Ne kadar trajik? Bir o kadar da komik!
Bir harf gelip kapına dayanıyor ve sağı solu çizik karizmanı yerle bir ediyor.
'U'yu hafife almanın ağır faturası bu işte.
Emek hırsızlığının da!
Marmara'daki müsilaj sorununu Çevre Bakanlığı çözdü ama sen gelip çökmeye kalktın. Sağa sola afişler asıp 'biz temizledik' diye caka sattın.
Bitmiş tramvayları aylarca bekletip sanki sen bitirmişsin gibi açılış yaptın. Sen hava atacaksın diye milleti aylarca mahrum bıraktın.
Eeeee! Bir yere kadar.
Bir değil iki değil. Hem yan gelip yatıyorsun, bir çivi çakmıyorsun, çakılan çiviyi söküyorsun; hem de başkasının icraatına çökmeye kalkıyorsun.
Yedirmezler adama!
Çekerler 'U'yu perişan ederler.
Sen de 'M'ler durursun.
Metroyu Ulaştırma Bakanlığı yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi değil!
Oysa beyimiz seçim öncesi İstanbullulara 'şu kadar metro yapacağım' diye bol keseden atıyordu.
Tırttt!
Geçtim metroyu, İETT'yi ellemeyeydi iyiydi. Otobüslerin hali ortada.
Neyse!
'U' mu olsun 'M' mi olsun derken İstanbullular metroyu kimin yaptığını anlamış oldu? Demem o ki tek başına bir 'U' harfiyle müthiş bir iletişim başarısı ortaya koydu Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu.
Artık herkes biliyor.
Beyimiz ve tayfası 'şimdi de metroyu ayrıştırdılar' diye bir söylem geliştirdi. Akıllarınca bu sayede taraftar toplayacaklar.
Uuuuuu!
Geçmiş olsun.
Kaldı ki Ulaştırma Bakanlığı İstanbul'da metroyu ayrıştırarak ne güzel yaptı. Böylece emek hırsızlığının önüne geçilmiş oldu.
Ben beyimizin yerinde olsam 'M', 'M' diye gezmem ortalıklarda.
O 'M' dedikçe Ulaştırma Bakanlığı'nın reklamını yapmış oluyor.
Ve son bir not.
Metroyu 'U'laştırma Bakanlığı yaptı.