Ben beş çocuklu bir ailenin ortanca çocuğuyum. Babam karayollarında işçi olarak çalışıyordu. Malum beş çocuk ve bir işçi baba, ama beşimiz de okuduk. Bütün kardeşler üniversite mezunu olduk. Ama eğitim hayatımız oldukça zor ve meşakkatli geçti. Hepimizin eğitim hayatı tek bir ayakkabı, tek bir pantolon ile büyük yoksunluk içinde geçti. Bu yazıyı okuyanların birçoğunun benzer şeyler yaşadığını tahmin ediyorum. O yıllarda önlüğümüz, kalemimiz defterimiz, yani temel okul ihtiyaçlarımız babam tarafından DMO'dan (bilmeyenler için Devlet Malzeme Ofisi) toplu olarak alınır bize dağıtılırdı. Biz ihtiyacımıza göre kalem defter suluboya alırdık. Sonra çantalarımıza koyar okulların yolunu tutardık. En büyük korkum da öğretmenlerin ders için tahtaya araç gereç yazmaları sırasında benim getirdiğim deftere olmaz demeleri idi. Bu böyle yıllarca sürdü. Her seferinde ne kadar sıkıntı içinde okuduğumu hatırlarım. O yıllarda devlet beni devlet okulunda okutmuştu bu konuda minnettarım ama sadece okulla bitmiyordu ki. Ben de kaliteli bir eğitim ve daha iyi bir eğitim almak isterdim. Bugün bir çocuğun eğitim giderlerini düşününce babama saygım bir kat daha artıyor. Beş çocuk okutmak ne zor iş değil mi?
DÜN DOĞANA MÜJDE
O yıllarda keşke birisi olsa bize yardım eden diye düşünürdüm. Birimizin eğitim giderlerini karşılasa babam ne kadar rahat ederdi. Ama olmadı biz yokluklar içinde desteksiz okuduk. Dün sabah saatlerinde Twetter'dan bir mesaj gördüm. Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel dün doğan adı 'Uğur' olan her bebeğin anaokulundan üniversite son sınıfa kadar eğitimlerini üstleneceğini belirtti. Birden sosyal medya altüst oldu. Gazeteciler ve medya olayı incelemeye başladı bugün birçok gazetede görebilirsiniz. Enver Beyi tanımayanlar bunu bir reklam gibi görebilirler ama kurumlarında her yıl 15 bin öğrenciye burs veren, kurumları dışında okullar, yurtlar yaptırıp okuyamayan öğrencilere imkanlar sunan birisi için bu sadece bir vesile bulup okuyamayanlara fırsat yaratma hamlesinden başka bir şey değil.
Şimdi Enver Bey'in bu hareketini düşününce kendi öğrencilik yıllarım aklıma geliyor. Keşke o yıllarda Enver Yücel gibi başkaları olsaydı da ben kaliteli eğitimi daha insancıl koşullarda alabilme şansı yakalamış olsaydım. Bu arada Enver Yücel sadece adı 'Uğur' olanlara burs vermiyor. Diyor ki Uğur Dershaneleri'nin kuruluşunun 45. yılında yani bu yıl 45 milyon TL (yani eski parayla 45 trilyon) burs dağıtacağız.
Şimdi bu adıma ne denir. 45 trilyon burs dile kolay binlerce on binlerce öğrenci eğitim şansı yakalayacak. Teşekkürler Enver Yücel, keşke sizden bu ülkede daha fazla olsa...