Mobilya sektörü bu aralar dolardaki artışı değil, ‘sünger’ sorununu konuşuyor. Bu işin tüm dünyada birkaç büyük firmanın elinde olduğunu söyleyen Doğtaş Kelebek Genel Müdürü Ersin Serbes "25 yıldır ilk defa bu durumla karşılaştık" diyor.
Kelebek, 1935'te bizzat Atatürk’ün talimatıyla kurulan, Bakanlar Kurulu kararıyla arsası tahsis edilen bir firma. İlk olarak yerli uçak kanatları için kontrplak üretmek için faaliyete başlıyor. 1986’ya kadar da o üretim devam ediyor. Mobilya sektörüne girişiyse 1970’lerin sonu.
Doğtaş-Kelebek Genel Müdürü Kadir Ersin Serbes’ten Kelebek tarihçesini dinledikten sonra taşlar yerine oturdu. Kelebek ismi, fabrikanın 1935’teki kuruluş misyonu olan uçak kanatları işinden geliyor. Yani kelebek kanadı uçakları temsil ediyor.
MARKA OLARAK 55 ÜLKEDE
Bu açıdan bakıldığında güçlü bir şekilde “Türkiye’nin milli markasıyız” diyen Ersin Serbes, “Kelebek ve Doğtaş olarak Türkiye ve dünyada toplam 350 mağazamız var. Sadece Türkiye’deki mağaza sayımız 250. Doğtaş olarak neredeyse dünyanın 55 ülkesinde varız. Turkality programı 2008’de yeni çıktığında hemen hemen Turkality belgesini ilk alan firmalardan biriyiz” diye konuştu.
Mobilya pazarında bu yıl sektöre olarak bir daralma yaşadıklarını söyleyen Serbes, Doğu ve Güneydoğu’daki terör olaylarına vurgu yaptı. “Halk bıkmış vaziyette” diyen Ersin Serbes şöyle konuştu: “Halk da esnaf da tüketici de günü kurtarmaya çalışıyor. Bölgenin insanının şöyle bir özelliği vardır: Sosyal hayat kısıtlı olduğu için vatandaş kendi arasında sosyalleşiyor. Birbirlerine gidip geliyorlar, misafir ağırlamayı seviyorlar. Bu da bize olumlu geri dönüyor. Yıllarca Doğu ve Güneydoğu’daki satışlar çok iyi gitti. Ama şu an bu verimi elde edemiyoruz. Bu sadece bizim için değil, tüm sektör için geçerli.
Ardından başka bir noktaya vurgu yaptı: “Ertelenen tüketici iştahı...”
Mobilya sektörünün iki önemli itici gücü var. Bunlardan ilki evlilikler, ikincisi ise boşanmalar. Her ikisinde de son yıllarda artış var. Yeni evlenenler de evliliklerini sonlandıranlar da ilk önce koltuk takımı, yatak, yemek odası derken mobilya pazarına hareketlilik katıyorlar.
SÜRE SEKİZ YILA UZADI
Ersin Serbes, pazardaki bu itici güce rağmen; terör olayları, darbe girişimi derken mobilya sektöründe genel bir daralma olduğunu söyledi. Bunun nedenini ise şöyle açıkladı: “Alımlar ertelendi. İnsanlar ben bu yıl evlenmeyeyim, seneye bırakayım demiyor ama bir de değiştirme pazarı var. Artık eşyalarını değiştirecek olan kitleler var. İstatistiklere göre aileler 7 yılda bir mobilya yeniliyor. Bu süre, bu yıl itibarıyla bir yıl daha arttı. Değiştirecek ama biraz daha bekleyelim demeye başladılar. Bir koltuk takımı-yemek odası değişimi yapmaya kalktığınızda 12-13 bin lira bir para.”
2017 DAHA İYİ BİR YIL OLACAK
Önümüzdeki yıl hem Doğtaş özelinde hem de sektör genelinde bu ertelenmiş alımların devreye gireceğini de öngören Serbes, “Önümüzdeki yıl bizler için çok daha iyi olacak diye düşünüyoruz. 2017’de ben sektörde işlerin gözle görülür şekilde açılacağına inanıyorum” diye konuştu.
