Yerli otomobilden sonra sıra şimdi de yerli cep telefonu üretmeye geldi. Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, sanayicilere yerli otomobil üretme hedefi veren Başbakan Tayyip Erdoğan'a öykünmüş olacak ki, Bilişim 500 töreni açılışında yaptığı konuşmada bilişim sektörünü yerli cep telefonu üretmedikleri için payladı.
Bilişim 500 her yıl İnterpro tarafından yapılan ve bilişim sektörünün en büyük 500 şirketini sıralayan bir araştırma. Araştırma sonucunda belirlenen ilk 500 bilişim şirketinden en büyük 10'una da törenle ödül veriliyor.
Entelektüel düşüncelerini dile dökmek herkes gibi BTK başkanının da hakkı tabii ama Bilişim 500 gibi bir ödül töreninde sektöre serbest rekabet ortamı sunmak için daha ne gibi düzenlemeler getireceklerini anlatsa eminim daha çok kişi tarafından can kulağıyla dinlenen bir konuşma yapmış olurdu.
İşin enteresan yanı Acarer'in konuşmasından sonra yapılan törende ortaya çıkan tabloydu. Türkiye'nin en büyük ilk 10 bilişim şirketinin sıralamasına bakıldığında, yerli cep telefonu üretememizin nedeni de apaçık görülüyordu.
İlk dört uzun yıllardır olduğu gibi telekomünikasyon operatörlerince doldurulmuştu. Operatörlerin ardından gelen ikinci dört ise satıcılardan oluşuyordu. Yani ondan alıp buna satanlardan. İlk ondaki tek enformasyon şirketi HP'nin ardından 10. sırada gelen Digiturk'tü. Digiturk'ün sunduğu enformasyon platformunun eğlendirici içerik olmasına takılıp, başarısını hafifsememek gerek çünkü eğlendirici içerik dünyanın her yerinde diğer içerik türlerine göre açık ara önde gidiyor.
Telekom operatörlerinden gelen serzenişi duyar gibiyim. Haklı olarak biz de enformasyon şirketi değil miyiz diye itiraz ediyorlardır. Evet, doğru telekom operatörleri de aynı zamanda birer enformasyon şirketi. Ancak ilk dörde giren operatörlerimizin hepsinin, gelirlerinin çok büyük bir bölümünü dijital içerikten değil analog ses iletişiminden sağladığı gerçeğine bakarsak haksızlık etmediğimin hakkını onlar da verir sanırım. Dijital içerik gelirlerinin hızla artığını da bir kenara not edelim tabii.
Kısacası en büyük 10 bilişim şirketinden ilk dördünün telekom operatörü, ikinci dördünün ise satıcı olduğu bir ülkede yerli cep telefonu üretmenin tatlı bir hayalden öteye gitmeyeceği açık.
Tayfun Acarer'in asıl övünmesi gereken nokta Bilişim 500'de ilk dördün telekom operatörlerinden oluşması. Dört telekom operatörünün birden satıcı şirketlerin önünde olması, BTK'nın ve başkanının serbest rekabet ortamı sağlamaktaki başarısının kanıtıdır. Ancak tabii ön sıralara, dört büyük dışında başka telekom operatörlerinin de girme zamanı yaklaşıyor olmalı.
İzzet Çapa zeki röportajcı
Bir kere önce şunu kabul edelim, sonra tartışalım... İzzet Çapa ne gazeteci ne köşe yazarı. Dolayısıyla İzzet Çapa'yı gazetecilerin işine burnunu sokuyor diye eleştirmek de saçma, köşe yazarlarıyla karşılaştırmak da.
Başarılı bir eğlence mekanı işletmecisi olan İzzet Çapa'nın zevk için yaptığı işin adı röportajcılık. Bunda da çok başarılı. Hatta Türkiye'nin en başarılı röportajcısı.
Röportajcılık, gazetecilik ya da yazarlık becerilerinden çok farklı meziyetler istiyor. Bu meziyetlerin başında zeka geliyor. Ardından bilgi... Onun ardından empati. Ve sonra da sırasıyla yaratıcılık, cesaret, girginlik ve sempatiklik. Bunların hepsi İzzet Çapa'da fazlasıyla var.
İşin acı yanı, yıllardır uygulanan düşük ücret politikaları nedeniyle Türk medyasında bu meziyetlere sahip çok az çalışanın kalmış olması. Kaliteli röportajcı sıkıntısının nedeni de bu. Evet bir, iki çok iyi röportajcı var ama onlar da sadece kadınlara hitap eden röportajlara imza atıyorlar. İzzet Çapa ise hem erkekler hem kadınlar tarafından ilgiyle okunacak röportajlar çıkartıyor. Sayende röportaj okur oldum, teşekkürler İzzet.