorum ama meselenin de üstüne gitmek istemiyorum. 
CHP’nin eski lideri Deniz Baykal’ın girişimleriyle 2004’te kurulmuş kanal; bunu inkâr etmiyorlar. Kendi deyimleriyle birkaç ‘mütevazı’ işadamı bir araya gelmiş. Ancak Baykal, partinin liderliğini kaybedince, dediklerine göre o işadamlarının da CHP’yle ilgisi kalmamış artık. Zaten aradıkları, sordukları da yokmuş; yönetimi tamamen Hakan Aygün ve ekibine bırakmışlar. 
Gereksiz bir ısrar ve gerilime hiç gerek yok. Hakan Aygün, esprilerine devam ediyor bu sırada: “Vallahi bizim reklam bütçemiz, sizin partininkini geçti. Ama zırnık koklatmayız.” Kahkahalar havada uçuşuyor. 



SIKILDIYSANIZ SİZ REKLAM VERİN! 
Hah, reklam meselesi… Tam da konuşmak istediğim konu! 10 gün boyunca herkes Halk TV’yi izledi, evet. Ama reklamları da çok eleştirildi; en çok da dakika başı çıkan bol Atatürk soslu “Halk TV Türk Seti”, horlamayı çözen ürün ve tüy dökücü krem reklamları... Sadece eleştirilmedi tabii, Twitter’da “Parayı bastırdım aldım Halk Seti’ni, helal olsun” diyenleri de görmüşsünüzdür belki. Zaten stoklar yetişmiyormuş. Hakan Aygün diyor ki, “İnsanların sıkıldığının da farkındayım o reklamlardan. Haklılar ama biz de para kazanmak zorundayız 3-5 kuruş da olsa… Çok sıkıldılarsa reklam versinler! Madem en çok izlenen kanalız, niye bizde büyük firmaların reklamları yok?” Zaten başlamış da yavaş yavaş reklamlar gelmeye… Biz oradayken bir meyve suyu firmasından reklam geldiği haberi ulaşıyor. Bir de müjdesi var Aygün’ün, Halk TV Türk Seti müdavimlerine… Yeni tişörtler bastırmış ‘Gezi’ konseptli; yakında reklamları dönmeye başlayacak. 
Kanalın yayın politikasından bahsederken, “Gardırop Atatürkçülüğü yapmıyoruz” diyor. Yeni basılan tişörtteki kocaman Atatürk imzasını göstererek, “Emin misiniz?” diyorum. “Eminim tabii. CHP’deki ulusalcılar yüzünden millet AK Parti’ye oy veriyor” diye cevap veriyor. Peki…  

ZOOM’LA BİRAZ DAHA ZOOM’LA!
Ekip, 5 kişi. Ankara’da da birkaç kişi var; toplam 18! Montaj yapan kameranın da arkasına geçiyor, sokağa çıkıp röportaj da yapıyor. Gürsel Tekin lafa giriyor: “İşte böyle… 3-5 çocuğun yarattığı yayıncılığı görüyorsunuz değil mi? 300 milyon lira harcayanlar yapamadı bunu!” diyor. Hakan Aygün, o sırada eşiyle konuşuyor: “Biraz daha zoom’la orayı, biraz daha zoom’la…” Gürsel Tekin’e dönüyor: “Penguenleri gördün mü Gürsel Abi?” Tekin, bir kahkaha daha atıyor: “Vallahi âlemsiniz!” Malum, perşembe gecesi tüm kanallar Başbakan’ın konuşmasını verirken, Halk TV, ‘penguen belgeseli’ göstermişti.
Kalkmaya niyetlenince Tekin, Aygün engel oluyor ve “Daha karpuz kesecektik” edasıyla “Abi, buraya kadar gelmişsin. Bir 5 dakika bağlanalım, Erdoğan’ın konuşmasını yorumla” diyor. Şip şak! Ankara aranıyor, yayına hazırız. Diyorum ki, “Ben o zaman şu kanepeye geçeyim. Kamera burayı almaz dimi?”… Aygün, kolumdan tutuyor “Otur ya, ne olacak?” diyor. Nasıl yani, yayına mı çıkacağım? Yok, o olmaz! Eşyalarımı toplayıp, yayının bitmesini bekliyorum. Yayın bitiyor. Aygün diyor ki Tekin’e; “Abi, sen eskiden daha iyi konuşuyordun. Şimdi çok politikacı gibisin!” Gürsel Tekin, gülerek yanıtlıyor, “Eleştirilere her zaman açığız, dikkate alırım!” deyip aramızdan ayrılıyor. 

BÖREK- SARMA GETİREN TEYZELER
Ekiple baş başayız…  Muhabir Makbule Cengiz (25), yönetmen-sunucu Gamze Bilgin (28), Montaj operatörü, kameraman Canan Kütükçü (23) ve kameraman Serdar Kuru (27)… “Kendinizi halk kahramanı gibi hissediyor musunuz?” diye soruyorum… Canan söz alıyor: “Biz galiba gizli kahraman olduk. Özellikle o gece! Akaretler’de çatışmanın yaşandığı gece… Ben kameranın arkasında duruyordum. Işıklar kapalı. Biber gazından çok etkilendim. Yere yığıldım. Ertesi gün börek-sarma getiren teyzeler vardı. Hayatımın en ilginç gecelerinden biriydi.” 
Makbule, kanalın tek muhabiri… Canlı yayında “Gazeteciler, diğer televizyoncular görevlerini yapmıyorlar” deyince muhabirler tarafından çok eleştirilmişti. Konu hakkında şunları söylüyor: “Çoğunu ben kurtardım kızgın kalabalıkta. ‘O da çekmek,  istiyor ama onun elinde değil’ dedim.” 