Dolardaki yükseliş, tüm sektörleri etkiliyor. Ersin Serbes, “Maliyet açısından bize de etkisi var. Ama bugünlerde bizim asıl sorunumuz başka” dedi. Mobilyacılar bu aralar ciddi bir ‘sünger’ sıkıntısı içinde. Bu işin tüm dünyada birkaç büyük firmanın elinde olduğunu söyleyen Serbes şu ilginç gelişmeyi aktardı:
“Sünger üreten dev firmalar piyasaya mal vermemeye başladı. Son 25 yılda ilk defa böyle bir durumla karşılaştık. Kilosu bin 200 euro olan süngerin fiyatı bir anda 4 bin 500 euroya çıktı. Anlaşmaların hepsini askıya aldılar. “Kusura bakmayın” diyerek kenara çekildiler. Bu durum gerçekleşince mobilya sektöründeki tüm firmalar apar topar fiyat listesi hazırladı. Süngerdeki böylesi bir artış sektör maliyetlerini TL bazında yüzde 30 etkiliyor. Dolayısıyla nihai ürüne yüzde 5 ila 6 arasında bir maliyet bindiriyor. Süngerde bu yaşadığımız hakikaten olağanüstü bir durum. Piyasaya verilmiş sözümüz var. Malı teslim etmem lazım, sünger ver diyorsun, vermiyor. Piyasada yok. İstedikleri gibi hareket ediyorlar. Sonuçta petrol bazlı bir ürün. Türkiye olarak biz maalesef tamamen dışa bağımlıyız.”
İSTİKBAL’İN SATIŞI: NEDEN OLMASIN?
Serbes’le sohbetimizde konu Boydak Grubu’ndan TMSF’ye geçen İstikbal-Bellona markalarına de geldi. Yurtiçi ve yurtdışındaki en büyük rakiplerinin İstikbal Grubu olduğunu söyleyen Ersin Serbes, “En büyük rakibimiz artık kamu kuruluşu” dedi. Ersin Bey’e "İstikbal’in satışıyla ilgili misiniz" diye sordum, şu yanıtı verdi: "Doğtaş olarak söz yönetim kurulumuzda. Karar verip alırlarsa hiçbir sorun yok. Kolay bir lokma değil, çok büyük lokma. Tekstil fabrikaları, Avrupa’nın en büyük yatak kumaşı üreticisi şu an.”
MERDİVEN ALTI DİYE BİR GERÇEĞİMİZ VAR!
Mobilya sektöründe en önemli konunun ‘kalite’ olduğunu söyleyen Ersin Serbes. “Merdiven altı diye bir gerçeğimiz var. Adam bizim ürettiğimizi o kadar ucuza üretiyor ki, görünüşte bizim yaptığımızın aynısını yapıyor. Ama ben onun üzerine bir sürü test yapıyorum, dayanıklılık ve sağlık ön planda kontroller vs. İnsanlar nerede bilecek içinde kullandığı yonga levhanın yoğunluğunu. O yoğunluk fiyatı değiştirir. Tüketici nereden bilece o malzemenin yoğunluğunu. Longa levhanın yoğunluğu yüzde 20 az olduğunda fiyat da yüzde 20-25 iniyor. Bunca yıldır sektördeyim, net kârı yüzde 6’dan yukarı, EBITTA’yı yüzde 12-13’ten fazla göremedim. Çünkü inanılmaz bir rekabet var" dedi.
OLÇEK BAZLI ÇALIŞMAYA DÖNECEK
Doğtaş Kelebek Genel Müdürü olarak ana felsefesinin ‘az kar edeyim ama çarklar daha hızlı dönsün’ olduğunu söyleyen Serbes, "Ölçekli çalışmay isterim. Bunun da yolu çok para kazanmamaktan geçiyor. Önümüzdeki dönemde Doğtaş ve Kelebek’in yönü de buraya doğru dönecek" dedi. Ardından da Doğtaş’tan bir örnek verdi: "Katma değerli ürünü herkes ister ama onu ayda yılda bir oluşturursunuz. Örneğin bizim Exclusive diye 2006'da çıkardığımız bir ürünümüz var. Doğtaş tabelalarının altında yazan Exclusive budur, ürünün adıdır. Onun için önemli olan ölçeğe çalışmak."