• $32,3676
  • 34,979
  • 2325.05
  • 9079.97
29 Kasım 2014 Cumartesi 02:00 | Son Güncelleme:

Erkeklerden çok da iyi dost oluyor

Erkeklerden çok da iyi dost oluyor

Seda Demir enerjisi bol biri. Yüzü hep gülüyor. Utangaçmış bir zamanlar. Oyunculuk ajansına arkadaşlarının zoruyla yazılmış.

İlk başlarda “Nasılsa yapamam” deyip çağrıldığı çekimlere gitmemiş. Sonra bir diziden teklif gelmiş; ‘Yaprak Dökümü’nün deneme çekimlerine çağrılmış. Kabul edilmiş. Ancak Seda bir türlü “Evet” diyememiş. Dizinin yönetmeni kulağına bunun bir fırsat olduğunu söyleyince bir anda kararını vermiş. İşte o günden beri oyunculuk Seda Demir’in vazgeçilmezi olmuş... Birkaç ay sonra vizyona girecek olan ‘Evlenmeden Olmaz’ filminde oynayan Seda Demir’le buluştuk. 

SİBEL ATEŞ YENGİN
sibel.ates@aksam.com.tr
Fotoğraf: UYGAR TAYLAN

HASTALIK HASTASI DEĞİLİM

Ne yaparsam yapayım iyi olmasını isterim. Bir ara ütü yapmayı beceremiyordum. Ütüledikçe buruşuyordu. Neden güzel yapamıyorum diye sinirleniyordum. İnternet sağ olsun sonra ütü yapmanın bütün inceliklerini öğrenmiştim. Ailemle yaşarken annem ütülerdi. Tek başıma yaşayınca öğrenmem gerekti. Aslında ütüden nefret ederim hemen buruştuğu için. Hastalık hastası bir tip değilim, sadece yaptığım işin güzel olmasını isterim. Görenler “Vay bu gömleği kim ütülemiş?” ya da işim de başarılı olayım ki “Ne güzel de işini yapıyor” desinler isterim. İçimden gelerek severek yaptığım için yorgunluğu olmuyor. Mesela üniversite döneminde bazı dersleri çalışmasam da olabilirdi ama ben öğrenmek için çalışırdım. Bunun bana hep bir katısı oldu. Ütüyü güzel yapmanın bana bir zararı yok ki. Yaptığım neyse o işe kendimden verecek
kadar da kaptırmıyorum. Bana nasıl bir getirisi olabilir diye bakıyorum.

AĞIR İNEKTİM

Değişik biriyim ben. Çünkü ilkokul, lise, üniversite bütün eğitim hayatım boyunca hep çok çalıştım. Üstelik çok zor bir lisede okudum.  Sorumluluklarımın farkındaydım. Ayrı eve çıkmak istedğimde annem “Eyvah ne olacak bu kız!” demedi. Seda eve çıkmak istiyorsa kötü bir şey olmaz. Vardır bir bildiği diye düşünmüştü. O yüzden sorun olmadı. Üniversiteyi kazanayım da ayrı eve çıkayım gibi öğrenci kafasıydı. Şimdi yine annemle yaşıyorum. Ortaokul ve lisede hep okul birincisiydim. Psikoloji okumak istiyordum. Birinci tercihim Fransızca Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi’ni kazandım. Hiç düşünmemiştim bile. Annem istedi diye yazmıştım üstelik puanı da çok yüksekti.  “Nasılsa puanım yetmez” demiştim ama bölüm 5 puan birden düşünce şansıma oraya girdim. Annem de ben de çok mutlu olduk çünkü bayağı yüksek bir bölüm kazanmıştım. Ağır inektim. 

DEPREMDEN SONRA FARK ETTİM

Üniversitede okurken deprem olmuştu. İşte o dönem bana bir şey oldu ve “Seda hayat sadece dersten ibaret değil. Başka bir hayat var. Sinema, tiyatro var” dedim. Çünkü ders çalışmaya öyle bir kanalize oluyordum ki. İnsan kendini çok kötü kaptırıyor. Okuduğum lisede üniversite düzeyindeki matematik kitaplarını çözdürürdü öğretmenimiz. O kadar ağır bir tempo vardı yani. Depremden sonra bir anda kendime geldim. Orta halli bir aileden gelmeyim. O yüzden inek olan gençleri anlayabiliyorum. Çünkü yapacak başka bir şeyleri yok. Ders çalışacak çalışacak ki başarılı olacak, başarılı olacak ki bir yere gelebilsin. Orta halli bir ailenin çocuğa sağlayabileceği ne var ki sevgiden başka. İnsan olduğunun farkına varabilmen için sosyal faaliyetlere de ihtiyacın var. Kimi aile imkân sağlayabilir kimi de sağlayamayaz. Bu da suç değil. Biz de zor geçiniyorduk ve benim de ders çalışmam gerekiyordu. Ama depremden sonra bir uyanış oldu. Uyanış derken gezmek tozmak değil. Dedim ki “Seda dur bir dakika. Ders, eğitim çok önemli ama bak işte resim çizen var, enstrüman çalan var. Tiyatro, sinema var” dedim ve bunlara yöneldim. “Üniversiteye bir gireyim ne kadar kurs varsa hepsine gideceğim” diyordum. “Dans, tiyatro, fotoğrafçılık...” Öyle bir üniversiteye gittim ki okuduğum kampüste hiçbir şey yoktu, küçücük bir okuldu. Yine ders ders...

DOSTLUK KURMAK ZOR

Kolay arkadaş olurum. Karşımdakine dost olarak bakmıyorsam herkesle arkadaşlık ederim. Herkesle konuşacağım bir konu mutlaka vardır, uyumluyumdur. Ama iş dostluk kurmaya gelince o çok zor. Şu an mesela üç dostum var, o kadar. Erkek dostum da var. Bence erkeklerden çok da güzel dost oluyor. Mesela liseden beri dostum diyeceğim bir arkadaşım var, Onur. Ona selam söyleyeyim buradan….  Mesela o benim için candır, kardeşim kadar severim.

BALIK TUTMAYA BAYILIRIM

Balık tutmaya bayılırım. İlk gün 7 saat beklemiştim hiçbir şey gelmemişti. Sonraları tuttum tabii. O oltaya bir balık gelmesi yeterli. Eğer denizi ve sessizliği seviyorsanız balık tutmayı da seversiniz... Kavacık’ta iskorpit, Caddebostan’da zargana, Tarabya’da da istavrit tutmaya giderim. Bir gece iskorpit tutmaya gittim. Bu arada epey hayalperest biriyim. Çok iyi yüzmeme rağmen derine gitmem. Çünkü canavar çıkacağını düşünürüm. Neyse gece karanlık, oltayı attım bekliyorum. Bir baktım karanlığın içinden bir şey geliyor. Balık gibi de değil. “Hayal görüyorum. Hayır olamaz. Hayal!” derken bir baktım karşımda su samuru, hop diye atlamaz mı! Oltanın ucundaki balığı takip ediyormuş. 

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür
Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür