Emre Kongar ve Emre Aköz'le birlikte yıllar önce açtığımız F klavye tartışmasından bu yana, F klavye için resmi makamlardan verilen desteğin hep fos çıkmasına alıştım. Meliha Okur'un geçen gün Sabah'ta, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun (BTK) duruma el attığını müjdelemesine bu nedenle sevinemedim.
F klavye tartışmasının gündemi uzun süre yoğun bir şekilde meşgul ettiği yıllarda da Milli Eğitim Bakanlığı, okullara uyduruk Türkçe Q klavye sokmayacaklarına dair taahhütlerde bulunmuştu. Verdikleri sözün ardından geçen yıllarda, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullara ve öğretmenlere bilgisayar alımı için ne ihaleler açıldı ve hiçbirinde ihale şartnamesine F klavye zorunluluğu konulmadı. Öğretmenler Türkçe özürlü, Türkçe standartlarına uymayan bilgisayarlarla donatıldı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın boş çıkan F klavye desteğinin ardından, beklenmedik bir destek TBMM'den gelmişti. 2007'de TBMM'de Türk Dili Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu. Davetleri üzerine Nisan 2007'de bir toplantılarına katıldım. Teknolojideki hızlı gelişmenin Türk alfabesini nasıl tehdit ettiğini anlatmaya çalıştım. İtiraf edeyim beklemediğim bir ilgiyle karşılaştım. Komisyon üyeleri çok yerinde sorular sordular. Sonuçta komisyondan çıkan raporda, hükümete Türkiye'ye ithal edilecek teknolojik cihazlarda Türkçe desteğinin zorunlu standart haline getirilmesi tavsiye edildi.
Ve Ağustos 2007'de Telekomünikasyon Kurumu'nun (TK) (BTK'nın babası) davul zurnayla duyurulan müjdesi geldi. Cep telefonu üreticilerine 1 Temmuz 2008'e kadar süre veriyorlardı. Bu tarihten itibaren Türkçe karakterleri desteklemeyen telefonların Türkiye'ye ithaline izin verilmeyecekti.
1 Temmuz 2008 geldi ve müjde beklediğim gibi fos çıktı. TK ceptel ithalatçılarına verdiği süreyi Ocak 2009'a kadar uzatmıştı. Peki Ocak 2009 geldi de ceptellerdeki Türkçe karakter sorunu çözüldü mü dersiniz? Çözülmedi tabii ki. TK, ceptel üreticilerinin çıkartılan düzenlemenin etrafından dolanmaya yönelik tel maşa çözümünü yuttu.
Bugün Türkiye'ye ithal edilen cep telefonlarında Türkçe karakter sorunu hala çözülmüş değil. Türkçe karakterler, ceptellerin klavyelerine doğrudan katılmayıp, uyduruk yöntemlerle eklendiği için bu telefonların Türkçe karakterleri desteklediği filan yok aslında. Bu telefonların klavyesinden Türkçe karakterleri kullanarak yazı yazmak için kullanıcıların bir sürü cambazlık yapması gerekiyor.
Cep telefonu ithalatçılarının telkinlerine boyun eğen, göz boyamaya yönelik uyduruk çözümlerini kabul eden BTK'nın F klavye müjdesine inanmak işte bu nedenlerle çok zor.
BTK, F klavyeden önce çıkardığı yönetmeliğe işlerlik kazandırsın. Ve Türkçe karakterleri desteklemeyen iPad (Uyduruk bir Türkçe karakter desteği ancak satın alındıktan sonra kullanıcı tarafından 4.2 güncellemesi yapılarak sağlanabilen) ile Türkçe karakterleri pratik kullanımı mümkün olmayan yöntemlerle sözde destekleyen cep telefonları ellerini kollarını sallaya sallaya gümrüklerimizden geçip, piyasada resmen nasıl satılabiliyor bunu açıklasın.
Erbakan'ın IQ makinesi!
Necmettİn Erbakan, Radikal yazarı Ezgi Başaran'ın 'Hiç IQ'nuzu ölçtürdünüz mü?' sorusunu, 'Hayır çünkü benim zekamı ölçmeye makine dayanmaz' diye yanıtlamış.
Ahmet Hakan da Hürriyet'teki köşesinde, Erbakan'ın bu aşırı kibirli cevabını tiye almış. Hakan bu bir cümleden yola çıkıp, keyifle okunan koca bir yazı çıkarmış gerçi ama Erbakan'ın böbürlenmesini anlamsız kılan asıl temel noktayı kaçırmış.
Erbakan 'zekamı ölçmeye makine dayanmaz' diyor ama zaten zeka makine ile ölçülmüyor ki? IQ ölçümleri, insanlar tarafından yapılan ve insanlar tarafından uygulanan testler aracılığıyla yapılıyor.
Zekasıyla bu kadar böbürlenen birinin, iddialı bir laf etmeden önce bilgisini sınamayı da akıl etmesi ve illa böbürlenecekse belki şöyle demesi daha yerinde olurdu: 'IQ'mu ölçtürmedim çünkü benim zekamı ölçecek bir test yapmaya zekası yetecek insan yok'.
Yeni Sosyal Medya
www.twitter.com/yurtsan