Burhanettin Kocamaz;
Mersin’de MHP’den Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Bu seçimde MHP aday göstermedi, İyi Parti’ye (İP) katıldı, adaylığı açıklandı.
Ancak;
Parti teşkilatının kumpasına geldi, adını YSK’ya geç bildirildi, aday olamadı. İttifak yaptıkları CHP’ye “Adayınızı çekin, Kocamaz’ı gösterin” dediler, kabul edilmedi.
Diğer müttefik SP yoklandı, olmadı.
Şimdi Demokrat Parti adayını çekecek, Kocamaz’ı aday gösterecek!
***
Mansur Yavaş;
1994’te MHP’den Beypazarı Belediye Başkan adayı oldu, kazanamadı.
1999 ve 2004’te seçildi.
2009’da yine MHP’den Ankara Büyükşehir adayı oldu, seçilemedi.
2014’te MHP aday göstermedi, CHP’den aday oldu, seçilemedi.
“Zaten CHP’li değilim” diyerek 2016’da CHP’den istifa etti.
Bu seçimde İP ile CHP arasında gitti-geldi, CHP’yi tercih etti; CHP adayı oldu. (Ama yeniden CHP üyesi oldu mu, bilmiyorum.)
Bildiğim, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Parti rozeti takmadan kampanya yapacağım” dediği.
***
İdris Naim Şahin;
AK Parti’den milletvekili ve İçişleri Bakanı oldu.
17/25 Aralık 2013 kumpasından sonra FETÖ’ye destek verdi, görevden alındı, partiden atılacaktı, istifa etti.
Bu seçimde İP Ordu teşkilatı ‘Büyükşehir başkan adayımız’ açıklaması yaptı, ancak Genel Merkez veto etti.
Bu kez SP aday gösterdi. Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, “Etkin pişmanlıktan yararlandı” dedi!
***
Merak ettiğim;
Bu isimler kazanırsa hangi parti kazanmış olacak?
Faraza, “CHP’li değilim” diyen adayı kazanırsa Kılıçdaroğlu da kazanmış sayılacak mı?
Kemal Bey, isim çizmeye evden başlar
Kemal Kılıçdaroğlu, bazı CHP yöneticilerinin, belediye meclis üyeliklerine yakınlarını yazdırmasına inceleme başlatmış. Akşam dün bir-iki CHP’liye sordu, meğer listeler ‘aile meclisi’ne dönmüş.
Öyle ki, Kılıçdaroğlu listeleri çizmeye ‘evden’ başlamak zorunda!
Kaddafi’nin dolarları!
Fransız haber sitesi Mediapart, “Libya devrik lideri Kaddafi’nin eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’e 8 milyon dolar verdiğini” yazdı. Sarkozy, bu paranın karşılığında “Kaddafi’nin uluslararası imajının düzeltilmesi, hakkındaki davaların düşmesi ve yakalama emirlerinin durdurulması” için çalışacağını vaadetmiş.
Haber, Suudi Arabistan Veliaht Prensi M. bin Selman’ın, Kaşıkçı cinayetinden sonra Avrupa ve İslam ülkelerini ‘yatırıma’ boğduğu seyahatleriyle aynı günlere ‘denk geldi’...
Kaddafi’nin başına ilk bombayı atan 2011’de Sarkozy olmuştu.
Alacaklı öldü ama eski defterler kolay kapanmıyor.