Muhalefetin hararetle gündeme getirdiği, bir bardak suda fırtınalar koparmaya çalıştığı, ülkeyi ayaklandırmak için seferber olduğu konulara bakın, aslında bir ceviz kabuğunu doldurmaz.
Bazen çıkardıkları gürültü patırtıyı anlamakta zorlanıyor insan. Sürekli bir yalan siyasetiyle neyi elde etmeye çalışıyorlar? Milletten oy almak istiyorlarsa dürüst olmaları gerekir. Sürekli, bir yalandan diğerine atlayan muhalefete vatandaş neden güvenip oy versin ki? Sonuçta ülkenin idaresini emanet edeceği siyasilerin biraz ciddi olmasını bekler vatandaş.
Şimdi şimdi anlamaya başlıyorum, muhalefetin derdi aslında ülke sorunlarını gündeme getirmek değil. Hükümete alternatif olma gibi bir dertleri hiç yok. Tek amaçları, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türkiye'yi getirdiği bu başarılı noktayı gürültü patırtıya boğarak milletin gözünden kaçırmak.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu kadar yalana neden başvurduğunun cevabı da burada yatıyor. Normalde muhalefetin, gerçeğin sınırları içinde kalarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'la baş etmesi mümkün değil. Neyine itiraz edecekler? Hangi argümanlarla? Muhalefet gerçekçi itirazlarla yola çıksa, akıllı mantıklı muhalefet yapmaya kalksa ortaya doğru dürüst bir argüman koyması mümkün değil.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu kadar çok yalana gereksinim duymasının sebebi de bu! Gerçekçi söylemlerle dikkat çekmeyi başaramıyor; yalanın dikkat çekme gücü var. Eğer ülke için dürüst hedeflere sahip değilseniz, ahlaki endişe de taşımıyorsanız yalandan daha büyük bir silah olamaz. Her gün ayrı bir yalanla güne başlar ve medyada gündem olursunuz. Kamuoyu da böylece Erdoğan'ın icraatlarına odaklanacağına sizin yalanlarınızla meşgul olur, gider.
Evet, muhalefetin yalan siyasetiyle, uydurma tartışmalarla gürültü patırtıya boğmaya çalıştığı aslında ülkenin geleceğidir. Türkiye'yi hava teknolojilerinde dünyanın üç ülkesinden biri yapan Erdoğan'ın başarılarını yalan siyasetiyle gölgelemeye çalışıyorlar. Dünyanın en büyük insansız hava aracı üreticisi haline geldiğimiz gerçeğini yapay gündemlerle milletin gözünden kaçırmaya çabalıyorlar. Erdoğan, son 19 yılda Türkiye'yi bölgesel bir güce, küresel bir aktöre dönüştürdü; ama muhalefet, ceviz kabuğunu doldurmayacak tartışma gündemleriyle, seri halde tekrarladığı yalanlarla, bu gerçeği halkın gözünden kaçırabileceğini sanıyor. Yok öyle yağma!