YÜZLERCE STAJ BAŞVURUSU ALDIK
İmkânları azaldıkça, yaratıcılık arttı.. DHA görüntüyü kesince cep telefonundan çekilen görüntüyü yayına aldılar. Ama aktarmadan! Beyaz bir cep telefonu gördü Halk TV’yi izleyenler… Işık kapalı olduğu sırada Aygün’ün kızı çözmüş sorunu. Cep telefonunun ışığını sunucunun yüzüne tutmuş. 
“Gelen giden oluyor mu ofise?” diye soruyorum. Elbette oluyormuş ama herkese kapıyı açmıyorlarmış. Tıpkı gazimizi kapıda bıraktıkları gibi… “Ya sivil polis ise?” endişesi var ekipte. Yüzlerce staj başvurusu, susmayan kapı zili, telefonlar…

ARTIK HABER SATACAK DİZİLER, YARIŞMALAR DEĞİL!

Peki, bundan sonra ne olacak? Ekipçe elbette bir yol haritaları var. Anlatıyorlar: “Bundan sonra iki sene televizyon piyasası büyük bir değişime uğrayacak. Bu eylemdeki insanların hepsi, evinde akşamları arka arkaya 2-3 dizi izleyen çocuklarımız aynı zamanda. Artık haber izlemek istiyorlar. Dolayısıyla dizi piyasası sarsıntıya uğrayabilir. Artık ‘haber’ satacak; diziler, yarışmalar değil! Zamanla bunu daha eğlenceli hale getirmek lazım. Ama televizyonun ana maddesi, bu direniş sonrası uzun bir aradan sonra yeniden ‘haber’ oldu! Elbette büyüyeceğiz. Bu, kaçınılmaz. Bakın, bugün de haber kanalları arasında birinciyiz. Kanallar yayın politikasını biraz da olsa değiştirdiğinde izleyicimiz satmadı bizi... Tabii, bir yandan da bizim sadeliğimizi sevdiler. Kontrollü büyümek gerekiyor. İzleyicide holding havası yaratmayacağız asla!” 
Hakan Aygün lafa giriyor: “Ben başına geçmeden önce soğuk bir kanaldı burası. Ben ‘dişileştirdim’ kanalı. Kadınların da izleyebileceği bir yer haline getirdim. Mizahtan beslendim. Twitter’dan filan da kopya çekmiyorum. Tüm mizah bana ait. Haber yolunda devam etmek istiyoruz. Mesela Mustafa Altıoklar, ‘Al bütün dizilerimi yayınla’ dedi. Şu anda bunun için doğru zaman değil. Gezi, sinema programlarımızı da kaldırdık. Ama onların da zamanı gelecek.” 

10 GÜN ÖNCE ŞU YAYINA  BİR ÜNLÜ BİLE ÇIKARAMAZDIK

•    Özeleştiri yapacak olursam, CHP’li Adnan Keskin’in doğrulanmamış bir ölüm haberini söylemesi bu 10 günün tek hatasıydı. Zaten sonra da çıkıp özür diledi. Bu, olsun istemezdim. 
•    Ben özellikle CHP’li vekil bağlamayın diyorum rejiye… Çünkü bizim CHP’ye de ‘çakacağımız’ zamanlar gelecek. Tam anlamıyla merkeze oturacağız. 
•    Başbakan Fas’tan dönerken, uçaktaki gazetecilerden birinin cep telefonunda 3G ile canlı yayın yaptık. ‘Muhabirimiz Başbakan’ın uçağında’ KJ’si en sevdiğim KJ oldu. 
•    75 milyon bizi izliyor klişesi ilk defa gerçek oldu. O gün herkes ama herkes bizi izledi. Bağımlılık yarattık. 
•    10 gün önce şu yayına bir ünlü çıkaramazdık. Şimdi, Sezen Aksu bağlanmak için bizi arıyor. Biz de kırmadık tabii Sezen Hanım’ı… 
•    ‘Kasetten canlı’ meselesini abartmayın yahu! Olur öyle şeyler yayında, canlılık kazandırmak için. 
•    Cumhuriyet’in, Sözcü’nün, Ulusal TV’nin hatalarını tekrarlamayacağız. Herkesin güvenini kazanacağız, göreceksiniz! 
•    An itibariyle iyi para kazanmadık ama hissediyorum; yavaş yavaş kazanacağız. Artık 1. ligdeyiz.
•    NTV’nin başaramadığını başaracağız. Bu ülkede artık Conan O’Brien gibi muhalif komedyenler olacak. Bizim ekranımızda aynı kaliteyle izleyeceksiniz. 
•    Sinirli bir adamım. Her gün bizim çocukları işten kovuyorum. Artık dikkate almıyorlar, başka odaya geçiyorlar sadece… 

 

 

Vatandaş, 'Bize neyin sözünü verebilirsiniz?' diye sordu... İstanbul'a yeni metro müjdesi!
Vatandaş, 'Bize neyin sözünü verebilirsiniz?' diye sordu... İstanbul'a yeni metro müjdesi!

Vatandaş, 'Bize neyin sözünü verebilirsiniz?' diye sordu... İstanbul'a yeni metro müjdesi!

Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar
Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar

Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar

Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'
Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'

Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'