Her yıl yeniden tazelenir umutlarımız ve bakışlarımızda bir bahar filizlenir geleceğe dair. Her geçen gün ömürden gitse de yarınlara yine umutla bakar ve geçmişten ders alıp geleceği güvenle adımlayabilmenin hayallerini kurarız.
Evet sevgili okurlarım bir yılı daha nasip olursa geride bırakmak üzereyiz... Salgın sürecini çok yoğun şekilde hissettiğimiz bir yıl oldu 2021.
Yakınlarımızı kaybettik; sevdiklerimizi, dostlarımızı kaybettik. Kayıplarımız hiç tanımadığımız insanlardan birileri dahi olsa içimiz onlar için de kavruldu.
"Her şeyin başı sağlık" diyoruz ya, işte bu salgın döneminde sanırım en iyi bunu anladık.
2021'de neyi idrak ettik derseniz herhalde yine "sağlık" deriz sanırım.
Evet şimdi 2022 arifesinde kollarımızı sıvadık, gözlerimizi ufka diktik ve yeni başlangıçlar için yeniden "Bismillah" diyoruz. Öncelikle her yeni günün ve her yeni yılın bir öncekinden daha hayırlı ve daha güzel geçmesini temenni ediyorum.
Her yeni yıl güzel gönüller için ümit demek olsa da, art niyetli zihinler için maalesef fırsata dönüştürülmeyi bekleyen bir potansiyel halini alabiliyor. Alkol, sigara ve uyuşturucu karşısındaki duruşumu sanırım ifade etmeme pek de gerek yok! Ama hatırlatıcı olmaktan da geri adım atmaya pek niyetim yok.
Şimdiden haberlere yansıyan ve zehir tüccarlarının hain planlarını deşifre eden kan dondurucu sahneleri müşahede etmekteyiz. Tonlarca sahte içki imal etmek üzere depolarını zehirlerle dolduran ihanet şebekeleri ümitlerle girmeye hazırlandığımız 2022'yi şimdiden zalimce planlarına alet etmeyi kafalarına koymuş! Bir bakıma "şeytanın şeytanlığını yaptığını" söyleyebiliriz; ama, bizim işimiz de onlara karşı uyanık olmak, taze dimağlarımızı, gençlerimizi ve sevdiklerimizi onlardan korumak olacaktır! Sahte içki bu işin önemlilerinden biri, ama sadece bir boyutudur. İçkinin sahte olmayanının dahi verdiği zararlar apaçık ortada iken sahte içkinin yapabileceklerini düşünmek dahi istemiyoruz! Haberlerde rast geliyoruz; sahte içkiden gözleri kör olan, komaya giren, hayatını kaybeden insanların hazin sonlarına. Nedense yılbaşı dendi mi bazı zümrelerin aklına ölçüsüzce eğlenmek, kendinden geçmek, alkol ve hatta-dilim varmıyor- birçok kötü alışkanlığı kullanmak geliyor. Oysaki "her başlangıç hayır dualar ve hayırlı niyetler üzerine kurulduğu zaman maksadına hizmet etmiş olur". İnsanın kendi bedenine zarar vermesinin yanında, alkol ve diğer zararlı maddelerle eğlendiğini zannederek etrafına da zarar verdiğini nasıl göremez ki? Umuyorum, bilinçli birer vatandaş, aile babası, ebeveyn ve arkadaş olarak çevremizde bu tarz temayülleri olanlar varsa onlara engel olmaya çalışarak görevimizi ifa edebiliriz. Bu tarz günler uyuşturucuya, alkole ve hatta sigaraya başlanılması için de maalesef zemin hazırlamaktadır. Müziğin, ölçüsüz eğlencelerin ortasında insanlar denemedikleri ve hiç denememeleri gereken şeylere tevessül edebiliyorlar.
