Ümit Özdağ muhalefet yapıyor.
Ama asıl zararı mevcut muhalefet yapısına veriyor.
Pimi çekilmiş bomba gibi.
Yapıp ettikleriyle iktidar kanadına en ufak zarar veremedi.
AK Parti ve MHP kanadından yansıyan net tavırlar bunu gösteriyor.
Esip gürlemeleri, atıp tutmaları iktidar açısından sonuçsuz kalmaya mahkum.
Çünkü Ümit Özdağ'ın Cumhur İttifakı'ndan koparabileceği hiçbir şey yok.
Çatal attığı pasta belli.
Muhalefet ve o alana yakın duran kararsızlar.
Yani...
Ümit Özdağ üzerinden sahneye konulan oyun belirsizliğe teslim olmuş 6'lı masa sakinlerini zorluyor.
Anlamsızlaşıyorlar.
Çünkü netleşemiyorlar.
Aralarındaki "sen-ben" kavgası bezdirdi.
En kısa zamanda bir ortak aday etrafında birleşmeleri ya da "her parti kendi adayı ile seçime girecek" demeleri şart.
Yoksa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da dediği gibi 2023'ü göremezler.
Belirsizlik Ümit Özdağ gibi disiplin dışı figürleri muhalefet alanında at oynatır hale getiriyor.
Bu durum muhalefet alanını yöneten asıl güç açısından da "alternatif" aramayı zorunlu kılabilir.
Yani muhalefet partilerinin liderleri ve çekirdek kadroları tasfiye edilme riski ile karşı karşıya.
İşaretleri takip edelim.
Baksanıza.
İmamoğlu'na karşı otobüsteki gazeteciler üzerinden başlatılan "iç tepki" hareketi güçlü bir dip dalgaya dönüştü.
Ona "günümüzün Atatürk'ü" diyenler bile sırt dönmeye başladı.
Ajanstan beslenen meşhurlara ne oluyor?
Bir anda aydınlanmalarını sağlayan nedir?
Diğer taraftan Mansur Yavaş 6'lı masa dışındaki oluşumların dayattığı şüpheler yumağı bir figür haline geldi.
Partilerin planları...
Genel Başkanların hesapları...
Kadroların beklentileri...
Mansur Yavaş söz konusu olduğu an hepsi çöpe gidiyor.
Kılıçdaroğlu, Akşener ve diğer genel başkanlar ile kadrolarının tasfiye edileceği bir büyük plan Mansur Yavaş ismi üzerinden devrede olabilir mi?
Bu sorunun yanıt bulacağı sürecin başladığını söylemekle yetinelim.
Nasıl olsa eylül gibi neyin ne olduğu ortaya çıkacak.