Adalar'daki TÜGVA merkezine yönelik haksız, hukuksuz işgal girişimi işte bu nefret siyasetinin nerelere varacağına dair bir öncü göstergedir.
CHP son zamanlarda "İktidar gitti, gidiyor-geldik, geliyoruz-her yere, her şeye el koyacağız" söylemlerini kin, intikam, düşmanlık duygularını da körükleyerek siyasi motivasyon aracı olarak kullanıyor.
Bunun ülkeye de CHP'ye de faydası yok.
Çünkü ana yoldan sapma, marjinalleşme olarak algılanabilecek tavırlar Türkiye siyasetinde sadece küçültücü etki yapıyor.
Seçmen nezdinde yıkmak, yok etmek için yola çıkanların zarardan başka bir şey getirmeyeceğine yönelik genel kanaat siyasette temel belirleyici olarak öne çıkıyor.
İşte bu sebeple Adalar'daki zorbalığa varan TÜGVA baskınını kendi özelinde değerlendirip geçemeyiz.
Neden?
Çünkü CHP ilçe yöneticilerinin çete elebaşı gibi davranmalarına, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun olay yerine elinde körükle koşmasına sebep olan dürtüleri anlamadan işin içinden çıkamayız.
Daha geçenlerde CHP Etimesgut İlçe Başkanı Cemal Emir, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ona oy veren milyonları kast ederek "bir daha gelmesinler diye köklerini kazıyacağız, korkutacağız, yıldıracağız, susturacağız" demişti.
Hatırlıyoruz.
Yine yakın zaman önce CHP Gençlik Kolları Başkanı Tugay Odabaşoğlu partilisini yani CHP'li Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek'i "odalarına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafını asan CHP'li başkanların ellerini kırarım, hatta ellerini kırmakla kalmam kafasını da kırarım" diye tehdit etmişti.
Unutmadık.
Kılıçdaroğlu'nun ve CHP'nin avukatı Celal Çelik'in Diyanet İşleri Başkanı'na bela okuyan twitini biliyoruz.
Peki CHP bu densizlikler karşısında sırt sıvazlamaktan başka ne yaptı?
Hiç.
Kılıçdaroğlu'nun Abant toplantısında "Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ya da toplumu ayrıştıran her konuda tartışmaya girmekten sakınmaları gerektiği" konusunda CHP'lileri uyardığını duymuşsunuzdur.
Komedi...
Kılıçdaroğlu'nun yaptığı nedir?
Patlattığı frene basmaktan başka bir şey değil!
Patlak fren tutar mı?
Kin, intikam, nefret, yalan ve iftira kurşunları ile doldurulan silah ters tepti ve dönüp sahibini yani CHP'yi vuruyor.
Dindar, muhafazakar, milliyetçi kitleler kendilerini hedef alan CHP tehditlerini elbette not ediyor.
Bunun siyasi sonuçlarını 2023 seçimleri gelmeden görür müyüz?