Yılbaşı bahanesi ile gençlerimizi alkol, uyuşturucu ve kumar bataklığına sürükleyen, ağzına içki koymamış, uyuşturucu nedir bilmeyen, hayatında kumar oynamamış insanımızın yılbaşı bahanesi ile bunlarla temasını "normalleştiren" hatta "hoş gören" anlayışa karşı çıkmalıyız. Yeni yıl eğlencelerini "bir kereden bir şey olmaz" denilerek gençlerin alkol ile tanıştıkları ortamlar olmaktan çıkarmalı, yarınlarımız olan gençlerimizi her türlü kötülükten muhafaza etmeliyiz. Umarım bu yıl böyle başlangıçların yılı değil de, bırakılmış kötü alışkanlıkların ve devam eden güzelliklerin yılı olur.
Bir de sevgili okurlarım, her yılbaşı adına "Milli" denilen ve aslında cümle içinde hiç de şık durmayan "Piyango" akımına da değinmek istiyorum. Belki de milyonlarca insanın "bir ümit" diyerek sarıldığı ama sonunda da sükût-u hayale uğradığı bir fiyasko oluveriyor millilik anlayışımızla hiç de örtüşmeyen bu piyango!
Alın terinin, emeğin paha biçilemez bir değer olduğu dünya hayatında kolay kazançlar elde etme hayallerinin aslında alın teri ve helal kazanca da bir darbe olduğunu düşünmekteyim. Kadim medeniyetimizde emek hep öncelenmiş ve önemsenmiştir. "Emek olmazsa yemek olmaz" denmiş ve emeksiz yemek hak görülmemiştir.
Başlangıcına "Besmele" çekemediğimiz, bitişinde "Elhamdülillah" diyemediğimiz hiçbir kazanç bence nimet değildir. O kazancı vaat eden satıcıların ismi her ne kadar "nimet..." İle anılsa dahi...
Medeniyetimize ait olmayan, hariçten enjekte edilmiş kumarlara yakıştırılan "Millilik" atfını kaldırıp üretim ve alın terinin kutsiyetini vurgulayarak yolumuza devam etmeliyiz.
Dolu dolu iki yılı salgın denilen bir imtihanla burun buruna geçirdik ve değişik varyantlarıyla da süreci hâlâ yaşamaktayız. Temizliğe, hijyen kurallarına ve mesafeye dikkat ettiğimizde nasıl olumlu sonuçlar aldığımızı; bilim insanlarının tavsiyeleri doğrultusunda aşılarımızı olarak kendimizi ve çevremizi nasıl koruduğumuzu görüyoruz. Buna karşın, yeni yıl ve yılbaşı adı altında eğlence sektörünün ve sosyal ortamların iç içe olmak gibi de bir yaklaşımı var maalesef. Maalesef diyorum; çünkü salgın şartlarında tam da kontrolü ele aldık derken, tam da aşı olanların sayısı bu kadar yükselmişken, bu kalabalık ortamlardaki tedbirsizlikle verilen onca emeğin boşa gitmesine gönlümüz razı olamaz. O yüzden mesafe ve temizlik kurallarına uyarak, yeni yıldan hayır umarak, kalabalıktan ve temastan kaçınarak bir yılbaşı geçirmemiz sanırım kendimiz, ailemiz ve çevremiz adına daha doğru bir davranış olacaktır.
Hasıl-ı kelâm sevgili okurlarım; gözlerimizi, adımlarımızı ve dokunuşlarımızı gelecek nesillerimize gururla emanet edebileceğimiz yarınlara uzatmalıyız. Her zaman ifade ettiğim gibi yinelemek istiyorum: "kötü alışkanlıkları bırakmanın en kolay yolu hiç başlamamaktır" buna ilaveten şunu da diyebilirim ki, güzellikleri ayakta tutabilmenin en güzel yolu güzellikten ve güzel olmaktan vazgeçmemektir.
Bu duygularla temennim, 2022 yılının milletimize ve tüm insanlığa hayır dolu bir yıl olmasıdır. Özellikle de salgın ve diğer musibetlerden Rabbimizin bizi esirgediği günlerde buluşmak dileğiyle... 2022 yılınızı ve yeniliğe açılan tüm yarınlarınızı şimdiden tebrik ederim. Yenilenirken kötülere ve kötülüklere yenilmeyelim. Sağlıkla kalınız.