Kim Milyoner Olmak İster yarışmasında TBMM'nin ne olduğunu bilmeyen siyaset bilimi öğrencisiyle ilgili yorumlarda sapla saman birbirine karıştı.
Ekranların en karizmatik, en soğukkanlı sunucularından Kenan Işık'ın bile yüzünün seğirmesine yol açan üniversite öğrencisini savunmaya çalışanlara göre sorun eğitim sistemimizdeymiş. Sınav atı gençlik yetiştiren bu eğitim sistemi varken, ülkesinin yasama meclisinin ne olduğunu bilmeyen bir üniversite öğrencisini eleştirmenin manası yokmuş.
İyi öyleyse, aynı mantıkla arsızı da, hırsızı da eleştirmeyelim. Sorun sistemde deyip geçelim. Değil mi ki sorumlu sistem, katili bile cezalandırmayalım.
Bir de işin şu yanı var. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ne olduğunu bilmeyen kişi mühendislik, fizik, madencilik, matematik öğrencisi filan da değil. Siyaset bilimi öğrencisi. İki kere ikinin kaç ettiğini çıkartamayan matematik, yerçekimini kimin bulduğunu bilmeyen fizik, demir cevherinin ne renk olduğundan habersiz maden mühendisi öğrencisinden hiçbir farkı yok TBMM'nin diğer adını bilmeyen siyaset bilimi öğrencisinin.
Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nükhet Sirmen, 'TBMM'ye parlamento denildiğinin bilinmemesi bence cehalet göstergesi değil', buyurmuş örneğin. 'Niye parlamentoyla ilgilensin, orada bir şey olmuyor ki', diyor. Eh tabii, kendisi de sosyoloji profesörlüğünü bıraksın. Türkiye'de sanki bir şey mi oluyor da, Türkiye'nin sosyolojisi ile ilgilensin?
Evet doğru, hangi nesil çok bilgiliydi ki şimdiki nesil olsun diyenlere katılıyorum. Sorun zaten bilgisizliğin topluma hakim olmasında değil, bilgisizliğin toplumda prim yapmaya başlamasında.
Mediokrasi ülkenin ezelden beri sorunu. Vasatın iktidarı hep vardı. Lümpenlik de hep vardı. Ama şimdi sorun lümpenliğin prim yapmasında, lümpenliğin değere binmesinde, lümpenliğin iktidarının vasatın iktidarını yıkmış olmasında.
Bunu TBMM'nin anlamını bilmeyen siyaset bilimi öğrencisinin davranışlarında açıkça görebiliyoruz. Ahmet Hakan, Emre Aköz, Neslihan Acu bu davranışa dikkat çeken yazılar yazdılar. TBMM'nin adını bilmeyen kızın bu bilgisizliğinden hiç utanmamasını, utanmak bir yana pabuç gibi bir dille kendisini eleştirenlere laf yetiştirmesini, bilgisizliği sonucunda yakaladığı kısa ömürlü şöhretin tadını çıkarmasını eleştirdiler.
TBMM'nin diğer adını bilemeyen siyaset bilimi öğrencisinin düştüğü durumdan utanmamasının tek nedeni artık lümpenliğin prim yapmaya başladığı bir toplumsal sürece girmemizin kanıtıdır. O kızın yerine ben utanıyorum.
Yeni Sosyal Medya
twitter.com/yurtsan -
friendfeed.com/yurtsan - neonebu.com