Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'ne diyeceği merak edilen' devlet başkanı olarak öne çıkıyor.
Bunu uluslararası ajansların ve BM'yi takip eden yayın kuruluşlarının özel ilgisinden de gözlemleyebiliyoruz.
Erdoğan, konuşmasını yapmak üzere Türk Evi'nden ayrılarak caddenin karşısındaki BM binasına geçerken, onlarca kamera ve gazeteciler ellerindeki cep telefonlarıyla ona döndü ve özellikle İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un elinde taşıdığı kortonlara odaklandılar. Hepsinin merak ettiği, o kartonlarda ne olduğuydu. Erdoğan, o fotoğrafları BM kürsüsünden gösterdi ve uluslararası medya üzerinden, Yunanistan'ın Ege'de göçmen çocukları, bebekleri nasıl ölüme ittiğini dünyaya göstermiş oldu.
Erdoğan bunu daha sonra bizimle yaptığı sohbette, "Dünyaya insanlık dersi verdiğini" ifade etti.
Akşam saatlerinde, bir sokağın köşesindeki Türk pizzacısında yemek yerken, kulağımıza Erdoğan'ın sesi çalındı.
Sesi takip ettim. Birkaç masa geride yaşlıca bir adamın, cep telefonundan Erdoğan'ın konuşma kaydını dinlediğini gördüm.
40 yıl önce ABD'ye yerleşmiş bir Türk'tü. Yazma izni istemediğim için adını vermeyeceğim. "Nasıl buldunuz konuşmayı" diye sordum. "İyi hazırlanmış" cevabını verdi. "Hep hazırlıklı geliyor zaten" dedim, "Bu, Amerikalıların anlayacağı dilden" diye karşıladı.
Erdoğan'ın BM Genel Kurulu toplantısı sırasında ve Türk Evi'nde görüştüğü devlet ve hükümet başkanları ile sivil toplum liderleriyle temaslarına tanık olan Cumhurbaşkanlığı kaynaklarına da bunu anlattım. "Cumhurbaşkanımızın görüştüğü liderler de, dile getirdiği konularla ilgili teşekkür ettiler. Özellikle, Rusya-Ukrayna savaşındaki arabuluculuk rolü, tahıl koridorunun açılması, 'dünya beşten büyüktür' ve 'adil bir dünya' çağrıları giderek daha güçlü yankı uyandırıyor" dediler.
Erdoğan New York'ta, aralarında NATO üyelik sürecinde Türkiye'nin şartlarını yerine getirmesi beklenen Finlandiya Cumhurbaşkanı'nın da olduğu 13 devlet ve hükümet başkanını Türk Evi'nde ağırladı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD Senatosu'nun etkili isimlerinden Senatör Lindsey Graham, Chris Coons, James Risch, FİFA Başkanı Gianni Infantino, iş dünyası ve STK temsilcileri hariç...
Geçen hafta Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesi için bulunduğu Özbekistan'da da 8 devlet ve hükümet başkanıyla bir araya gelmişti.
Erdoğan'ın, Reuters muhabirinin, "ABD Başkanı Biden'la görüşmüş olmayı ister miydiniz" sorusuna, "Niçin? O Biden, ben de Erdoğan'ım" cevabını vermesi, Türkiye kadar ABD'de de konuşuldu.
Zira Türkiye ile ABD arasındaki ikili sorunlar ve küresel barış için yapılması gereken girişimler için 'yüz yüze görüşme' ihtiyacı 'tek taraflı' değil. İkili ilişkilerin iyileştirilmesi ve küresel barış için samimi çözüm isteyen lider Erdoğan. Bu net. Zira Erdoğan bu konularda hem adım atıyor hem sonuç alıyor. Bu sonuçlar da uluslararası liderler tarafından takdir görüyor. Gerisi Biden'ın sorunu, Erdoğan'ın değil. Erdoğan da hem ülkesine, milletine hem de yürüttüğü dış politikadan aldığı sonuçlara dayalı özgüvenle bu cevabı verdi. Ve bunu cevabı alan gazeteci de, bütün dünya da böyle anladı.
Erdoğan'ın BM konuşmasının sürprizi, KKTC için dünyaya yaptığı 'bağımsızlığını tanıma' çağrısıydı.
Erdoğan bu yönde açıklama ve çağrıları daha önce de yapmıştı.
Ancak bu kez, 'artık başka yolu yok' mesajını net olarak verdi.
Bu çağrıyı, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan ile kurulan Türk Devletleri Teşkilatı, Azerbaycan topraklarının Ermenistan işgalinden kurtarılması ile birlikte düşününce, Erdoğan'ın Türk Dünyası için de tarihi önemde bir politika yürüttüğü söylenebilir.
LİDERLERE 'TÜRKİYE' KİTABI
Erdoğan, görüştüğü liderlere, İletişim Başkanlığı'nın hazırladığı 'Türkiye' kitap setini de armağan etti.
Erdoğan'ın 'Güçlü Türkiye' ile 'barış diplomasisi' hedeflerindeki kararlılığını dile getiren 'takdim' yazısının da bulunduğu kitap seti, Türkiye'yi gerçekten tanımak, anlamak isteyen, daha adil, barış içinde yaşanabilir dünya için 'samimi çözüm arayan' liderlere 'her şeyi' anlatan bir kaynak olmuş.
Yani kimseye, 'yanlış anladık, eksik biliyorduk' veya bizim tarafta 'kendimizi anlatamıyoruz' bahanesi bırakmayan bir kaynak.
Sanatçı Deniz Sağdıç'ın portreleri atık naylon, kağıt ve elektronik parçalardan oluşuyor.
EMİNE ERDOĞAN FARKI
New York'tan bir önemli notum da, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın programlarına ilişkin.
Emine Hanım, liderliğini yürüttüğü 'Sıfır Atık' projesini BM'ye taşıdı ve BM Genel Sekreteri ile lider eşlerine iyi niyet beyanı imzalattı.
Bu kapsamda, sanatçı Deniz Sağdıç'ın atıklardan yaptığı resimlerden oluşan 'Atıktan Sanata' sergisi de Türk Evi'nde açıldı.
Erdoğan, aralarında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un eşi Brigitte Macron'un da bulunduğu lider eşlerini burada ağırladı ve sergiyi gezdirdi.
Bu kapsamda bir de Türk yemekleri ve lokum tadımı da yaptırdı.
Lider eşleri, tablolara yakından bakarken, atık naylon poşetler, giysi etiketleri ve elektronik parçalardan yapıldıklarını fark ettiklerinde şaşkınlıkları yüzlerine yansıdı.
Brigitte Macron'un, Emine Erdoğan'la samimiyeti ve uzun süre Türk Evi'nde kalarak neredeyse 'eş ev sahibi' gibi konukları ağırlaması da dikkatimi çekti.
Brigitte Macron, Emine Erdoğan'la birlikte konukları ağırladı.