Sarı-Kırmızılı takım dün akşam tüm futbolcularıyla ve sonradan oyuna girenlerle çok iyi oynadı. En önemlisi koşuyorlar. Çok pas yapıyorlar ve rakiple mücadeleyi asla unutmuyorlar. G.Saray defansı özellikle Ujfalusi ve Gökhan fiziklerinden de istifade ederek hava toplarında Ankaragücülü futbolculara şans tanımadılar.
Sarı-Lacivertli takımda Rajnoch diye bir futbolcu var. G.Saray'ın ilk golü onun yaptığı hatalı kafa vuruşundan geldi. Kazım'ın, Selçuk'un verdiği pası nefis bir vuruşla gol yapması doğrusu görülmeye değerdi. Top tam doksana yapıştı. Selçuk orta sahada Kazım da forvette geçmiş maçlara oranla çok iyiydiler. Bu maçta Melo'yu pek göremedim. Defansın arasında sıkıştı kaldı.
Orta sahada Selçuk ayak basmadığı yer bırakmadı. Yalnız koşarak değil, aldığı her topu yakınındaki arkadaşına çok doğru kullandı.
MUSLERA'YI BEĞENDİM
Hepimizin gözü kaleci Muslera'da idi... Zira dün akşamki maça kadar o kadar kötü şeyler yaptı ki, acaba geri gönderilmeli mi diye kafalarda soru işareti bıraktı. Ama dün akşam dikkat ettim; kendisine güveni gelmiş, oyunun başlarında yakın mesafeden bir gol kurtardı. Takım arkadaşlarıyla iletişim de kurmuş artık. Muslera'nın ileriki maçlarda daha iyi olacağını düşünüyorum.
G.Saray şimdi 10 puanda. İyi bir takımı var ve çok da iyi yedek oyunculara sahip. Eboue ve defansın ortasında oynayan Ujfalusi, G.Saray'ın transfer ettiği en iyi oyuncular. Baros attığı penaltı ile 'Ben de bu takım da varım...' dedi. Baros'un formundan çok uzak olduğu kesin. Ama iyi bir Milan Baros, G.Saray'a çok goller kazandırır. Geçtiğimiz yıllarda bunu hep beraber yaşadık.
Ankaragücü daha kendini bulamamış... G.Saray karşısında da yok olup gitti. Tabii G.Saray da yok olan rakibini ezdi geçti ve üç puanı almayı başardı.