Kürtler adına siyaset yaptığını söyleyen hareket ne istediğini ifade etti: 'Kürtler, kendilerini yönetmek istiyorlar' ve bunu yapmak için devlet ve bağımsızlık değil, 'bir arada ve ayrı devlet olmaksızın özerk yönetim' formülü öneriyorlar.
Bence son derece kritik bir eşiğin arifesindeyiz. Mevcut siyasi sosyal ve psikolojik iklim, bence sanılanın aksine, bu tip bir tartışmayı zorlaştırıcı değil kolaylaştırıcı bir zeminde.
Bu zemini öncelikle AKP'nin heba etmemesi gerekiyor.
Zira, bu zeminin oluşmasında katkıları yadsınamaz. Ve fakat 'Demokratik Açılım Projesi'' oya tahvil edilecekse yapılır, onu da biz yaparız yaklaşımı kabul edilecek bir şey değildir. Ki korkarım hava o...
Ahmet İnsel, meseleyi net tarif etmiş: 'Türkler bölünme, Kürtler asimilasyon endişesi taşıyor'.
Burada, son derece aklıselimle, bir an önce sağlıklı bir tartışma başlatmak ve ötekine samimiyetle kulak kabartmak gerekiyor.
Güneydoğu'ya son yıllarda bir sivil olarak gitmeden, meselenin oradaki insanlar açısından nasıl algılandığını tam olarak anlamak ve anlatmak neredeyse imkansız.
Benim bu konuda tezim şu: Kürtler adına siyaset yapan heyet, belki de ilk kez, tarihi ve siyasi konjonktürden ötürü akan kanı durdurmak için ve soruna kalıcı bir çözüm getirmek için üzerlerine düşen rolün farkında. Kerkük meselesinde Barzani'nin hayal kırıklığı bu ölçek ve anlamda iyi okunması gereken bir veridir. Tam da bu eşikte samimi olduklarına inanıyorum...
İfade ettikleri kelimelerde federalizm, eyalet gibi sözcükleri reddetmeleri önemli bir göstergedir.
Ancak bu fırsata yönelik tehditleri de iyi okuyup açık etmek şarttır.
Burada, elbette, uluslararası bir proje söz konusu... Siyaseten bölgeyi şekillendiren bu proje, aktörlerin aktif katılımıyla şekilleniyor. ABD'nin bölge planları nasıl direnişle, Şii efektiyle şekillendiyse Kürtlere dair plan da şekilleniyor.
Başta altını çizdiğim şeyi bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Bu projenin taraflarından biri olan AKP'nin 'Demokratik Açılım Projesi''ni hatırlayalım. Yapılmak istenen neydi? Ne oldu?
Şimdi, tam da muhataplarından, bu taleplere ilişkin bir kapı açılıyorsa bunu elinin tersiyle itmemek gerekir.
Sandıkta belki size oy olarak dönebilecek bir tavırsızlık (ki ondan da derin şüphem var) orta ve uzun vadede bir büyük tarihi fırsatı heba edebilir.