Bu hafta bir okuyucumdan tatlandırıcılarla ilgili, sizin de ilginizi çekecek bir mail aldım. Hem onun sorusuna cevap verelim hem de bu konuyu biraz daha geniş kapsamlı inceleyelim...
'Diyet yapıyorum. Günde 2 bin kalori almamın yeterli olduğu söylendi. ... adlı bir tatlandırıcı kullanıyorum. Tatlandırıcıların günde birden fazlasının bedene zararlı olacağı hatta kemikleri eriteceği söyleniyor. Ama bu söylenenler bana dedikodu gibi geliyor; doğru mu? Günde 12 tane aldığım oluyor ve bu durum açıkçası gözümü korkutuyor.'
Son yıllarda, artık yapay tatlandırıcılara (sakarine, aspartam ve benzerleri) pek de yabancı değiliz. Diyabetin artması, şişmanlığın artık hastalık olarak kabul edilmesi ve sağlıklı yaşamanın şekersiz bir hayattan geçtiği gerçekleri, bizleri tatlandırıcılarla tanıştırdı. En azından ticari isimli birçok yapay tatlandırıcıların olduğunu ve enerji vermediğini biliyoruz. Ancak, birkaç yıl önce tatlandırıcılar hakkında 'kansere neden olduğu, Avrupa'da yasaklandığı, piyasadan çekildiği' gibi söylentiler zihinlerimizi epey meşgul etti... Ama olan yine tüketicilere oldu. Doğrunun ne olduğu tam olarak netleşmedi. Bir kısım uzmanlar önerirken, bir kısmı tamamen karşı çıktı.
PEKİ, GERÇEK NE?
Bir uzman olarak gerçeği size en basit yoldan anlatmam gerekirse tatlandırıcılar belirli dozlarda ve sürekli kullanımda bazı kanser türlerini oluşturmada etkilidir... Evet, tatlandırıcılar riskli ama 'doz'larından dolayı riskli. Güvenilir alım dozunda tüketildiğinde sağlığımıza ciddi zarar veren etkilerini yaşamıyoruz.
Bence, en iyisi tatlandırıcıları kullanmamak. Bunun nedeni yapay tatlandırıcıların şeker tutkusunu artırmasıdır. Kimyasal yapısı ne olursa olsun bütün yapay tatlandırıcılardan uzak durmakta fayda vardır. Çünkü esas problem şeker tüketimini kalıcı olarak azaltabilmek, hatta tamamen yok edebilmektir.
Ayrıca yapılan bir çalışmaya göre, pankreas yapay bile olsa vücuda bir tatlandırıcı girdiğinde bunu şeker gibi algılayarak insülin hormonunu salgılıyor. Ancak parçalayacak bir şeker bulamadığı için kan şekerinin ani düşmesine neden olabiliyor.
Benim önerim şekeri tamamen hayatınızdan çıkarmanız ya da en az dozlara indirmeniz. Bunu yapmak mümkün. Her insan, 13 günde şeker ve tuz tadını unutabilir!
1940'LARDAN BERİ KULLANILIYOR
Yapay tatlandırıcılar 1900'lü yılların başında ortaya çıkmış, 1940'lardan beri tüm dünyada hem şeker hastaları hem de sağlığına özen gösterenler tarafından yoğun olarak kullanılmaktadır. Günümüzde en fazla kullanılan yapay tatlandırıcılardan biri olan aspartam üzerinde 200'ü aşkın bilimsel çalışma yapılmış, aspartam ve diğer yapay tatlandırıcıların kullanımı Dünya Sağlık Örgütü tarafından onaylanmıştır. En eski yapay tatlandırıcılar aspartam ve sakarindir. Son yıllarda bunlara alternatif yeni yapay tatlandırıcılarda bulunmaktadır.
ASPARTAM: Aspartam, proteinlerin yapı taşları olan amino asitlerden ikisinin (aspartik asid ve fenilalanin) birleşimidir.
SAKARİN: Kalorisiz tatlandırıcıların en eskisidir. Üzümde de bulunan doğal bir maddenin fabrikada üretilmiş halidir.
ASESÜLFAM K: Kristal yapıda bir tatlandırıcıdır. Sakarin gibi asesülfam K da vücut tarafından parçalanamaz ve idrarda değişikliğe uğramadan atılır.
SUKRALOZ: 1991 yılında Kanada tarafından kullanım izni verilen sukraloz, en son çıkan tatlandırıcı olarak bilinir. Şekerden (sukroz) klorlama yoluyla edilir.
Hangi tatlandırıcıdan, ne kadar?
FDA (U.S. Food and Drug Administration- Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi)'in sağlıklı olarak onayladığı 5 farklı tatlandırıcı için belirlediği güvenli porsiyon miktarlarına göre günlük tüketilecek üst limitinizi bilerek sağlığınızı kontrol altında tutabilirsiniz. Kabul edilebilir günlük alımlar, yan etkilerin görülebileceği miktarların 100 kat altında tutularak hesaplanmıştır.
Tatlandırıcı Kabul edilebilir günlük alım Pişirmeye uygun mu?
Aspartam 50 mg, kg başına Hayır
Sakarin 5 mg, kg başına Evet
Asesülfam K 15 mg, kg başına Evet
Sukraloz 5 mg, kg başına Evet