Ankara sonrası bir de Kıbrıs gecelerini göreyim dedim ve konsantre bir tur gerçekleştirdim. Casino'ların düzenlediği etkinlik ve konser dışında 'Kıbrıs'ta nerede nasıl eğlenilir?'i öğrenmek için cuma akşamı adaya uçtum. İşte bir gecede üç kulüp izlenimi, buyursunlar...
Ada'nın Reina'sı
Tango to Buddha Kıbrıs'ın en lüks restoran-kulübü. Kıbrıs'ın zenginleri, A+ turistler ve adada okuyan zengin öğrenciler tercih ediyor. Ses sistemi etkileyici. Efsane Londra kulübü Ministry of Sound'da teknik anlamda ne kullanmışsa burada da o... Üst kat VIP konuklara özel. Localar ödenen ücrete göre değil, müşterinin tanınırlığına göre veriliyor. Genelde adaya kumar oynamak için gelen büyük oyunculara yani 'balina'lara tahsis. Anlayacağınız burası adanın Reina'sı...
Bir birayla tüm gece
İkinci durak, Club W... Tango'ya göre profil düşük. Kıbrıs'ta okuyan öğrenciler ve çalışan krupiyelerin tercihi. Öğrendim ki, eline bir bira alan sabaha kadar aynı içkiyle takılıp geceyi 'masrafsız' geçiriyormuş. Bar bomboştu...
5 yıl önceki İstanbul
Son durak ise Almahara... Burası Bodrum Fink'in kopyası. Devasa avize, aydınlatmalar... Sordum, zaten Fink'in ortaklarından Mert yapmış kulübü. Fakat şu an sahibi bir başkası. Kıbrıslılar burada eğleniyor. En eğlenceli kulüp. İçeride birkaç milyon dolarlık müşteri de var, bir içki parasını denkleştirip gelen de... 'İstanbul'un 5 yıl önceki eğlence anlayışı hakim. Barın üzerindeki iki dansçı kız, atmosferi negatif etkiliyor. O şık mekan kalitesiz görünüyor.
Dönüş uçağında kafa sesim;
Burası da küçük bir İstanbul modellemesi...
Gecenin sonunda uğranan Yaprak Tantuni iyi iş yapıyor.
Güzel kızlar var ama kılık kıyafet tam bir fiyasko, yazık!
Cratos Mey Blue'da balık yemek iyi tercihmiş. Bir daha gelirim.
Düşünüyorum da Kıbrıs hiçbir zaman bir Monte Carlo olamayacak! Üzgünüm...
Deniz Seki'yi 'soydular'
Deniz Seki'yi soydular, zarar büyük tam 300 bin! Nakit değil, takipçi... Seki'nin twitter hesabı çalındı. Tam 19 aydır kullanılan hesabın çalınması yıktı tabii Seki'yi. Hesabı geri almak için çabaladılar, hırsıza mesajlar attılar, olmadı. 'denizsekimusic' ismiyle yeni bir hesap açtılar ve en başa döndüler. 40 takipçisi var henüz. Bir hırsızlık olayı da Tolgahan'ın (Sayışman) başına geldi geçen hafta. Salı akşamı tam 500 bin takipçili Facebook sayfası çalındı. Çalan kişi abuk sabuk mesajlar yazdı 'zamantüneli'ne. Sayışman'ın ekibi paniklemedi, bir bilene danıştı. Facebook'la bire bir irtibat kurabilen birkaç ajanstan birine, MedyaSOS'a başvurdular. Acil müdahale ve görüşmeler sonrasında 500 binlik sayfa 24 saat içinde geri alındı. Şu sıralar bu siber hırsızlık aldı başını gidiyor. Hedef çok takipçili hesaplar. Hal böyle olunca da ünlüler hedefte, başları belada.
Buna 'hata' denmez!
Hemen her gün City's Mahalle'ye uğrar oldum. Her gittiğimde yeni bir markayı deniyorum. Geçen salı Vida'da oturduk arkadaşlarla. Keyifli dekore edilmiş, sıcak bir yer. Mahalle'nin manavı Murat, orada olduğumu görünce bir jest yapıp meyve yollamış Vida'ya. Bana ve arkadaşlarıma servis edilmek üzere... Sohbet sırasında gözüm tabaktaki bir çileğe takıldı. Üzerinde yeşil bir cam parçası... Evet evet, yanlış okumadınız bir cam parçası. Yaklaşık boyu 6, eni 2 mm, her tarafı son derece keskin, yutulmaya hazır bekliyor. Garsonlardan birini çağırıp, 'Barda bir bira şişesi vs. kırıldı mı?' diye sordum, 'Hayır' dedi. Tabağı gösterdim. Özür bile dilemeden 'Değiştireyim' dedi, derdimiz bir tabak meyveyi kurtarmakmış gibi... Sonra öğrendim ki yaklaşık 20 dakika önce bir şişe kırılmış barda, yeşil bir şişe... Atlattığımız tehlikeyi düşünün ve siz dikkatli olun.