Dünyada milyonlarca Müslüman'ın gözü Erdoğan'da. Maalesef kendi liderlerinde, yöneticilerinde değil!
Mescid-i Aksa'nın kapısında nöbet tutan on binlerce Filistinlinin sloganlarında yine 'Erdoğan' var.
Derdim Erdoğan güzellemesi yapmak değil.
Ama hakikat bu!
Ne yani gözlerimizi mi kapayalım? Yokmuş, değilmiş gibi mi davranalım?
Peki Erdoğan ne yapıyor?
Çırpınıyor!
Müslüman ülkelerin, Müslüman olmayan ülkelerin yöneticilerini arıyor. İsrail terörünü durdurabilmek için diplomasi yürütüyor.
Tamam yapsın, yapmalı da.
Ama buradan bir sonuç çıkar mı emin değilim?
Çünkü ve maalesef Müslüman ülkelerin başlarında birer kukla yönetici var. Öyle olmasa idi Filistin'de bir tek Müslüman'ın burnu bile kanamazdı.
O ülkelerin sokakları da bunun farkında. Yöneticilerinin Filistin diye Kudüs diye bir derdinin olmadığını biliyorlar.
İşte bu yüzden gözleri Erdoğan'da.
Kudüs'te hepimizin yerine ölen, yaralanan, zulme uğrayan Filistinliler de bunun farkında. Sadece Türkiye'ye güveniyorlar. Yahut en çok.
Ne güzel olur değil mi, Türk ordusu Filistin'e doğru yola çıksa, Kudüs'ü özgür kılıp dönse?
Eminim o orduya milyonlarca sivil Türk vatandaşı da eşlik eder hiç şüpheniz olmasın!
Kulağa ne de hoş geliyor değil mi?
Peki bu bir hayal mi? Sanırım öyle.
ABD Dışişleri Sözcüsü Price 'Hamas'ın İsrail'e attığı füzeleri en güçlü şekilde kınıyoruz' diyor.
Hangi füzeleri yahu, ne füzesi?
Dünyanın önde gelen yabancı gazeteleri de aynını yapıyor. Ölen, öldürülen Filistin'i kınıyor.
Türkiye'de de bazı çevreler yıllarca Filistinlilere terörist muamelesi çekmedi mi?
Beslendikleri merkez aynı çünkü!
Siyonizm böyle bir şey!
PYD'yi terör örgütü görmeyenler, 'PKK'ya teşekkür etmeliyiz' diyenler farklı mı sanki?
Hatırlasanıza Erdoğan'ın 'one minute' çıkışı sonrası olanları; ne demişlerdi yine aynı çevreler?
Erdoğan'ı yerden yere vurup 'İsrail bunun hesabını sorar. Faturası ağır olur' dediler. Türkiye'nin değil, İsrail'in yanında saf tuttular.
Evet İsrail o tarihten sonra Erdoğan'ı 'en büyük düşmanları' ilan etti. Türkiye'de ve dünyada Erdoğan düşmanlığı peydahladılar. İlmek ilmek büyüttüler. Şeytanlaştırmak ve itibarsızlaştırmak için her yolu ve daha fazlasını denediler.
Gezi de, 17/25 Aralık darbesi de, 15 Temmuz işgal girişimi de, ekonomik saldırılar da bu yüzden oldu, oluyor. Farkında değil misiniz?
Abdullah Gül'e itirazları yok! Ne kadar manidar.
Ali Babacan'a itirazları yok! Ne kadar manidar.
Davutoğlu'na hiç yok.
Yeter ki Erdoğan gitsin!
Neyse...
Gelelim Kudüs'e.
Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki Türkiye'nin yürüyüşü devam ederse...
Kimseye boyun eğmez diz çökmezse...
İhanet şebekeleri, bozguncular, iş birlikçiler millet tarafından fark edilirse...
Kudüs de özgürleşir dünya Müslümanları da.
Ve son bir not.
Dünya yeniden şekilleniyor.
'Çoban Osman' kıl çadırından çıkıp dünyaya hâkim olmuştu ya hani. O kıl çadırın yerinde Türkiye var şimdi.
Erdoğan alerjisine bir de bu gözle bakın isterseniz.
Karabağ özgürlüğüne kavuştu. KKTC Rumların olmadı. PKK Türkiye'yi bölemedi. FETÖ'nün işgal girişimi boşa çıkarıldı. Doğu Akdeniz Yunanistan'a terk edilmedi. Libya Fransa'nın arka bahçesi olmadı ve dahası.
Asla unutmayın!
Kudüs düşerse Türkiye de düşer.
PKK'nın varlık sebebi Türkiye'yi düşürmekten öte bir şey değil. Onlar da Siyonizm'e hizmet ediyor çünkü. Vaat edilmiş topraklar hayaline.
Açık açık da söylemişlerdi zaten.