Bir çocuğun korunmasından ve bakımından sorumlu olan anne babaların gözlerinden kaçan ve çocuğun gelişimi için oldukça önemli olan çocuk istismarı ve çocuk ihmali başlıklarının sanıldığı kadar fark edilememesi olukça üzücü bir durumdur.
Sıkça birbirine karıştırılan bu iki durumun netlik kazanması ve fark edilip durdurulması ancak bilinçlenme ile mümkündür. Oysaki iki durum birbirinden farklı davranışları içerir. Dünyada hızlıca yayılan bu duruma dur demek, sonrası iyileşme programlarının yaygınlaşmasını sağlamak kişisel sorumluluğumuz değil midir? Hadi gelin önce farkındalığı sağlayalım sonra da bu duruma dur demek için adımlara bir göz atalım!
Çocuk istismarı; bir yetişkin tarafından çocuğa yöneltilen ve çocuğun gelişimini engelleyen ya da kısıtlayan tüm davranışları içerir. Çocuk ihmali ise; bir çocuğun fiziksel ya da psikolojik ihtiyaçlarının karşılanmaması sonucu çocuğun beden ve ruh sağlığında meydana gelen tüm hasarlardır. Yani istismar çocuğun maruz kaldığı, ihmal ise çocuğun mahrum bırakıldığı davranışlardır. İstismarın olduğu yerde ihmal zaten vardır. Bir çocuğun hastalanmaması için kıyafet seçimlerinden, hastalanınca doktora götürülmesinden, fiziksel tehlike ile karşılaşmasın diye onu korumaktan, yemek yemesinden ve sevgiden mahrum kalmamasından başta anne baba ve bakım vereni sorumludur. Aksi halde çocuğun; duygusal, sosyal ve zihinsel işlevi olumsuz etkilenir. Çocuklarımız yalnızca kötü muameleye maruz kalmayıp, aynı zamanda kısa ve uzun vadede oldukça olumsuz etkilenmektedir. Kalıcı hasara maruz kalan çocukları koruyan yetişkinler nerede?
İHMAL VE İSTİSMAR ÇEŞİTLERİ
Fiziksel istismar: Çocukların yaralanmasına ya da yaralanmaya yol açacak davranışlara maruz kalmasına neden olmaktır. Vurma, itme, sarsma… Maalesef halen fiziksel istismar ebeveynler tarafından bir disiplin aracı olarak kullanılıyor! Çocuk üzerindeki etkilerinde ise davranışsal problemler boy gösteriyor. Ayrıca akademik başarıda düşme ve uyuşturucu madde kullanımına yatkınlıkta görülebiliyor. İhmalde; çocuğun bakım vereni tarafından beslenmesine ve hijyenine yani temel ihtiyaçlarına dikkat etmemek ve çocuğu bu duruma mahkûm etmektir... Hayata bir sıfır yenik başlayan bu çocukların geleceğinden kim sorumlu?
Duygusal istismar ve ihmal: Çocuğun kişiliğini zedeleyici ve duygusal gelişimini engelleyici davranışlardır. Ayrıca çocuğun gelişimine olumsuz etki eden bir şiddet türüdür. Çocuğu küçük düşürme, hareket özgürlüğünü kısıtlama, sevgisiz bırakma ve çocuğa istenmeyen biriymiş gibi hissettirme… İspatlanması zor olduğundan ortaya çıkması da bir o kadar zor olan bu ihmal ve istismar türünün çocuğun tüm hayatına etkisi oldukça büyüktür.
Cinsel istismar: Bir yetişkinin kendi cinsel ihtiyacı için çocukları kullanmasıdır. Bu kişiler genelde çocuğun tanıdığı ve hatta akrabası olan kişilerin arasından çıkmaktadır. Bu istismara uğrayan çocuklar suçluluk ve utanç hissederken yoğun korku ile olayları gizlerler. Ailelerin çocuklarına verdiği mahremiyet eğitimini bu konuları ortaya çıkardığı için oldukça önemsiyorum! Sonuçlarında oldukça sık görülen tırnak yeme, altına kaçırma, uyku bozuklukları ve kaygı belirtileri davranışlarına rastlanılır.
Eğitim ihmali: Çocuğun eğitiminden mahrum kalmasına izin vermek ya da mahrum bırakmaktır. Henüz çocuğunun kaçıncı sınıfta olduğunu bilmeyen onca ebeveynin, çocuğuna duygusal ihmal yapmakla birlikte eğitim materyallerini almamak ile de eğitim ihmali yaptığını belirtmek isterim.
Çocuklarda psikiyatrik bozukluk görülme sıklığını arttıran bu istismar ve ihmal durumlarında yetişkinin niyeti sorgulanmamalıdır bile. ‘Kötü bir niyetim yoktu!’ şeklindeki açıklamalar ancak bu durumların devam etmesini sağlar.
Göz yumduğunuz her bir davranış çığ gibi büyür. Yeterince gelişmemiş olan anne-babalık görevlerinin bilinmemesi bu durumlara davetiye çıkarır. Akla gelen en önemli soru: ’Kendi geçmişinde şiddete maruz kalan yetişkinler çocuklarına şiddet uyguluyor mu?’ Bu sorunun cevabı iki seçenek ile karşımıza çıkmaktadır. İlki gördüğü muameleyi devam ettirmek, ikincisi ise ben yaşadım çocuğum yaşamasın demek.
Doğru bir eğitim ile bilinçlenmek mümkün! Lütfen artık şu ‘Kızını dövmeyen dizini döver!’ kalıplarını aşalım… Biz yetişkinler; bu durumu uygulamayan bir birey olmanın haricinde gördüğümüz tüm istismar ve ihmal türlerini ihbar etmek ile yükümlüyüz.